41.BÖLÜM-UZAĞIMDA(Yb)

3.4K 304 28
                                    

Model - Makyaj

**

Masmavi bir deniz,kıyıya vuruyor,denizin suyu kıyıdan yukarıya doğru bıraktığım ayalarımı ıslatıyordu.

Başıma gelen her şey şaka gibiydi,şuan buradaki kız ben değildim,tutsak bir halde bulunmayı dileyen bu kız artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağının farkındaydı.

O kadar çok istemiştim ki bulunmayı, kendimi şu hapisten özgür bir kuş şeklinde çıkarmayı.

Aradan geçen iki ay bana çok şey fark ettirmişti,insanlar ne kadar da vicdansızdı öyle, kendi duyguları ,istekleri bu kadar mı önemliydi de karşısındaki kişinin duyguları umursanmıyordu?

Başta çok emindim her şeyden, Görkem gelece ve beni bulacaktı,o gelecekti. Çünkü o...

"Çünkü o beni seviyor..." diyemiyordum, duygularından emin değildim,ama seviyordu değil mi?

O öpücükler sadece minik bir hoşlan tının sonucu olamazdı,o da beni seviyordu,benim onu sevdiğim gibi.

Fakat neden gelmiyordu? Neden gelip beni kurtarmıyordu? O takipçiydi, beni bulması çocuk oyuncağı olmalıydı, her ne kadar başka bir ülkede olsam da.

Tarık'tan nefret ediyordum, ona olan kinim o kadar büyüktü ki onu asla sevmeyeceğimin o da farkında olmalıydı, belki de farkındaydı da ama zorluyordu işte.

Gidebileceği yere kadar durmayacaktı,biliyordum. Bende direniyordum.

İlk iki hafta bir tutsak misali bir evde tuttu beni , hala o evdeyim lakin artık deniz kıyısına gelip nefes alabiliyordum, en azından buna izin veriyor, ne büyü iş ama!

"Yenge, gitme vakti geldi de.."

"bana yenge demeyi kes artık! Değilim yengen falan! Benim sevdiğim tek kişi Görkem , sonucu ölümüm olsa da onu sevmekten vazgeçmem anladın mı?" Biraz daha baktım denize , ne güzeldi şu deniz!

Ne maviydi öyle ama!

Birkaç dakika daha baktım , iyice soludum denizin rahiya kokusunu içime çektim,güzeldi bu koku güzeldi.

Sonra ayağa kalktım ve istemsizce siyah Ford Fusion Hibrid 'ye bindim.

Bu hayatı nasıl sürdürürüm hiç bilmiyordum , hayatım o kadar berbat bir hal almıştı ki buradan kurtulma durumum hariç mutlu olabileceğimi hiç sanmıyordum.

**

Eda'dan..

Son iki aydır yaşadığımız şeyler öyle yürek burkucu şeylerdi ki nereden başlasam,nasıl anlatsam bilemiyorum.

Berfin kayboldu , ailesi perişan onu bulmayı ümit ediyorlar,arkadaşları , herkes çok üzgün.

Lakin şuan ortada Berfin'in kaybolmasından daha önemli bir durum var.

Ağabeyim.

Berfin'i bulmak uğruna verdiği savaşı Tarık denilen şerefsizin adamları yüzünden devam ettiremedi.

Ağabeyimi tek başına iken yaklaşık on kişi sıkıştırdılar ve bir ay boyunca uyanmadı,şaka gibi geliyor bana da . O güçlü Görkem Tutuç'a ne oldu ki bu denli uzun bir uyku uyudu değil mi?

"Eda,buraya gel" Şuan ise evdeyiz,yaralarının çoğu iyileşti lakin sırtında bir yara izi var, ve o yara hiç geçecek gibi durmuyor.

"Geldim abi!"

TAKİPÇİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin