54.BÖLÜM-TELEFON

2.8K 201 20
                                    

İyi okumalar dilerim <3

Duman-Yürek

*

Türkiye'ye dönmem için aradan bir hafta daha geçmesi gerekti,doktorlar olası ihtimallere karşı bir beni bir süre daha burada tuttuktan sonra sonunda uçaktaydık işte.

Camdan dışarıyı seyrediyordum,Görkem ne yapıyordu acaba şuan? Beni düşünüyor muydu?Hala kendisini suçluyor muydu?

Döndüğümüzde hemen onun yanına gitmek istiyordum ama bu zor olacaktı maalesef babamı ikna etmem zaman alacaktı.

Bu arada şuan mart ayının ilk haftasındaydık,kardeşim Kağan'ın sınavı çok yakındaydı ve neredeyse gün boyu ders çalışıyordu. Umuyordum ki benim yaşadıklarım onun sınavı etkilemezdi.çünkü son bir sene onun içinde çok zor geçmişti.

Bir hafta sonra Tarık'ın davasının olduğunu öğrenmiştim,şuan hapisteydi ama akıbeti belli değildi. Davaya bende katılacaktım ve onun müebbet hapis almasını sağlayacaktım.

"Uyu Berfin seni vardığımızda kaldıracağım kızım" dediğini yaptım,yorgundum zaten. Babama hastaneden olası durumlara karşı bir çanta verilmişti. Başıma bir şey gelirse ona anlatılan şeyleri uygulayacaktı zaten öğrenmiştik ki bu uçakta bir de doktor vardı.

Gözlerimi yumdum ve hayatımın artık biraz normalleşmesini dileyerek uykuya daldım.

Havaalanına geldiğimizde babam beni tekerlekli sandalyeye oturttu,hala yürürken zorlanıyordum uzun bir süredir yorgun olan ve hareketsiz kalan bedenimi eski haline döndürmek zaman alacaktı.

Girişte amcam ve Burcu bizi bekliyordu onları görünce o kadar mutlu oldum ki sevinçten kalbim ağrıdı.

Amcam beni görünce hemen geldi ve sarıldı. "Canım yeğenim! Seni tekrar görmek mucize gibi" Amcam mutlu görünüyordu ancak sulu göz arkadaşım Burcu ağlamaya başlamıştı.

"Berfin!" Kızaran yüzüne bakınca bana değer veren kişilerle bir arada olmak mutlu hissettirdi.

"Gel buraya ponçik kız!" deyip kollarımı açtım,öyle bir sarıldı ki babam müdahale etmek zorunda kaldı.

"Ya Murat amca! Arkadaşıma yeni kavuştum niye ayırıyorsun bizi?"

"Daha iyileşmedi de ondan Burcu, yakında rahat rahat buluşursunuz merak etme" Babam Burcu'yu severdi. Çünkü Burcu daima bana inanmıştı,hep yanımdaydı ve babam sadık bir arkadaşımın olduğunu bilince mutlu olmuştu.

Etrafıma baktım herkes tanıdıklarına sarılıyordu. Kimisi bir şeyler yiyior,birkaç bebek ise ağlıyordu.

Sonra simsiyah giyinmiş gözlüğü ve şapkasıyla kim olduğu anlaşılmayan birisi dikkatimi çekti.

Elinde gazete ile gazeteye bakıyordu. Sonra kafasını kaldırdı ve bana baktı,bu görüntü çok tanıdıktı,bu his çok tanıdıktı.

Bu bakış çok tanıdıktı.

Bu...Görkem'di.

Yanına gidemedim ya da ona seslenemedim. Babam vardı,ama geldiğimi nereden biliyordu ki? Gerçi öğrenmesi zor olmasa gerekti.

Bana yalnızca baktı bende ara sıra ona kaçamak bakışlar attım.

Sonra babam tekerlekli sandalyeyi itmeye başlayınca gidiyor olduğumuzu fark edip son bir kez doya doya baktım ona,bir daha ne zaman onu göreceğimi bilmiyordum..

TAKİPÇİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin