Bölüm 20 - Nefret

213 10 254
                                    

Herkese merhabalar. Ilham perilerim gitti ve gelmiyor :( Sebebi Justin -_- Sinirlerim bozuk ve bölümler geç gelebiliyor. Kusura bakmayın. Bu arada soru cevap istiyor musunuz ? Yorumlarda veya bana özel mesaj olarak iletirseniz, çok sevinirim :) Iyi okumalar *_*

-Jack-

"Beğendin dimi ? Buraya hep gelirim." Alex'in kalın sesi, beni düşüncelerimden ayırdı.

Lüks bir bara gelmiştik. Sigara ve alköl kokusu yerine, oldukça hoş bir koku yayılıyordu etrafta. Insanlar dans ediyor ve içiyorlardı.

Mutluydular. Bense ikinci kez aldatılmıştım. Ilk önce bana gelen video ve Diana'ın hamile olması.

Ona bir şans vermek istemiştim, yeni bir sayfa açmak istemiştim. Ama o ikinci kez beni aldatmıştı. Beni küçük düşürmüştü.
Onu asla affetmeyecektim. Asla.

"Ee anlatmayacak mısın ?" Alex çok iyi bir arkadaştı. Bazen kendimi şanslı biri hissediyordum. Ama sonra bu his kayboluyordu. Diana aklıma gelince kayboluyordu.

"Aldatıldım. Yine."

"Ciddi misin ?"

"Hiç olmadığım kadar ciddiyim Alex."

"Dostum, sen salak mısın ?" Ne diyordu bu ? Asıl salak kendisiydi.

Ne olursa olsun, onun bana salak olduğumu söylemeye hakkı yoktu. Ayağa kalktım ve ellerimi sertçe masaya çarptım.

"Ben salak değilim, anladınmı ? Ben sadece sevdim." Gözlerim dolmuştu ve daha fazla konuşacağımı sanmıyordum.

"Tamam. Sinirlenme. Beni d..."

"Kes sesini !" Diyerek sözünü kestim. Ona neden böyle davrandığımi bilmiyordum, sadece tüm hırsımı çıkarıyordum. Ama onun suçu yoktu. Sakinleşmeliydim.

"Alex..Lütfen.." Dedim çaresizlikle. Çaresizdim, işte. Kimsen yoktu benim. Kimsem.

"Sakinleş Jack. Ben hep yanında olacağım, tamammı ? Herşeyin üstesinden geleceğiz. Birlikte." Uzattığı elini sıktım ve tekrar ettim.

"Birlikte."

Eve geldiğimde, herkes uyumuştu. Ya da ben öyle sanıyordum, çünki Diana odasında değildi. Jeremye bakmak istemedim.

O kadar uykum vardı ki, üstümü bile değiştirmeden yatağıma yattım ve gözlerimi kapattım.

Herşeyin güzel olmasını umud ederek...

-Jeremy-

Midemdeki kelebekleri bastırmaya çalışıyordum. Bu Mogan'dı. Çocukluk aşkım Mogan...

Onu telefonda bile olsa gördüğüm için, mutluydum. Hemde çok mutluydum. Ama sonra tüm mutluluğum gitmişti.

Kaçırılmıştı. Hemde benim yüzümden kaçırılmıştı ve acı çekiyordu. Onu kurtarmalıydım. Her ne pahasına olursa olsun, kurtarmalıydım.

O benim herşeyimdi.

9 yaşındaydım.

Koşuyordum. Mogan yakalamak istiyordum, bu yüzden daha hızlı koşmaya başladım. Çok yaklaşmıştım ona. Daha hızlı koştum. Ta ki ayağımın yerdeki lanet taşa takılıp, düşmeme kadar. Dizlerim ve kollarım yerdeki çamura bulaşmışlardı ve çok acıyorlardı. Hızla Mogan yanıma koştu ve elini dizlerimin üzerine koydu.

Just Believe || BieberHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin