2.BÖLÜM-GÖZYAŞI

12K 562 30
                                    

İnstagram: sudedogan09

Merhaba! tekrar bir bölüm yazmak istedim lütfen yorum da bekliyorum :)

Bu arada merak ettim de kitaba önerilenlerden gelen var mı?

**

2 Ay Önce...

Kızlar erkek kardeşe sahip olmak zorundalar mıdır? Sanırım öyle...

Erkek kardeşe sahip olmanın bir çok olumsuz yönü olduğunu biliyordum ancak en kötüsü de çat diye odanıza girmeleridir!

Pembe kalp yaka elbisemi üzerime geçirmiş elbiseme ve gideceğimiz doğum günü partisine uygun sadece makyajımı yaparken çat diye odama giren ve tüm konsantremi bozan Kağan görüş alanıma girince kendi kendime bu benim erkek kardeşim mi gerçekten? Dedim. Çünkü inanılmaz bir şekilde yakışıklı olmuştu,gerçekten. Zaten yakışıklı bir kardeşe sahiptim ancak bugün biraz fazla özenmişti ve bu gözümden kaçamamıştı,sanırım partide onu göreceğini bildiği değerli bir kız vardı ve yakışıklı olması gerekiyordu.

Yutkundum ve bakışlarımı tekrar aynama çevirip rimeli gözüme yaklaştırdım, kirpiklerim uzun ve kıvrımlı olmadığı için rimel benim en büyük dostumdu böyle günlerdi, normalde sade ve duru olma taraftarı olsam da önemli gecelerde, doğum günlerinde ve hatta bazen dışarı çıkarken mutlaka rimel ve pembe rujumu kullanırdım. Aynada kendi yansımama bakarken Kağan konuştu "ilk defa elbise boyutu konusunda beni şaşırttın kardeşim,sonunda ağabeyinin istediği şeyleri öğreniyorsun aferin,hadi makyajı abartma da aşağıya gel" Ağabey mi? dalga geçercesine attığım kahkahadan sonra rimelin elimde olan kısmını masadaki hoş parça ile birleştirdim ve makyaj kutuma koydum.

"ağabey ha? Sanırım on yedi yaşında olduğunu unuttun, bir yaşta olsa aramızda yaş farkı var kardeşim şimdi çık dışarı.." derken Kağan beni tam olarak dinlemeden dışarı çıkmıştı bile.

Elbisemi tekrar bir gözden geçirdim dizimde biten ve herhangi bir dekolteye sahip olmayan sadece ve hoş bir parçaydı ve bu tarz giysiler gerçekten de hoşuma giderdi,kendimi özgür hissederdim bu giysilerle.

Odamdan çıkmaya yeltendiğim an bir anda kapı açıldı ve geri çekilmek zorunda kaldım,gelen annemdi. Yemyeşil gözlerini adeta büyülenmişçesine huzurla bana dikti ve "çok güzel olmuşsun..." dedi.

Annem.

Annemi gerçekten çok seviyordum, bunun temel nedeni babamdan daha anlayışlı bir insan olması olabilirdi,aynı zamanda yardımsever ve sürekli gülümseyen etrafa huzur yayan birisiydi ve ağlarken bile beni güldürebilirdi. Ona olan bağlılığım babama da aynı miktarda mıydı? Bu cevabı bilmiyordum aslında çünkü babamı da severdim ama annemin yeri her zaman ayrı olmuştu benim için.

"teşekkür ederim,senden bu cümleleri duyduğuma şaşırdım anne genelde iyisin falan derdin hayırdır?" sorgulayan ve bir yandan da alay eden bakışlarımla anneme bakarken içeri geçti ve elindeki kutuyu yatağıma koyup yanıma geldi "biraz uğraşsan güzel kızsın da kendinle ilgilenmiyorsun Berfin hiç annen gibi değilsin biraz özen göster kendine. Kadın olmak kolay şey mi artık on sekiz yaşında yetişkin bir insansın umarım farkındasındır?" bu şekilde devam edersen olmayacak dercesine yolladığı bakışın ardından benden bir cevap beklese de bir şey demedim çünkü bir şey söylemeye başladığım an bir şey söyleyip beni susturacağını çok iyi biliyordum bu yüzden hiç başlayıp çenemi yormuyordum.

"Demek cevap vermemeyi tercih ediyorsun.her neyse kızım bugün on sekizinci yaşına özel aldığım ancak vermediğim bir şeyi vermek istiyorum. Ayrıca elbisene çok yakışacak!" gülümseyerek yatağıma bıraktığı şeyi aldı ve keskin bakışları ile sırıttı. Kutuya açtıktan sonra gördüğüm broş gerçekten de hoşuma gitmişti...

TAKİPÇİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin