S.N. - 26.BÖLÜM : "SİNİR KRİZİ"

1.9K 279 86
                                    

15.03.2016

"Kendimi neden böyle acınası hissediyorum? Neden yaşadığım hiçbir şeyi atlatamıyorum?

Yine beynime akın etmiş tonlarca düşünceyle uyandım bugün. Okula gidiyorum, eve geliyorum, yatıyorum... Günlerdir aynı şeyleri aynı boşluk hissiyle yapıyorum. Sanki yaşamıyormuşum gibi hissettiriyor bu bana. Oysa birkaç gün sonra girmem gereken ölümcül bir ameliyat var. Ve ben bunu düşünmüyorum bile.

Neden artık ölmekten korkmuyorum?

Uzun bir süre önce Savaş bunu aklından çıkartmadığı için neler söylemiştim ona... Yoksa o da mı yıllarca böyle hissediyordu, yokmuş gibi. O halde onun yerinde olsaydım sustururdum beni. Çünkü öyleyse zaten o en büyük cezayı çekmişti zamanında. Birkaç gün olduğu halde beni delirtmeyi sağlayan bu boşluğu hep içinde hissederek.

Aslında sen şu an bu satırları okurken hala onu düşündüğüm için bana kızıyorsun değil mi? Biliyorum, kızıyorsun. Bende onu neden düşündüğümü bilmiyorum. Ama bildiğim tek şey içime dahi sığmayan bu nefrete rağmen onu anlamaya başlamam. Bu neye işaret? O olayı atlatıp önüme bakmaya başladığıma mı, yoksa onu affettiğime mi? "

Okulun dinlenme salonundaki kanepelerden birine uzandığımda boş boş ekranı açık olmayan televizyona bakıyordum. Derse gitmeliydim, biliyorum ama elimde değildi. Bedenimi yerinden kaldıracak halim yoktu. Sadece yorgun hissediyordum her an, her dakika.

"Selam."

Bakışlarımı açılıp kapanan kapıya çevirdiğimde Alex içeri girdi, partideki çocuk. Okula hemen adapte olmuş gibiydi, zaten değişikte bir aurası vardı. Daha ilk bakışta bütün dikkatleri üzerine çektiği barizdi. Esmerdi, gözleri yeşildi, bir de yetmezmiş gibi tanınan biriydi. Kısacası aslında o tamamen Gizem'in tipiydi ve belli ki Gizem'de onun.

Gözlerimi ona diktiğimde yerimden kalkmadan yatmaya devam ettim. O da bunun üzerine ekledi. "Geçen gün neden öyle davrandın?"

Yorgun bir tavırla "Başıma gelenleri duydun değil mi?" dedim. Gözlerini kapatarak başını salladı. "Gizem Savaş'ı seviyor, bunu bu okulda herkes bilir. Partide de yanıma geldi, başıma gelen her şeyi hak ettiğimi söyledi. Savaş'ın sadece onu sevdiğini..."

Alex'in tavırlarından anlattığım şeylerin yalan olduğunu düşündüğünü anladım. Belli ki Gizem tarafından o da bir piyon gibi karşıma konulmuştu.

"Demem o ki Gizem sana zarardan başka bir şey vermez. Aklın varsa onun tuzağına düşmezsin."

Konuyu kestirip atmak istermişçesine konuşmayı bitirdiğimde alayla güldü.

"Tuzak? Zarar?"

Kapı yeniden açılıp içeri Kuzey girdiğinde birbirlerini tanıyormuş gibiydiler. Kısaca selamlaştılar. Ardından Alex çıkmaya karar vermiş gibi kapıya yönelirken Kuzey de karşıma geçti.

"Aslında biliyor musun?" dedi çıkmadan hemen önce. "Düşündüm de bende zarardan başka bir şey değilim zaten."

Kuzey şaşırmış bir şekilde bize bakarken ben tepki vermemiştim bile. Gizem ve çevresindeki insanlar... Ne bekliyordum ki zaten?

"Ne oluyor?"

Koltukta doğrulduğumda "Hiçbir şey." dedim gülümseyerek. "Gizem'den hoşlanıyor sanırım."

Kuzey'in bu cevabı beklemediği belliydi, afalladı.

"Gizem? Alex ve Gizem?"

Sanki dünyada sadece ikisi kalsa yine olmaz der gibiydi tavırları. Bu yüzden de gözüyle görmemiş olsaydı ihtimal dahi vermezdi belli ki böyle bir şeye.

SEVGİ NOTALARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin