Bu karşılaşmalardan bıkmıştım. Rose aşk ile Cory'e bakarken ben de sinirli bir şekilde Andrew'a bakıyordum. Fakat o bana pis bir şekilde sırıtarak bakıyordu. Cory ile çok yakın arkadaş olmuştu. Benim de geldiğimi öğrendiğinde tabikide gelecekti. Neydi bu, çifte randevu mu? Sakinliğimi korumaya çalışıyordum. Her şey Rose içindi. Ben bugün Rose için buradaydım. Cory'nin gerçek yüzünü ortaya çıkarmak için.
Suratlarındaki özgüven ile yanımıza gelişlerini izledim. Masanın yanında durdular.
Cory ceplerinde olan ellerini çıkartarak "Yanımda arkadaşımı getirdim. Umarım sorun olmaz." dedi Andrew'u göstererek.
Sadece gülümsedim ve yerime oturdum. Rose da beni takip etti. Tabiki de Cory Rose'un yanına oturdu ve Andrew'da benim yanıma.
"Umarım siz güzel hanımları çok fazla bekletmemişizdir. Birilerinin hazırlanması uzun sürdü de." dedi Cory ve imalı bir şekilde Andrew'a baktı. İstemsiz olarak kıkırdadım.
Masada sessizce oturuyorduk. Bu sessizliği bozan yanımıza gelen garson oldu. Menüleri verip yanımızdan gitti. Tam menüyü alacaktım Andrew elinde tuttuğunu nazik bir şekilde bana verdi. Elinden alıp menüye bakmaya çalıştım. Gözlerine anlamadığım bir nedenden dolayı bakmıyordum ya da sadece bakmak istemiyordum, bilmiyorum. Buraya asıl geliş sebebimi hatırladım. En yakın arkadaşıma sevdiği çocuğun gerçek yüzünü gösterecektim, her ne kadar beklenmeyen sürprizler olsada...
"Ee bu sene liseden mezun oluruz. Bu yaz için planlarınız ne?" dedi Cory.
Rose heyecan ile konuşan ilk kişi oldu. "Diana ile sahil kenarı herhangi bir yere gitmek istiyoruz. Geçen yıl araştırmıştık birkaç yer." dedi.
Cory beklediğim gibi "Bizim yazlık evimiz var. Belki hep birlikte oraya gidebiliriz. Hatta bahar geldiğinde sizin de görmeniz için oraya gidebiliriz." dedi.
O yazlık ev... Cory'nin gerçek yüzünü orada görmemiş miydim? Sanki biz hiç tanışmıyormuşuz gibi, sanki ben o evde daha önce hiç bulunmadığım gibi konuşuyordu.
"Bu harika dostum. Neden yazlık bir evin olduğunu söylemedin." dedi Andrew, Cory'e beşlik çakarken.
"Oraya uzun zamandır gitmiyordum. Neredeyse unutmuştum. Ayrıca hiç yaz hakkında konuşmadık ki." dedi omuz silkerek.
Demek ki olanlardan sonra oraya bir daha gitmemişti.
"Burada bilardo var. Bilardo oynayalım mı?" dedi heyecanla Rose. Düşüncelerimden sıyrılmama neden olmuştu.
"Ben oynamayı bilmiyorum fakat Andrew çok iyi oynuyor. İstersen sana eşlik etsin." dedi Cory.
Rose'un suratı az da olsa asıldı. Asıl Cory ile oynamak istediğini biliyordum. Ama kabul edip kafasını salladı. Masadan ayrılışlarını izledim. Onları izliyordum. Cory bunu farketmiş olmalı ki "Bana beni öldürecek gibi bakıyorsun. Böyle bakmasan iyi olacak Diana. Yoksa arkadaşın aramızdaki gerginliği anlayıp sorular sormaya başlayacak."
"Gerçekten mi Cory. Eğer sorarsa ne demeyi düşünüyorsun. Senden korumak için onu her şeyi yaparım. O yazlık evde olanları, Em'e neler olduğunu anlatırım. Em'in başına gelenler gelmesin diye kalbinin kırılmasına izin veririm. Senden uzaklaşması için her şeyi yaparım. Peki sana sormayacak mı sanıyorsun. Sana sorarsa ne diyeceksin? Em'e ne olduğunu anlatacak mısın, anlayabilecek misin? Gerçekten dışarıdan gözüktüğü kadar soğukkanlı, havalı mısın?"
"Em'e olanlar hata idi Diana öyle ol-"
"Onun adını ağzına alma. Gerçek arkadaşları, gerçekten onu sevenler Em diyebilir!" dedim sinirle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kutup Yıldızı
ChickLitÖncelikle merhaba :)) Bu benim ilk kitap denemem olucak ve umarım çoğu kişi okur... Hemen hemen herkesin (buna ben de dahilim) okuduğu kitaplar yabancı olup Türkçe'ye çevrilmiş oluyor ve böylelikle istemesek de yabancı isimlere alışmış oluyoruz. Ör...