Bu bölümü kitabımın tutkunu Muennesdmr'e ithaf ediyorum. 😊
***
"Mustafa."
Ses yok.
"Mustafa!"
Cevap yok.
"Mustafa bana cevap ver!"
Yaptığı ani frenle öne doğru savruldum. Ona döndüğümde tam karşısına bakıyordu.
"Onu sevmiyorum."
Hala bakmıyordu. Ağzı sanki konuşmak için açıldı ama tekrar sustu.
"Bana inan. Doğruyu söylüyorum."
Bana hafifçe döndü.
"Bu...Bu beni ilgilendirmez."
Nasıl yani? Bu ne demekti şimdi?
"Efendim?"
Nefesini dışarıya verdi.
"Evet duydun. Sonuçta birbirimize aşık değiliz ve onu sevip sevmediğin beni ilgilendirmez. O yüzden bana açıklama yapmak zorunda değilsin."
Başımdan kaynar sular dökülürken ona bakmayı bırakıp önüme döndüm. Ben ona aşık olmasam bile hoşlanıyordum ve bu dedikleri ağır gelmişti.
"Biz... Evleneceğiz Mustafa. Nasıl seni ilgilendirmez."
Hissettiğime göre kafasını iki yana salladı. Diyecek birşey bulamıyor gibiydi.
Arabayı tekrar çalıştırdığında gözümden akan yaşları görmemesi için camdan dışarıya bakmaya başladım. Bir süre sonra zaten evin önüne gelmiştik. Toparlanıp arabadan ineceğim sırada kolumdan tuttu."Bu aralar dikkatli ol. Çok fazla tek başına dışarı çıkma."
Bu da neydi şimdi? Buğra'nın bana birşey yapmasından mı korkuyordu?
"Neden?"
Bana bakmadan cevap verdi.
"Nedenini boşver sadece dikkatli ol."
Kafamı olumlu anlamda salladım ve arabadan indim. Merdivenleri çıkarken arabanın uzaklaşma sesini duydum.
Saat daha 6'ydı ve eve gitmek istemiyordum.
Tekrar merdivenlerden indim ve sahile doğru yürümeye başladım. Biraz deniz havası, bu kasvetli günde güzel olabilirdi. Yaklaşık 15 dakika yürüdükten sonra sahile vardım. Burası Mustafa'yla geldiğimiz sahildi. Az ilerde Adem amcanın teknesini görebiliyordum.O tekneye yakın bir banka oturdum ve denizi izlemeye başladım.
Mustafa'nın söylediği sözler neden bu kadar ağır gelmişti bana? Onun beni ilgilendirmez demesi neden bu kadar koymuştu?
Umurunda olmayı seviyordum ve beni umursamadığını hissetmek canımı yakmıştı.
Sonuçta birbirimize aşık değiliz... Bu söz niye adeta bir kılıç olup kalbime saplanmıştı?"Mustafa'nın sözlüsü sen misin?"
Kafamı sol tarafa çevirdiğimde uzun siyah pardesü giymiş bir adamla karşılaştım. Kel ve sakallıydı. Görünüşü ürkütücüydü.
"Kimsiniz?"
Dudağı yukarı doğru kıvrıldı.
"Sen misin güzel kız, yoksa zorla mı söyleteyim?"
Endişelenmeye başlamıştım. Elimdeki telefonu biraz daha arkama çektim ve arama tuşuna bastım. O tuşa bastığımda en son aradığım kişi aranıyordu.
"E-evet." Dedim titrek sesle.
Eliyle pardesüsünü geriye doğru çekerken gözlerim oraya kaydı. Bir silah çıkardığında kalbim artık küt küt atıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖRDÜĞÜM
RomanceSevdiği insan aklında olduğu için başkasıyla evlenmek istemeyen, güzeller güzeli Sümeyye... Eski sözlüsü yüzünden derin yaralar almış ve çareyi Islam'da bulmuş Mustafa... Bu iki insanın yolları kesişirse ne olur? Okuyalım hep birlikte görelim. ❗❗ İ...