Saat akşam 6 ya doğru gelirken Fatih'in kahkaha atmasıyla uyandım.
"Oğlum uyuyorum şurada niye ipinden kopmuş gibi kahkaha atıyorsun?!"
Mahçup mahçup baktı ve elindeki telefonu gösterdi.
"Vine izliyordum abla kusura bakma."
Gözlerimi kaydırıp başımı tekrar yastığa koydum. 15 dakika daha gözlerimi kapatmıştımki akşam ezanının huzur verici sesi yankılandı şehirde.
Yerimde doğrulup ezanı dinlemeye başladım. Huşu içinde dinlerken burnumun kaşınmasıyla suratım şekilden şekile girdi ve birden hapşırdım. Son anda elimdeki peçeteyi tutabilmiştim.
"Abla için mi çıktı az önce?"
Burnumu kırıştırıp kötü kötü baktım.
"Ya sen bulaşnasana bana. Sen okuldayken daha iyiydik. Sessiz sessiz oturuyorduk."
Gözlerini kaydırıp elindeki telefona bakmaya devam etti.
"Seninde hasta halin hiç çekilmiyor."
Üzerimdeki battaniyeyi toparlayıp ayağa kalktım ve banyoya doğru ilerledim.
Abdest alıp odamda namaza durdum.
Namazı kıldıktan sonra seccademi toparlayıp kenara koydum ve saatlerdir bakmadığım telefonumu elime aldım.
Rümeysa çoktan buluşmadan dönmüş olmalıydı ama neden beni aramamıştı?
Arar herhalde diye düşünüp telefonu pijamamın cebine koydum ve dolaptan giyecek birşeyler baktım. Biraz sonra dedemleri getirirlerdi babamlar. Havaalanından almaya gitmişlerdi.Üzerimi değiştikten sonra odamdan çıkıyordum ki kapı çaldı. Hızlı hızlı gidip kapıyı açtım. En önde dedemi görünce daha girmesini bekleden üstüne atladım.
Dedem kahkaha atarak bana sarıldı."Ah yavaş kızım düşeceksin."
Onun geçmesine izin verdikten sonra babaannemin üzerine atıldım. Ama bu arada hapşırmayı da ihmal etmedim.
"Ay yavrum sana ne oldu?"
Babaannemin telaşlı çıkan sesinin aksine ben sıcacık gülümsedim.
"Iyiyim babaanne birşeyim yok sen geç bi içeri buyur."
Herkes içeri girdikten sonra kapıyı kapatacaktım ki bir el kapıya dayandı. Kafamı kaldırıp baktığımda Mustafa olduğunu gördüm.
"A-ah Mustafa!"
Sessiz bir çığlık atarken eliyle gülerek sus işareti yaptı.
"Sen nerden çıktın?"
"Dedenleri ben aldım."
Elimi göğsüne vurdum.
"Bana niye söylemiyorsun?"
"Sürpriz olsun dedim."
Kimse görmeden beni kendine çekip yanağımdan öptü. Hızla ondan ayrılıp itikledim ve içeri geçtik beraber.
"Gel hele kızım şöyle yanıma."
Mustafa tekli koltuğa otururken bende dedemin yamacına oturdum.
"Ee nasılsın kızım nasıl gidiyor?"
Elimi dedemin dizine koyup konuştum.
"Iyi gidiyor dedecim Allah'a şükür. Düğün telaşesi işte."
"Iyi iyi. Bende damadı pek bi sevdim zaten."
Kulağıma eğilip sanki sadece bana söylüyormuş gibi söyledi ama herkes duymuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖRDÜĞÜM
RomanceSevdiği insan aklında olduğu için başkasıyla evlenmek istemeyen, güzeller güzeli Sümeyye... Eski sözlüsü yüzünden derin yaralar almış ve çareyi Islam'da bulmuş Mustafa... Bu iki insanın yolları kesişirse ne olur? Okuyalım hep birlikte görelim. ❗❗ İ...