•••••••••••••
Bölüm müziği - Taylor Swift - Love Story
Iyi okumalar ^_^
-Rose Steward-
Kendinizi güneşsiz gökyüzü gibi hissedersiniz. Güneşe ihtiyacınız vardır. Kendi karanlık dünyanızda ışığı ararsınız.
Işte ben de ışığımı arıyordum. Gururum yüzünden ona şans vermek en son düşündüğüm şey bile değildi. Bana sürtük demesi, sinirlerimi yerle bir etmişti.
Beni başka kızlarla aynı görüyordu işte. Lanet olsun ! Her gece yattığı kızlardan, en ufak farkım bile yoktu onun bal rengi gözlerinde. Aklım ondan nefret ediyor, kalbim onu hala seviyordu.
Uyandıktan sonra, Edward beni akıl hastanesine geri bırakmıştı. Buraya geldiğimde üzüntüm daha da artmıştı. Herkes beni deli sanıyordu, ama değildim.
Elimle bir tutam saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdım ve derin bir nefes aldım. Kendimi boğuyormuş gibi hissediyordum ve derin bir nefes alarak bunun geçmesini umud ediyordum.
Kalbim acıyordu. Boğuluyordum. Ölüyordum. Gözlerimden yaşlar akıyordu, sel gibi. Neden hayat acımasızdı ki ? Telefonumu elime aldım ve rehbere girdim. Rehberdeki isimlere baktım, ve yutkundum.
Onu aramak istiyordum. Onunla konuşmak istiyordum. Yavaşca işaret parmağımı isminin üzerine bastım ve telefonu kulağıma götürdüm. Numarasını kapata bilirdi. Sonuçta kimsenin onu yaşadığını bilmesini istemezdi.
Tahminim yanlış çıkmıştı, numarasını kapatmamıştı. Bunun verdiği mutlulukla gülümsedim ve dengesizce atan kalbimi umursamamaya çalışarak telefonu açmasını bekledim.
Karşı taraftan, kusursuz sesini duyduğumda gülümsedim.
"Alo ? Rose ?" Dudaklarımı yaladım ve saçlarıma güzel görüntü verdim. Zaten beni görmüyordu. Neden süsleniyordum ki ? Bazen aptal olabiliyordum.
Bana sürtük demişti, ama ben onu aramıştım. Gururumu bu sefer ayaklarım altına almıştım.
"Justin." Sesim o kadar zayıf çıkmıştı ki, ben bile duyduğuma şüpheliydim.
"Yani, ben şaşırdım aramana."
"Görüşmek istiyorum Justin." Lanet olsun ! Lanet olsun ! Neden ağzımdan çıkan sözlere sahip olamıyordum ki ? Neden böyle aptaldım ?
Ama onunla konuşmak istemiştim. Kalbim istemişti ve onunla son kez bile olsa konuşmak istiyordum. Ya onunla görüştükten sonra, ya mutlu olacaktım ya da üzgün. Her zamanki gibi.
"Sen görüşmek istiyorsun ? Bunun altında bir oyun olacağını biliyorum Rose." Duyduğum cümlelerden sonra, çok kırılmıştım. Çok mu değişmiştim ? Benim kötü biri olduğu mu zannediyordu ? Ben ne yapmıştım ki ?