Bölüm 17 - Ayrılık

178 12 177
                                    

Herkese yeniden merhabalar. Bölümler kısa mı arkadaşlar ? Eğer kısaysa, uzun yazabilirim. Tabi, uzun yazınca geç koyacağım bölümleri *_* Bence böyle devam etsin, kısa olsun, ama her gün gelsin. Böylece, hikayeyi unutmayacaksınız. Yinede, siz bilirsiniz. İyi okumalar *_*

-Rose-

Diana ve Jeremy gelmişlerdi. Onlara her şeyi anlatacaktım. Jack bana inanmasa da, onların inanacağına çok emindim. Ama Dianada çözemediğim bir gariplik vardı.

Zaten kötüydü de. Bu gün sanki endişeliydi ve bir şeyden korkuyordu. Onunla konuşmuştum, ama bana bir şey anlatmamıştı.

Şimdi dördümüz de akşam yemeği yiyorduk. Justini gördüğümü onlara anlatacaktım.

"Size bir şey anlatacağım" dediğimde, ikisi de bana baktılar. Dudaklarımı yalayıp devam ettim.

"Bu gün Justini gördüm" Her ikisi bana acırcasına bakıyordu.

"Tatlım bak" Diana elimin üzerine elimi koydu ve konuştu. "Onun ölmesini kabul etmiyorsun, biliyorum ve seni çok iyi anlıyorum. Ama artık kendine yeni bir hayat kurmanın zamanı geldi birtanem. "

"Ya neden bana inanmıyorsunuz, neden ?" Gözyaşlarımı durduramıyordum. Sel gibi yanaklarıma akıyorlardı. Hemen sandalyeden kalktım ve hızlı adımlarla odama gittim.

Yatağa yattım ve saatlerce ağladım.

Biliyordum, o yaşıyordu.

Biliyordum işte.

Onun sesini duymuştum. Onu yakınımda görmüştüm.

Yaşıyordu...

Justin yaşıyordu...

-Diana-

Rose masayı terk ettikten sonra, masada büyük sessizlik oluşmuştu. Rose Justinin öldüğünü kabullenemiyordu ve onu hayal olarak görüyordu.

Çatalımla salatayı karıştırıken, aklıma bugün olanlar geldi.

"Sen..Sen bunu nasıl yaparsın Alex ?" dedim zar zor konuşarak. Gözümden bir damla yanağıma süzülmüştü.

"Bir şey yapmadım. Sevişmemizi kaydettim sadece" kahkaha atmıştı. Bu da benim daha fazla sinirlenmeme sebep olan ilk şeydi.

"Sen kime çalışıyorsun ? Söyle çabuk orospu çocuğu"

"Bilinmeyene çalışıyorum" dedi ve gülümsedi.

Lanet olsun ! Lanet olsun ! Lanet olsun !

Bu bilinmeyen benden ne istiyordu ki ? Niye benden intikam alıyordu ? Ona ne yapmıştım ki ben ?

Jack bunu görürse biterdim ben. Hemen elinden kamerayı almaya çalıştım. Ama nafile, benden kat kat güçlüydü. Beni kolumdan sürükleyerek, dışarı çıkardı ve kapıyı kapattı.

Bilinmeyenden nefret ediyordum.

Hemen kaldığım otele doğru yürümeye başladım. Kanada uçağı akşam kalkıyordu.

Beni düşüncelerimden ayıran, Jackin bana seslenişiydi.

-Jack-

Diana bugün çok durgundu. Kara kara bir şeyler düşünüyor gibiydi.

"Diana" cevap gelmemişti. Biraz daha yüksek sesle "Diana" diye seslendim. Bu sefer düşüncelerinden ayrılmıştı.

"Ne oldu Jack ?"

"Bir sorun mu var hayatım ?"

"Hayır, sadece yorgunum" dedi ve gülümsedi. Gülümsemesinin sahte olduğu çok iyi anlaşılıyordu.

"Ben odama gidiyim" dedi Jeremy peçeteyle ağzını silerken.

"Tamam"

Telefonumdan gelen bildirim sesini duyduğumda, hemen ayağa kalktım ve gelen mesaja baktım. Bir video ve altında yazı vardı. Bilinmeyen numaradan gelmişti. Mesajı okudum.

"Sevgilin yatakta çok iyi :)" diye mesaj vardı. Anlamamıştım. Nasıl yani ? Diana beni aldatmış mıydı ? Düşündüğüm şeyin olmamasını dileyerek videoyu açtım ve izlemeye başladım.

Diana ve bir çocuk öpüşüyorlardı. Çocuk Diananın üstünü çıkardı ve... Aman Tanrım. Buna inanamıyordum. Diana bana bunu nasıl yapa bilmişti ?

Hiç mi değerim yoktu gözünde ?

Hepsi yalanmış. Beni sevdiği yalanmış.

Gözlerim dolmaya başladığında Diana yanıma geldi ve telefonumdaki videoya baktı. Gözlerinden yaşlar süzüldü. Onu böyle görmek canımı yakıyordu. Ama beni aldatmıştı.

Hemen telefonu duvara fırlattım. Telefon kalbim gibi parçaladı. Onu tamir etmek artık imkansızdı.

Ceketimi aldım ve dışarı çıktım. Dianayla çıkmam baştan beri hataydı.

Büyük bir hata...

Bir bölümün daha sonuna geldik. Umarım beğenmişsinizdir :) Diğer bölümün gelmesi için sınır +4 vote ve +100 yorum. Diğer bölümde görüşmek üzere. Hoşçakalın :)

Just Believe || BieberHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin