Neden bu hikayeye devam ediyorum bilmiyorum ama meğerse bu hikaye benim mutluluğummuş. Bu kitabi yazmadan mutlu olamıyorum. Bende yazıyim dedim. İyi okumalar.
-Rose-
Justinin anlattıklarından sonra gerçekten şok olmuştum. Ne diyeceğimi bilemiyordum. Sonuçta O Justindi. Dianayla bile bunları yapıyorsa, kim bilir bütün kızları nasıl oynatıyordu?
Bana oyun oynuyor, biliyorum. Jeremynin üvey kardeşinden zaten ne beklerdim ki ? İkiside aynı piçlerdi. Ve ben onların oyununa asla kanmayacaktım.
Hemen ayağa kalktım ve hızlı hızlı yürümeye başladım. Justin arkamdan koşuyordu.
"Rose nereye gidiyorsun?" dedi hala koşmaya devam ederken.
Hiçbir şey söylemedim. Söyleyemedim. Onu seviyordum. Ama o beni kandırıyordu. Gerçekten şuan Drewin kıymetini anlıyordum.
Koştum..Koştum...Ve koştum...Ta ki..Bir taksi görene kadar....
Camdan ona baktığımda dizlerinin üzerine çökmüştü. Gözleriyse dolmuştu. Ne yani ? Benim için mi ağlıyordu ? Diye düşünürken yavaş yavaş Justin kaybolmuştu. Taksi arabayı sürüyordu ve Justin de kayboluyordu giderek yavaş yavaş...
Hıçkırarak ağlamaya başladım. Ben nasıl bir insan olmuştum böyle ? En iyi arkadaşıma ihanet etmiştim. Jeremyi üzmüştüm. Abim acaba eve gelmiş miydi ? Ben bunu çoktan unutmuştum.
Onu çok özlemiştim ve gerçekten birinin omzunda ağlamaya çok ama çok ihtiyacım vardı...
-Diana-
Jack uyumuştu. Bugün bana bir işte çalışacağını ve bir ev tutacağını söylemişti. Güya Rose ve o beni rahatsız etmek istemiyormuş. Tabiki ben kabul etmemiştim bunu.
Hemen Jackin yanına gittim. Taş gibi uyuyordu ve horluyordu. Bu da benim gülmeme sebep oluyordu açıkcası. Onun yüzünü incelemeye başladım. Kusursuz yüzü, minik burnu ve kalın dudakları vardı. Ve ben o okyanus gibi gözlerin içinde kaybolmayı çok istiyordum.
Ah..Diana kendine gel. Ne diyorsun sen ? Sen bu çocuğu kullanacaksın, Rose ve Justini cezalandıracaksın.
Rose daha gelmemişti. Justinle yiyişiyordur herhalde deyip kendi kendime gülmüştüm ve sorunlular gibi kahkahalar atıyordum. Çünki kazanacaktım. Ben kazanacaktım..Bunları düşünürken uykuya dalmıştım..
-Jeremy-
Planım çok iyi gidiyordu. Herşey çok iyiydi. Hemen telefonumu aldım Rose"a mesaj attım.
"Merhaba Rose. Benim nasıl biri olduğumu merak ediyormusun"
"Drew..Lütfen karşıma çık..Sana çok ihtiyacım var..Lütfen"
Kahkaha atmıştım. Gerçekten bu kız nasıl bu kadar saf olabiliyordu, bilmiyordum. Bugün ona büyük bir süpriz yapacaktım.
"Eve git. Gelicem bende"
"Sen nerden biliyorsun hangi evde kaldğımı?"
"Seni yıllardır takip ediyorum Rose. Sana aşığım." diye yazdım ve telefonumu elime alıp, Diananın evine doğru gitmeye başladım...
Biraz kısa biliyorum. Şimdi siz bu ne diyeceksiniz muhtemelen. Bizimle dalga geçiyor diyeceksiniz. Gerçekten kitap yazmak beni rahatlatıyor. O yüzden yeni bölümleri elimden geldiğince en kısa zamanda atacağım. Hiç birinizi kırmak istemiyorum.
