Herkese merhaba. Bu bölümü ağlayarak yazdım. Umarım beğenirsiniz. Birazcık da olsa Rose"un acısını hissettirdiysem, ne mutlu bana. İyi okumalar herkese.
-Rose-
Abimi aramıştım ve tüm olanları söylemiştim. O da gelmişti. Hepimiz haber bekliyorduk. Diana ve Jeremy yaptıkları için çok pişmandı. Justin uyanınca, bizi rahat bırakacaklardı.
Onların daha yaptıklarının yarısını bile bilmiyordum. Ben çok aptaldım. Hiç bir şey anlamamıştım.
Justinin uyanması için hepimiz dua ediyorduk. Ona bir şey olursa, biterdim ben.
Doktorun gelmesiyle birlikte hepimiz ayağa kalktık.
"Bir haber varmı doktor bey" dedim zar zor konuşarak.
Doktorun gözlerinde hiç bir şey yoktu. Hiç bir şey söylemiyordu.
"Neden bir şey söylemiyorsunuz ? Noldu ona ?"
"Malesef.. Kurtaramadık.. Justin kanser hastası. Hastalığı çok ilerlemiş. Başınız sağolsun"
Hayır..Olamazdı..Bu imkansız. Gidemezdi. Beni bırakamazdı ki. Şaka yapıyordu.
Dizlerimin üzerine çöktüm. İnanmak istemiyordum. Hayır. O ölmemişti ki. Beni bırakmazdı ki o. Beni seviyordu. Bana aşıktı Justin.
Hayır, o ölmemişti. Hayır. O ölmedi.
"O ölmedi. Ben inanmıyorum. Anlıyormusunuz ölmedi !"
Dianaya baktığımda hıçkırarak ağlıyordu, Jeremy de onunla birlikte ağlıyordu. Jacke baktığımda elleriyle yüzünü kapatmıştı. Justini tanımamasına rağmen, o da ağlıyordu.
Herkes ağlıyordu. Neden ağlıyorlar ? Justin ölmedi ki. Hemen Justinin odasına girdim. Üzerini beyaz örtüyle kapatmışlardı. Bunu gördüktan sonra elimle ağzımı kapattım. Hıçkırarak ağlamaya başlamıştım. Jack gelip bana sarıldı.
Hemen onu ittim ve koşmaya başladım. Herşey benim suçumdu. Ben ne yapmıştım böyle ? Hastaneden çıktım ve yine koşmaya başladım. Bir sokağın ortasında durdum ve dizlerimin üzerine çöktüm. Yere yattım ve ellerimle ağzımı kapatıp ağladım. Saatlerce ağladım.
-3 ay sonra-
Jeremy, Diana, Jack ve ben Justinin mezarındaydık yine. Her gün buraya geliyorduk. Her gün. Hala onun öldüğüne inanamıyordum.
"Justin umarım beni affedersin. Ben çok acı çekiyorum Justin. Yaşamıyorum ben. Ruhsuzum. Yemiyorum. İçmiyorum. Yatmıyorum. Hep Tanrıya dua ediyorum. Bunların hepsi kötü bir kabus olsun diye. 3 ay geçti. Kocaman 3 ay geçti. Ben hala ağlıyorum. Her gün ağlıyorum.
Merak etme yanına gelicem. Zaten burda kalıp, napacaktım ki ? İşe yaramazın tekiydim ben. Gerizekalının tekiydim."
"Biz gidiyoruz Rose. Geliyormusun?"
"Siz gidin. Geliyorum şimdi."
Mezarının üzerindeki toprağı avucuma aldım.
"Toprak bile sen kokuyor" dedim ağlayarak. Gözyaşlarım toprağa damlıyordu.
"Burda kalamam. Yanına gelicem Justin"
"Gelme Rose. Gelsen, beni üzmüş olursun"
Bir bölümün daha sonuna geldik :D Bir günde sınır dolmadan, iki bölüm attım :) Umarım beğenirsiniz. Diğer bölümde görüşmek üzere :) Bu bölümün sınırı +7 vote ve +100 yorum. Hoşçakalın.
![](https://img.wattpad.com/cover/77365428-288-k711183.jpg)