Herkese yeniden merhabalar. Hikaye nereye ve nasıl gidiyor, hiç bir fikrim bile yok :D Gün gittikçe, daha güzel yazmaya çalışıyorum. Bu kitabın ünlü olmasını çok isterdim :( Malesef okuyucularım ne azalıyor, ne de artıyor :( Ama ben pes etmiyorum. Yorum yazmayıpta, okuyanlar için de yazıyorum bu kitabı. Bu kitabı okuduğunuz, yanımda olduğunuz için çok teşekkür ederim. İyi okumalar *_*
-Rose-
Kendinizi yalnız hissedersiniz. Kimse size inanmaz. Kimse sizi sevmez. Kimse size bakmaz.
Kendinizi güneşsiz gökyüzü gibi hissedersiniz. Işığınızı ararsınız, halbuki ışığınız bile yoktur.
Saatlerdir yatağımda ağlıyordum. Yanlız olmak çok kötü birşeydi.
Çok mutsuzdum. Çok kırılmıştım. Eğer derdinizi anlatacak biriniz yoksa, yalnızsınız demekti
O sırada pencereden bir ses geldi. Hemen oraya döndüm ve baktım. Bu Justindi.
Pencereye doğru ilerlemeye başladım ve açtım. Onun hayal olduğunu düşünmek bile istemiyordum. Ben inanıyordum. O gerçekti. O yaşıyordu.
"Jus..Justin" dedim şaşkınlıkla. Onu her gördüğümde böyle oluyordum işte. Konuşamıyordum.
"Şşşt." dedi ve işaret parmağını dudağımın üzerine koyup, susturdu beni. O bana dokundu. Dokundu. O gerçekti işte. Yaşıyordu. Ama kimse bana inanmıyordu ki.
"Justin neden böyle yaptın ki ? 4 aydır öldüğünü sandım. Öyle acılar çektim ki. Ama sen naptın ? Sen yaşadığını bilerek ortaya çıkmadın. Beni çok kırdın."
"Mecburdum bebeğim. Merak etme yanına geleceğim. Beni merak etme. Tamammı ? Ben iyiyim."
"Sana sarılmak istiyorum." Çok özlemiştim onu. O güzel kokusunu içine çekmek en büyük hayalimdi.
Justin pencereden içeri girecekken, kapıdan ses gelmişti.
"Rose ? İyimisin ? İçeri girebilirmiyim ? Konuşmamız lazım" İçeri girmek isteyen Dianaydı. Belli ki bir sorun vardı. Çünki ağlamıştı, sesinden belli oluyordu.
Bu çok iyi bir fırsattı. Hazır Justin buradayken, Dianaya onu gösterecektim. Böylece, herkes bana inanmış olacaktı.
Justine baktığımda orada bekliyordu. Hemen gittim ve kapıyı açtım. Diana çok kötü durumdaydı. Gözleri ağlamaktan şişmiş ve kızarmıştı.
"Diana geldiğin çok iyi oldu. Justin burada. İnanmıyorsan gel bak." Diana önce şaşırdı ve içeri girip etrafa bakındı. Pencereyi elimle işaret ettiğimde çok şaşırdım. Justin orada yoktu.
Nereye gitmişti ki ? Beni bırakıp nereye gidiyordu ?
"Rose ? Sen iyi misin ?" Diana bana acıyordu. Bana acıyordu. Neden herkes bana acıyordu ki ? Neden ?
"Ama..Oradaydı. Justin oradaydı. Konuştuk. Dokundum ona. Oda bana dokundu."
"Bak tatlım" Geldi ve elimi tuttu.
"Onu artık unutmaya çalış. Bak, hepimiz üzgünüz. Ama onun artık olmadığını kabul ediyoruz."
Kimse bana inanmıyordu. Kimse.
Konuyu değiştirmek istedim.
"Hem benimle bir şey konuşacaktın Diana ?"
-Diana-
Ona her şeyi anlattım. O da bilinmeyenin kim olduğunu merak ediyordu. Bana sarıldı. Bu çok iyi gelmişti.
Ona iyi geceler diledikten sonra çıktım ve Jeremynin kapısını tıklattım.