Hazan

2.8K 228 32
                                    

Merhaba! Öncelikle yeni kapaklarım için WKK ailesinden Nisa'ya teşekkürler!
Ve ikinci seriye ikinci çizim diyerek Shailamı bir kez daha çizen Hatice'ye de aynı oranda teşekkürler :)
Ve 4 bin okuma için size de teşekkürler!
İyi okumalar, umarım Tartarus'u sevmişsinizdir. Sormak istedikleriniz olursa mesajdan ya da buradan cevaplayabilirim :)

"Benden nefret ediyor."

Ağlamamak için çok direnmiştim ama hıçkırıklarımı daha fazla bastıramadım. Neyseki Boreas ile önden gidiyorlardı. Hatta yolu Boreas çizmesine rağmen hırsından Boreas'ın da önünde gidiyordu. Bir saate yakın bir süredir yürüyorduk ve bir kere bile arkasını dönüp bakmamıştı.

"Hayır sadece sinirli." Bir saat içinde otuz defa yaptığı gibi esnedi. "Ya benim hâlâ uykum var."

İç geçirdim. "Marcus'u tanıyorum."

"Ben de erkekleri tanıyorum." garip bakışlarımın üzerine "Kendileriyle çok takıldığımdan falan değil. Sadece fazla okuyorum. Yani okuyordum. Herodotçuğum iyi anlatıyor." açıklamasında bulundu.

"Herodotçuğun?" Kafamı dağıtmaya ihtiyacım vardı, aksi halde değil bir yaratık rüzgar bile beni yıkabilirdi. Teadora ile dalga geçmek iyi bir yöntem sayılırdı. "Eh anlat bakalım nasıl yaratıklarmış bunlar?"

"Ah evet tatlı şey kendisiyle evlenmeyi düşünüyordum fakat ben evlenecek yaşa geldiğimde onun öldüğünü öğrendim." Durumu dramatize etmek için elini alnına götürüp eteğini tuttu. "Sevdiğim adamın ölüm haberini almak beni nasıl yıktı tahmin edemezsin Shaila."

"Bir dakika." Suç üstü yakalamış gibi gözlerimi kısarak ona baktım. "Sen hani Yunanca okuyamıyordun? Herodot Yunan."

"Okuduğum kitaplar el yazmasıydı. Yani çevrilmiş gibi düşün." Saçlarını savurdu. "Tatlım ben genel olarak yerli kitap okumayı sevmem."

"Havanda boğul."

"Ah her neyse. Gelelim şu "erkek" adı altındaki senin deyiminle "yaratık" çeşidine." Onunla tanıştım tanışalı ilk defa uzmanlık alanı üzerinde konuşacağımızdan hareketleri ilgimi çekmişti. Kelimeleri vurgulamak istediği zaman havada şekiller çiziyor ya da ellerini otuz kilometreden ilgi çekecek biçimde sallıyordu. "Öncelikle hayallerini yıkacağım fakat onlar yaratık değil Shaila. Yakın bir örnek: Boreas ve Marcus. Çok fazla insana benziyorlar değil mi?"

"Gerçekten mi? Üzüldüm."

"Bu erkekler kendi içinde ikiye ayrılıyor; sert ve savaşçı ruhlu olanlar, yani Marcus ve Boreas gibi." Yüzünü buruşturdu. "Aslında Marcus için ayrı bir kategori daha açmamız gerek. Sonuçta o Hades oğlu. Bunu Boreas için de yapmamız gerekir mi acaba? Tanrı yani." Düşüncelerinden sıyrılmak için kafasını salladı. "Öhöm her neyse. Asıl konu bu değil. Fazla ayrıntıya girmeye gerek yok. Onun üstünde bir ara çalışacağım ama söz. Bir de ikinci olarak kibar ve sanatçı ruhlu olan erkekler var." Soru sorar gibi bana baktı. "Onları henüz bulamadım. Bulduğum yerde BENİMLE EVLEN pankartı açmayı düşünüyorum."

Hafif bir tebessüm yüzüme yayıldı. Abel tam olarak ikinci kategorideydi. Çok kibardı, yetenekliydi. Bir parça boyayla harikalar yaratabilirdi.
Bundan Teadora'ya bahsetmemeye karar vererek "Eee?" dedim.
Aslında onun ziyaretine hiç gitmediğim için kendimi suçlu hissetmiştim. Eğer geri dönebilirsek, hayat normal akışına döndüğünde bu yapacağım ilk iş olacaktı.

Omuzlarını düşürüp iki parmakla hayali kahvesini yudumlarken anlatmaya devam etti. "Bu nazik cinsler aşk adamı oluyorlar. Yani oluyorlarmış, hiç görmediğim için kesin konuşamıyorum. Hiç beklemediğin bir anda çizdiği karakalem resmini sana verebilir. Ya da sana şiirler yazabilir." Önüme geçerek yanımdaki ağaçtan çiçek kopartıp diz çökerek bana uzattıktan sonra zıplayarak kalktı. "Bu adamlar sana gül bahçesi vaat ederler." Verdiği çiçeği aniden elimden çekti. "Sonra başkasını buldukları zaman o gül bahçesini elinden alırlar. Çok çabuk aşık olurlar, aşk onlar için ilham gibidir. İlham her zaman gelmez." Gözlerini devirdi. Düşüncelere dalmış gibiydi.

Tartarus'un Sırrı  (ES 2) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin