Merhaba arkadaşlar. Hikayemi okuyorsunuz ama vote veya yorum yapmıyorsunuz. Böyle giderse hikayeyi silmeyi düşünüyorum. Ayrıca küçük spoiler veriyim, yakında çok şaşıracaksınız :D
1 hafta sonra..
Olanlardan bir hafta geçmişti. Platoniğimle çok yakın olmuştum. Neredeyse her gün konuşuyorduk ve ben ona herşeyi göze alarak yaşadığım bütün olayları anlatmıştım. Bu yaptığım hareketlere rağmen, beni bırakmamış, her zaman yanımda olmuştu.
Bugün okula gidiyordum. Yeni bir güne başlıyordum, kurtulmanın verdiği sevinç ve keyifle beraber. Bununla birlikte, 3 gündür Dianayla kafede garsonluk yapıyorduk. Saat 2 gibi okuldan gelir ve daha sonra kafeye giderdik. Akşam 8-9 saatleri gibi evde olurduk ve bu bizim için çok zordu.
Diananın ailesi benim gibi ölmüştü. İkimizde yanlızdık. Bense yarın abimi arayacak, herşeyi anlatacaktım, beni kardeşlikten reddetmesini bile göze alarak.
Şimdi okulumuza doğru yürüyorduk. Diananın erkek arkadaşı da buradaydı ve 4-te okuyordu. Diana ve ben 2-te okuyorduk. Jeremy yüzünden bir sene gidememiştim okula. Ama şimdi Kanadadayım ve özgürüm.
Şimdi hangi derslere gireceğimizi bilmediğimiz için, müdürün yanına gidip ders listesini aldık ve kantine gittik. O sırada Diananın el salladığını gördüm. Karşıdakı masada oturan birine el sallıyordu. Çocuk dehşet yakışıklıydı. Sarı saçları ve bal rengi gözleri vardı. Dudakları kalın ve açık şeftali rengindeydi. Üzerinde yırtık pantolon ve siyah tişört vardı. Ayakkabı olarak ta supra tercih etmişti.
Ah..Aman Tanrım. Ne diyorum ben Allah aşkına ? Diana benim en iyi arkadaşım. Kendine gel Rose.
Diana beni kolumdan çekiştirdi ve çocuğun yanına oturduk. Çocuğun dudağını öptü ve geri çekilip sandalyeye oturdu. Biraz gıcık olmuştum ama belli etmedim. Ne oluyor sana Rose ? Kendine gel Allah aşkına. Tamam yani Diana bana böyle biriyle çıktığını söylememişti. Bu çocuk muhtemelen okulun en yakışıklısıydı.
"Ee bizi tanıştırmayacakmısın Dia?" diyerek sordum.
"Eh tabi ki hemen tanıştırayım. Bak aşkım Rose benim en iyi arkadaşım. Amerikada yaşıyordu. Şimdi kanadaya geldi ve birlikte yaşıyoruz. Rose buda benim sevgilim ...." derken hemen yanımıza mavi gözlü ve esmer saçlı biri geldi ve hemen ellerini masaya çarptı.
"Sürtük! Şimdi kendine yeni birini mi buldun ha !"
Aman Tanrım ne diyordu. Benim arkadaşımla nasıl böyle konuşmaya cesaret ederdi. En çok neye şaşırıyorum biliyor musun ? Çocuk Diana sürtük diyor, sevgilisi kılını bile kıpırdatmıyor.
"Sen kendini ne zannediyorsun ? Çabuk git buradan Matt! Hemen!"
Matt denilen çocuk "Bu senin g*tüne tekmeyi basınca, gelip benim omuzlarımda ağlayacaksın Diana!" diye boğazı yırtılırcasına bağırmıştı.
O sırada Diananın sevgilisi ayağa kalktı ve Matte yumruk attı. Bütün okul başımıza dolanmıştı. Aman ne güzel ! Diana ve ben onları ayırmaya çalışıyorduk. Ama nafile, onlar bizden kat kat güçlüydüler ve biz onlara hiç birşey yapamıyorduk. Daha sonra müdür geldi ve onları ayırdı.
"Siz dördünüz çabuk odama geliyorsunuz" dedi ve gitti.
"Daha ilk günden rezil olduk. Şu olanlara bak"
"Gidelim"
Müdürün odasına geldiğimizde oturmamız için işaret verdi. Önce ben ve Dianayla biraz konuştu. Bizim suçsuz olduğumuzu anladı. Daha sonra dudaklarını yalayarak konuştu.
"Kavga nasıl oldu Matt ve Justin?"
Evet bu bölümünde sonuna geldik :) Sınır yine +5 vote ve +20 yorum. Eğer yeni bölümleri bildirimle almak istiyorsanız kütüphanenize ekleyebilirsiniz. Diğer bölümde görüşmek üzere. Hoşçakalın.
![](https://img.wattpad.com/cover/77365428-288-k711183.jpg)