17.Bölüm

187 9 0
                                    

Ellerim hiç bu kadar buz gibi olmamıştı. Ayaklarım böylesine yere çakılmamış, kulaklarım uğuldamamıştı. Duyduğum şeyin şokunu yaşarken birde yakalanmak, kalp atışlarımı maksimum seviyeye çıkarmıştı.

"Sümeyye kızım?"

Yavaş yavaş vücudumu Mustafa Ali dedeye çevirirken, içimden de dualar ediyordum.

"Ee şey... Ben... Mustafa bir dosya istemişti de onu almaya gelmiştim. Tam giricektim Zeynep geldi."

Aslında yalan değildi sadece arada bi kaç gerçeği atlamıştım.

Mustafa Ali dede beni kontrol eder gibi süzdükten sonra gülümseyerek başını salladı ve eliyle içeriyi gösterdi. İçeride yabancı bir kadın vardı. 60 lı yaşlarında gibi duruyordu. Giydiği siyah eteği, üzerindeki gri gömleği, ve öylesine attığı şalıyla bile kadın çok saygı gösterilesi duruyordu.

"Merhaba." Dedim gülümseyerek. O da aynı şekilde gülümsedi ve ayağa kalktı. Bana doğru yürürken ayağındaki terliklerden çıkan tok ses kadından korkmama neden olmuştu.

"Merhaba hanım kız."

O sıra Mustafa Ali dede içeri girmiş ve yanımıza gelmişti.

"Bizi tanıştırmayacak mısın ağabey?"

Mustafa Ali dede elini belime atarak beni biraz daha öne doğru zoraki olarak ilerletti. Durduğum noktada elimi kadına uzattım ve kendimi tanıttım.

"Ben Mustafa'nın sözlüsüyüm efendim.Adım Sümeyye."

Kadının yüzündeki gülümseme değişirken, elini zoraki olarak bana uzattığı çok belli olacak şekilde uzattı.

"Memnun oldum kızım bende Semra. Mustafa'nın babasının halasıyım."

Anladım der gibi başımı sallayıp gülümsedim.

"Hangi dosyayı alacaktın Sümeyyecim?"

Elimde hala açık duran telefonu Mustafa Ali dedeye gösterdim. Telefona bakmak için boynunda asılı olan gözlüklerini taktı ve gözlerini kısarak yazıyı okudu.

"Ah. Tamam ben vereyim kızım."

Karşıdaki dolaplara doğru ilerledi ve çekmeceden bir dosya çıkardı. O sıra ben ona bakarken, Semra hanımın beni incelediğinin farkındaydım.

"Bir gün seninle kahve içmek isterim canım."

Yüzündeki gülümseme nedense bana yapay gelmişti. Zoraki gülüyor gibi yapıyordu. Ya da ben öyle düşünüyordum herneyse...

"Tabii ki ben de çok isterim. Hatta bu akşam lütfen sizde buyurun bize."

"Ağabey?"

"Evet Semra, sen de gel bizimle, Sümeyye'nin ailesiyle tanışmış olursun."

Bakışlarını ağabeyinden çekip tekrar benim gözlerimle buluşturdu.

"Elbette neden olmasın."

Bu duruma memnun olmuş şekilde gülümseyip elimi tekrardan kadına uzattım.

"Tanıştığıma memnun oldum, ben artık gitsem iyi olacak."

Uzattığım elimi az önceki gibi sıktı ve kapıya doğru benimle ilerlemeye başladı.

"Güle güle canım."

Tebessüm edip kapıdan çıktım ve yanımda Mustafa Ali dede eşliğinde sokak kapısına vardım. Ayakkabılarımı giydikten sonra doğrulup Mustafa Ali dedenin elini öptüm.

KÖRDÜĞÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin