9.Bölüm

214 11 3
                                    

Mustafa'dan

Ben hayatımda ilk defa aşık olmuştum. Aşık olduğumu geç fark etsemde bunu ona söyleyemeden göçüp gitmesinden deli gibi korkuyordum. Geçirdiğimiz iki ayda, ne kadar kırılgan, ne kadar iyi kalpli, ne kadar temiz ve saf olduğunu görmüştüm. Bu yaşıma kadar onun kadar iyi birisiyle karşılaşmamıştım ve herşey henüz bu kadar yeniyken onun beni bırakmasını kaldıramazdım.

"Onsuz yapamam demeyin, size onsuzda yaptırırım." Demişti Rabbim. Bu beni korkutuyordu. Ya onsuzluk sınavım olursa...

Birkaç hafta önceydi. Ben grip olmuştum. Evden çıkamaz bir halde odamda öylece yatıyordum.Annemlerin getirdiği doktor bana bakıp hafif bir grip olduğunu söylemişti. Neresi hafif... Yerimden kalkamıyordum.

Saat 2 gibiydi, telefonum çaldı. Sümeyye arıyordu.

"Efendim?"

Söyledikten sonra hapşırdım.

"Mustafa! Iyi misin sen?"

Tekrar hapşırdım.

"İyiyim sadece hafif grip olmuşum."

Sesinin telaşlı gelmesi hoşuma gitmişti. Benim için endişeleniyordu.

"Bu hafif mi? Sesine baksana sen olduğunu zor tanıdım."

Hapşırdım.

"Sen olsan daha iyi olabilirdim."

Dudağımın kenarı yukarı kalktı. Şimdi gelse çok iyi olurdu.

"Belki annen kadar olmasa da iyi çorba yapıyorumdur." Diyip kıkırdadı.

"Annemlerin zaten şirkete gitmesi gerekiyor ve annem beni bırakamadığı için gitmiyor. Senin gelmen iyi bir bahane olabilir." Diyip bende onun gibi güldüm.

"Tamam o zaman geliyorum."

"Görüşürüz."

Yarım saat geçmişti ki odamın kapısı tıklatıldı. Gözlerimi kapatıp uyuyor numarası yapmaya başladım. Ses alamadığından olacakki kapıyı araladı. Onun göremeyeceği kadar gözlerimi aralayıp ona bakmaya başladim.

Kafasını içeri uzattı ve bana baktı. Uyuduğumu düşünecekki sessizce içeri girdi ve kapıyı kapattı. Yavaşça yanıma gelip yatağa oturdu. Üzerindekini çikarip yatagin ucuna koydu ve bana bakmaya basladi. Gözümün önüne düşmüş olan bir tutam saçı tuttu ve geriye doğru attı. Bunu yapmasını fırsat bilerek gözlerimi açmadan, onu kendime doğru çektim ve yatağa yanıma yatırdım. O çığlık atarken ben sanki uyumaya devam ediyormuş gibi yaptım.

"Mustafa! Kalk birisi gelicek."

Mırıldandım.

"Kimse yok evde."

Sinirlice homurdandı.

"Olsun ya yardımcınız var!"

Kollarımı daha sıkı sardığımda söylenmeye başladı.

"Mustafa bırak beni."

Kollarımdan çıkmaya çalışırken aniden kollarımı açınca yere büyük bir cırlamayla düştü.

Ben kahkaha atarken o poposunu tutmuş ayağa kalkıyordu.

"Sana zehir gibi bir çorba yapayımda gör sen." Diye parmağını sallaya sallaya konuşuyordu.

Birden gözü tişörtsüz üstüme kaydı. Bakmamaya çalışırken konuştu.

"Ben şimdi çorba yapmaya gidiyorum ve sende şöyle durma bi tişört giy."

KÖRDÜĞÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin