32. Bölüm (Siz Hakettiniz)

499 26 7
                                    


Hatırlatma

"-Daha fazla beklemene gerek yok."

Taecyeon anlamamış gözlerle bakmaya devam etti Tia'ya. Daha açık konuşması için bekledi. Ağzını açmadı.

Tia hafifçe gülümseyip güven veriecesine, tuttuğu eli biraz daha sıkı kavradı.

"-Çünkü artık karşılıklı olacak."


---


Medyadaki Joon.

Müzik, tavsiye. Arkaplan müziği tam da :)


"-Wooyoung saçmalıyorsun! Onunla kavga falan etmeyeceksin değil mi?!"


Woououng, Yuna'nın sorusunu yanıtsız bırakarak yürümeye devam etti. Yuna ise dudaklarını kemirmeye başlamıştı. Bir an duraksadı ve Wooyoung'ın kolundan tutup durdurdu.

Wooyoung ona baktı ifadesizce.


"-Akşam oraya gitmeyeceksin. Kavga etmeyeceksin. Biz o eski alışkanlıklarımızı çoktan rafa kaldırmadık mı? Bu saçmalıkta ne böyle?"


Wooyoung kolunu, Yuna'dan kurtarıp yürümeye devam etti. Yuna ellerini yumruk yapıp, Wooyoung'ın yürümesini izledi.


"-Eğer."


Wooyoung durdu ve Yuna'ya döndü. Yuna devam etti.


"-Eğer akşam oraya gidersen, beni kaybedersin Jang Wooyoung."


Yuna, Wooyoung'ı geçip, önden hızlı adımlarla yürüdü. Wooyoung'ın ifadesiz suratı, kaşlarının çatılmasıyla sinirli bir hale bürünmüştü.


-


Tasha kendine gelince gözündeki yaşları, koluyla sildi ve hala yerde oturan Joon'un yanına geldi.

Joon onu süzüp gülümsedi.


"-Artık arada engel kalmadığına göre, bir şeyler yaşamakta özgürüz, değil mi güzellik?"


Joon ağır çekimde ayağa kalkıp üstünü silkeledi. Dudağındaki kanı yaladı ve gülümsedi.

Tasha ona tiksinircesine bakıp, hiç vakit kaybetmeden tokat attı.

Joon yaşadığı şokla gözlerini büyüttü ve elini yanağına götürdü.

Arkasını dönüp giden Tasha'nın arkasından bakakaldı yalnızca.


-


Wooyoung, eve gelince salonda oturan Taecyeon, Junsu, Junho, Chansung'a baktı.

Selam verip odasına geçecekken, Junsu'nun sesiyle durmak zorunda kaldı.

RAKİP ÇETE // 2pmHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin