**********
3 ay sonra...
"Sana inanamıyorum Justin. Hepimizle oyun oynadın." Justin'in sinirli olduğu boynundaki damarlardan belli oluyordu.
"Yaptıklarının cezasını çek istiyorum." Koyulaşmış bal rengi gözleriyle üvey abisine baktı. Elindeki silahı biraz daha sıkı kavradı ve tetiği çekmek için geri sayım yaptı.
"Justin yapma. Ben senin üvey abinim. Bak, lütfen yapma. Biliyorum, sevdiğin kızı elinden aldım. Lütfen, beni öldürme."
Jeremy gözyaşlarını elinin tersiyle silerek konuşmaya devam etti. "Hem beni öldürürsen, hapise gireceksin. Biliyorsun değil mi ?"
Justin bağırdı. Avazı çıktığı kadar bağırdı. Çaresizliğe çare bulamıyordu. O an arkadan biri Justine ateş etti. Ateş tam sırtından geçmişti.
Justin donup kaldı. Önce şaşkınlıktan bağıramadı. Gözlerinden yaşlar süzülmeye başladı ve sırtındaki keskin acı yüzünden bağırdı.
Kendini yere attı. Gözleri gittikce kararıyordu, gözlerini kapatmadan önce en son duyduğu şey Jeremy'in bağırışı ve ağlama sesiydi.
Herkes öğrenmişti. Justinin yaşadığını herkes artık biliyordu. Rose rüzgardan uçuşan siyah saçlarını umursamayıp başını Justin'in kalbine koydu ve ağlamaya başladı.
"Justin, lütfen gitme. Ben sensiz ölürüm, yaşayamam. Sana yalvarıyorum, gel. Beni bırakamazsın. Bana söz verdin, herşey yoluna girecek dedin. Yalancı !" Dedi ve karnını yumruklamaya devam etti.
Jack onun kolundan tuttu, kardeşi için çok üzülüyordu. Rose'u kendine sıkıca bastırdı ve başını omzuna koydu. Şiddetli ağlamanın verdiği sesle, Jack bir kez daha üzüldüğünü farketti.
Mogan ve Jeremy bir birine sarılmış ve ağlıyorlardı. Her ne kadar kavuşsalarda, hala üzgünlerdi ve ağlıyorlardı.
Diana köşede oturmuş, olanları izleyip ağlıyordu. Jack'le barışmışlardı, ama Justin'i arkadaş gibi severdi hep.
Rose Jack'in elini itti ve koşmaya başladı. Hiç kimseyi görmek istemiyordu.
Herkesin kalbi kırıktı.
Ama kimse Justin'in yaşadığını bilmiyordu.
**********
Öncelikle herkese merhabalar. Bu benim ilk bitirdiğim kitaptı. Benimle birlikte bu yollara geldiğiniz için sizlere çok teşekkür ediyorum. Hepiniz benim için çok değerlisiniz. Eğer isterseniz, soru cevap yapa bilirim. Herneyse. Sizi çok seviyorum. Hoşcakalın. Diğer kitaplarda görüşmek üzere.
