SEVGİ NOTALARI

8.6K 1K 291
                                    

Merhabalar arkadaşlar. Öncelikle şu an benimle bu yolda yürüyecek olan herkese gönülden teşekkürlerimi sunuyorum. Şimdi uzatmadan başlangıç bölümüne geçelim.

İyi okumalar.

Genç öğrenci hızlı adımlarla okula girdiğinde zaman kaybetmeden bütün sınıfların kapısını açarak içeriyi yokladı.

Okul gömleğinin yakasını kaldırmış, üzerine bol siyah bir hırka giyinmişti. Yüz ifadesi oldukça sinirli gözüken bu öğrenci, kattaki son sınıfın kapısını açarak içeriye girdiğinde, bir grup erkeğin sözlü bir tartışma içinde olduğunu gördü. Onlara yaklaştıkça göğsündeki kaslar iyice gerilmeye başlamıştı.

"Bana para lazım.'' dedi kalın ve sert çıkan sesiyle.

İlk bakışta grubun lideri olduğunu belli eden çocuk, bu cümle karşısında sevinmişe benziyordu.

''Babandan neden istemiyorsun?''

''Sana bir şeyler anlatacak havamda değilim. Sadece o parayı bulmam gerek. Verecek misin ?'' dedi genç adam, öğrencinin yüzündeki alaycı ifadeyi yok edecek bir tınıyla.

Verecekti, bunu biliyordu. Ancak karşılığında bir şeyler isteyeceğini de biliyordu. Çocuğun verdiği cevapla da onu ne kadar iyi tanıdığını kanıtlamış oldu.

''Verebilirim. Tabi bunun karşılığında ne alacağıma bağlı.''

Genç adamın sinirlenmeye başladığını belli eden damarları belirginleşirken ''Ne istiyorsun?'' dedi. Baba parası yiyen bir ergenin mantıklı bir isteği olabilir miydi diye düşündü. Cevabı hayırdı, çünkü her ne kadar şu an babasından bu parayı isteyemese de kendi de o ergenlerden biriydi.

Sorusu karşısında grup liderinin yüzünde belli belirsiz bir gülümsemenin oluştuğunu da fark etmişti.

''Gizem'e ne dersin?'' dedi gülerek.

Sanki bu onun tek sınırıymış gibiydi, sinirlendi.

"Aklından bile geçirme."

''Onun gibi bir kızla nasıl bu kadar yakın olabilirsin merak ediyorum.''

Çocuk gerilmişti ama arkadaşlarının yanında bunu belli etmek istemiyordu. Bu yüzden rahat tavırlar sergiliyor ve sürekli alçak bir şekilde gülümsüyordu.

''Beni gören bütün kızlar benimle yakınlaşmak ister.'' dedi genç adam, kendinden emin tavrıyla çocuğun üzerine yürümeye başladığında. Ancak açılan kapı adımlarını bir ok gibi durdurdu.

Bakışları kapıya döndü ama karşılaştığı manzara, kaşlarının arasına birkaç çizgi düşmesine sebep oldu. Onun, aklından geçen kişi olmasını isterdi ama bu imkansızdı. Bu yüzden yeniden bu gerçekle yüzleşmekten rahatsız olmuş gibi sert bir bakış atarak önüne döndü.

''Pardon, yanlış oldu. Konferans salonunu arıyordum.'' dedi kapıdaki kumral saçlı kız, şaşkın bir şekilde çocuklara bakarken.

Sadece bir saniyeliğine de olsa genç adama da çarptı gözleri ama bu, onu öylesine korkuttu ki kız cevap bile beklemeden hızla sınıftan çıktı.

Kurtlar sofrasını andıran bu okulda bir kuzu görmek hoşlarına gitmişti ve bu zengin züppelerin yeni oyuncağı belli oldu.

''Onu'' dedi çocuk çene ucuyla kızın sınıftan çıkmadan önce durduğu yeri göstererek. '' yıl sonuna kadar o kızı kendine aşık edersen para senin.''

Genç öğrenci anlam veremediğini belli eden bakışlarını çocuğun üzerine çevirdiğinde çocuk devam etti.

"Yıl sonu partisinde herkesin içinde ona her şeyin bir oyundan ibaret olduğunu söylersin, biz de böylece o sıkıcı parti de eğlenmiş oluruz."

''Siz buna eğlence mi diyorsunuz?''

''Parti bir yana, tüm sene o kızın aptal gibi sana aşık olduğunu izlemek gayet eğlenceli olabilir. Hem zaten sen neden endişelisin? Az evvel bütün kızların peşinden koştuğunu söylemiştin. Yoksa yalan mıydı?"

Bu son cümle genç öğrencinin yarasına tuz basmış gibiydi ve onu fazlasıyla rahatsız etti. Belki de bu tutumu tetikleyen sevdiği kız tarafından defalarca reddedilmesi ve bunu hazmedemeyişiydi. Sınıftaki diğer çocukların gülmesi de onun için bardağı taşıran son damla oldu.

''Yıl sonu partisine gerek yok, yarıyıl balosuna kadar onu kendime aşık ederim. '' dedi kapıya doğru ilerleyerek. Tam çıkmak üzereyken açılan bir ses kaydı onu durdurdu.

Bu az evvel ki konuşmaları içeren bir ses kaydıydı.

''Vazgeçemezsin.'' dedi telefonu sallayarak grup lideri.

Genç öğrencinin soğuk bakışları yavaşça telefona kaydı. Bir süre kaydı algılamaya çalıştı ve gözleri yeniden çocuğa döndüğünde meydan okurcasına yarım ağız gülümsedi. Aslında bu gülümseme, ses kaydının iddianın mührü olduğunu kabul etmesiydi.

"Paramı hazırlamayı unutma." dedi adımları yeniden kapıya çevrildiğinde.

Bir daha girmemeyi umarak çıktı bu lanetli sınıftan. Çünkü eğer adımları onu buraya yeniden getirirse vazgeçmekten korktu. Asla, asla vazgeçmemeliydi. Mühürlediği iddiayla akıl almaz yerlere sürüklendiğinde bile vazgeçemezdi. Zaten o da orada anlayacaktı; burada mühürlediği şeyin girdikleri iddia olmadığını. Mühürlenen tek şey hayatlarıydı, kendisinin ve o kızın hayatı...



Lütfen beğenmeyi ve her türlü yorumunuzu yapmayı unutmayın.

Sorularınız için bana ulaşın;

facebook : Deniz Bakkal

instagram : Deniz_Bakkal

SEVGİ NOTALARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin