4.Bölüm

280 13 3
                                    

Restorantın önüne geldiğimizde Mustafa benden önce aşağıya indi. Ben kemerimi çözdüğümde kapımı açtığını fark ettim.

Centilmence bi hareket...

Arabadan inip kapıyı kapatmasını bekledim. Kapatınca yan yana restoranta doğru yürüdük. Ne konuşacağımı, ne söyleyeceğimi bilmiyordum. Aklım karmakarışıktı ve cümlelerimi toparlayamıyordum.

Restorantın kapısını ittirdiğinde açılan boşluktan geçtim. Hızlı adımlarla gülümseyerek bir masaya doğru yaklaştı Mustafa. Bende aynı hızlı adımlarla onu takip ettim. Güzel giyinimli bir bayanın yanında durduğunda, kız bana sıcak bir şekilde gülümsedi ve beni kendine çekip samimi bir şekilde sarıldı. Daha sonra geriye çekilip kendini tanıttı.
"Ben Fatıma. Mustafa'nın kız kardeşiyim."
Dedi gülümseyerek.
Kafamı anladım ifadesiyle sallayıp gülümsedim.
"Bende Sümeyye. Tanıştığıma memnun oldum Fatıma."

Kocaman şekilde gülümseyerek "emin ol bende" dedi.

Masaya geçtiğimizde Mustafa tam karşıma, Fatıma'da soluma oturdu. Şimdi birbirimizi tanıyacaktık ve ben inanılmaz heyecanlıydım.o sıra garson gelip siparişlerimizi aldı.
Önce soru sorması için sen başla der gibi elimi ona uzattım.
Tebessüm ederek başını salladı ve konuşmak için boğazını temizledi.

"Mustafa Gökçe. 29 yaşındayım ve bildiğin gibi Makine Mühendisiyim. Marmara Üniversitesi'nde okudum, şuan kendi şirketimizde başmühendis olarak çalışıyorum. Bi kız kardeşim bir de abim var. Ama abim Ankara'da ki bir şirkette çalıştığı için onu görmen biraz zaman alabilir."
Deyip nefesini dışarı verdi.
Sonra o mükemmel gülümsemesini yüzüne takınarak tekrar konuştu.
"Senin sormak istediğin bir şey var mı? Çekinmeden sorabilirsin."

Sormak istediğim bir şey var mı diye yokladım kendimi. Ama bulamamıştım.

"Hayır merak ettiklerimi cevapladın zaten. O zaman ben anlatayım." Dedim.

Kafasını olumlu anlamda salladı. Sonra birden eliyle dur işareti yaptı.
Neden böyle yaptığını anlamaya çalışırken masaya garsonun geldiğini gördüm. Garson elindekileri masaya servis ettikten sonra afiyet olsun diyerek gitti.

"Şimdi başlayabilirsin." Dedi Mustafa. Garson varken konuşmamamı istemesi açıkcası garip bir şekilde hoşuma gitmişti. Ve bunu bi hareketiyle yapması daha karizmatik durmuştu açıkcası.

Kafamı olumlu anlamda salladım ve aklımda olan şeyleri anlatmaya başladım.

"Sümeyye Doğan. 26 yaşındayım ve Bilgisayar Mühendisiyim. Hacettepe Üniversitesi'nde okudum. Bir yazılım şirketinde çalışıyorum. Bi erkek kardeşim var ve Kocaeli'de okuyor. Inanır mısın o da Makine mühendisliği okuyor." Diyip güldüm.

"Sahi mi?" Diyerek güldü o da.

Başımı olumlu anlamda sallayıp devam ettim.

"Onun adı Fatih. Ve nişanlı. En yakın arkadaşımın kız kardeşiyle."

Başını tebessüm ederek aşağı yukarı salladı.
Ellerimi iki yana açarak "bu kadar." Dedim.

"Bir şey merak ettim sorabilir miyim?" Dedi.

"Tabiki de lütfen çekinme."

Yüzünden düşürmediği gülümsemesi o an gitti ve yerine ciddi bakan bakışlar geldi. Açıkcası tedirgin olmuştum. Ne soracaktı ki?

"Daha önce..." diyip sustu.

"Evet daha önce?" Dedim devamını beklercesine.

"Daha önce bir erkek arkadaşın oldu mu?"

KÖRDÜĞÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin