blizzard

345 22 33
                                    

Saat neredeyse ona geliyordu ve Calum hasta olduğu için Judith gittikten sonra tek başıma çalışmak zorunda kalmıştım. Hem okuyup hem çalışmak düşündüğüm kadar kolay değildi. Vizeler dolayısıyla son birkaç haftada uyuduğum gün sayısı oldukça azdı. Bulabildiğim her boşluğu kestirerek değerlendiriyordum.

Kitapçıdaki ilk haftalarımızda ben sakarlık yapmıştım, Calum kitapları yanlış yere koymuştu ve bazen de müşteriler bizden şikayetçi olmuştu. Bunlara rağmen Judith bizi işten kovmamıştı. Ona minnettardım, sonuçta fazlasıyla acemiydik ve iyi iş çıkardığımız da söylenemezdi. Yine de o buradaki birinci ayımızın dolmasına izin vermişti.

Kapıdan çıktığım an bütün uzuvlarım donmuştu. Hava durumundaki kadının dediğine göre gece kar fırtınası görülecekti. Ellerimi zorla hareket ettirip dükkanı kapadıktan sonra hızlı adımlarla eve doğru yürüdüm.

Kapıyı çalmama rağmen açan olmayınca eldivenlerimi çıkararak çantamdan anahtarımı bulmaya çalıştım. Uyuşmuş ellerim işimi zorlaştırıyordu. Büyük bir uğraştan sonra anahtarı buldum ve eve girdim. Eve ilk defa Luke ve Lisa'dan önce gelmiştim. Mutfağa girdim ve kendime yiyecek bir şeyler hazırlarken sabah aldığım notları tekrarladım.

Karnımı doyurduktan sonra notlarımla beraber odama giderek yüzüstü yatağa uzandım. Çekmecemden defterimi ve kalemimi çıkararak mufakta tekrar ettiğim notların özetini çıkardım. Bana göre yorucu olmayan en pratik yöntemdi.

Elim ağrımaya başlayınca kalemi defterin üstüne bıraktım. Yataktan kalkarak saati kontrol ettim. Luke ve Lisa'nın bu kadar gecikmesi normal değildi. Telefonuma baktığımda Luke'un çocuklarda kalacağını belirten bir mesaj attığını gördüm. Lisa'dan mesaj göremeyince onu aradım. İkinci çalışta açtığında rahatladım. "Hey, Lisa. Neredesin?"

"Faye, üzgünüm. Haber vermeyi unuttum, bu gece Nyle'da kalacağım. Biliyorsun, hava soğuk ve çalıştığım yer eve çok uzak."

"Sorun değil, yarın görüşürüz." Birbirimize iyi geceler dilekleri diledikten sonra telefonu kapadım.

Evde ilk defa yalnız kalacağım için azıcık da olsa korkuyordum. Koşarak odamdan çıktım ve kapıyı kilitledim. Tekrardan odama giderken aklıma Lisa ve Luke'un yastıklarını almak geldi. Kokuları uyumama yardımcı olabilirdi. Hızlı adımlarla ikisinin de yastığını alıp odama gittim. Kapımı kapatıp yastıkları etrafıma dizdim. Biraz da üstüme parfüm sıkınca korkum dinmeye başladı. Kendimi yatağa bıraktığımda uyumam düşündüğüm kadar zor olmadı. Yorgunluğum korkularımın önüne geçmişti. 

Alarmım çalmaya başladığında kendimi yataktan aşağıya bıraktım. Son zamanlarda uyanamadığımda böyle yapıyordum. Canım yanıyordu ama sımsıcak yataktan başka türlü ayrılamıyordum. Dolabımdan uzun kollu tişörtümü ve pantolonumu giydikten sonra yerde duran hırkamı üstüme geçirdim. Tuvalette işlerimi hallettikten sonra mutfağa giderek hızlıca kahvaltımı ettim. Montumu giydikten sonra çantamı da takarak evden çıktım. Kapıyı kilitleyip merdivenlerden indim. 

Sokakta yürürken soğuğa alışmaya başladığımı fark ettim. Hava, önceki günlere göre daha soğuktu ama üşümem azalmıştı. Karın yağmadığını görünce hayal kırıklığına uğradım ama umudumu yitirmedim. 

Sonunda kampüse vardığımda ısınmaya başladım. Sıcaklığın beni mayıştırmasını önlemek için merdivenleri koşarak çıktım. Dersin başlamasına üç dakika vardı. Amfiye girdiğimde Luke'un, Lisa ve Nyle'ın arkasında tek başına oturduğunu görünce yanına geçtim.

"Bunu yapmayı kesmelisin."

"Neyi?" Salağa yattığını görebiliyordum ancak tam cevap vereceğim sırada profesör içeri girerek derse başladı. Luke, pür dikkat dersi dinlerken ben de kendimi zorlayarak not almaya başladım.

NBA || Calum HoodHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin