Şarkıyı benim dediğim yerde açıp dinlerseniz daha güzel olur, ben onunla yazdım oraları çünkü. İyı okumalar. 😊
***Hayat alışılmışlıktan mı ibaretti? Yani birşeye alışınca ondan vazgeçemeyecekmişiz, o olmayınca hayat berbat bir hal alacakmış gibi gelir. Ama her kayboluş bir varoluştu. Birisi hayatınızdan çıktığında aslında onun yerine daha değerli biri gelebiliyordu. Hem de gidenden daha çok değer veren birisi. Gidene hissettiğinin aynısını hissetmesende, gidenden daha huzurlu hissettiğin zaman , onu aramıyordu gözün.
Buğra...Onu unutmayı seçeli iki ay oluyordu. Ve onu iş yerinde görmelerim dışında, aklıma dahi gelmiyordu.
Mustafa... Beni her geçen gün daha da iyi hissettiren, yanından ayrılmak istemediğim birisi haline gelmişti. Hemen hemen her gün birlikteydik. Birbirimizi tanıdıkça aslında ne kadar uyumlu olduğumuzu görmüştüm.Son mağazadan da çıktığımızda elimdeki çantaları Mustafa aldı.
"Bitti mi?" Diye yorgun bir halde annesine döndü.
Semiha teyze eliyle poşetleri sayar gibi yaptı.
"O bitti, bu bitti, şu da bitti. Görünüşe göre birşey kalmamış. Sence eksik var mı tatlım?"
Zaten bir dünyayı toplamıştık sabahtan beri. Nişan alışverişi yapmaya çıkmıştık ve Semiha teyze ne görse alıyordu. Bu kadar yeter desemde dinlemiyordu.
"E o zaman hadi arabaya." Dedi Mustafa.
Arabaya gittiğimizde Mustafa bağajı açtı. Elindeki çantaları koymasına yardım ettim.
Bağajı kapattığında ön tarafa geçtim ve kapıyı açtım. Annemle Semiha teyze bana çipil çipil bakıyordu."Semiha teyzecim öne neden oturmadınız?"
Koltukta biraz daha yayıldı.
"Arkada yayılmak varken niye öne oturayım ki, değil mi?" Diyerek anneme baktı ve şeker şeker güldü.
"Peki nasıl isterseniz." Diyerek gülümsedim ve ön kapıyı açtım. Koltuğa oturduğumda Mustafa gözlerini kısmış gülüyordu. Ikimizde iyi biliyorduk ki bunu Semiha teyze bilerek yapmıştı. Kafamı gülerek iki yana salladım ve kemerimi taktım.
Annemler arkada konuşurlarken Mustafa işaret ve orta parmağını birleştirerek bana gel gel hareketi yaptı. Yaklaştım. Fısıldayarak konuştu.
"Annemleri bırakıp Emirgan'a gezmeye gidelim mi?"
Bahar gelmişti ve şuan Emirgan çiçeklerle dolup taşmıştır. Iyi bir fikirdi ama çok yorgundum. Hayır demekte içimden gelmiyordu.
"Yorgun musun?"
Gözlerine baktığımda gerçekten gitmek istediğini gördüm. E onu kırmaya gerek yoktu.
"Evet yorgunum ama bu keyifli olabilir." Diyip gülümsedim.
Kafasını gülümseyerek aşağı yukarı salladı.
Geri çekilip eski pozisyonumu alırken eve yaklaşmış olduğumuzu gördüm."Oğlum ben Sümeyyelerdeyim bu akşam."
"Yaa gerçekten mi?" Diyerek gülümsemeye çalıştım.Bu arada Mustafa'ya kaş göz işaretleri yapıyordum. Annesi bizdeyken ben onunla gezmeye gidemezdim ki.
"Anne biz Sümeyye ile bi yere gitsek sorun olur mu sizin için?"
Semiha teyze kahkaha attı.
"Görüyor musun Meral Hanım, gezeceklermiş bizim çifte kumrular."
Dediği şeyle kıpkırmızı oldum. Mustafa'ya baktığımda bana göz kırptı. Hiçte utanmıyor beyefendi.
"Gidin tabi oğlum ne mahsuru olacak.Bizde dünürümle sohbet ederiz. Babanıda ararız gelir."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖRDÜĞÜM
RomanceSevdiği insan aklında olduğu için başkasıyla evlenmek istemeyen, güzeller güzeli Sümeyye... Eski sözlüsü yüzünden derin yaralar almış ve çareyi Islam'da bulmuş Mustafa... Bu iki insanın yolları kesişirse ne olur? Okuyalım hep birlikte görelim. ❗❗ İ...