Kötünün İyisi

Bölüm 13

       Saat 5 e geliyordu daha fazla evde durmak istemiyordum.Gidene kadar hava almak için kendimi dışarı attım.Berk'i aradım.Uzun uzun çaldırmama rağmen açmıyordu.Belki de işi vardı.Bende merkeze doğru yürümeye başladım.

     Kafamda bugün ne yapacağımdan çok bundan sonra ne yapacağım vardı.Hayat bu aralar benim için hiç iyi gitmiyordu.Evet belkide evlilik çözümdü ama ben böyle bir evlilik istiyor muydum?Beni sevmeyen bir adamla yaşamak istiyor muydum ?Kendimi bildim bileli her kız gibi gelinliğin hayalini kurardım.Ama gelinliğin saflığını yitirmiş  ve kırmızı kurdelenin ağırlığını taşıyamamıştım. Hep Ömer'le evleneceğimizi düşünmüştüm.O yüzden bunlar şimdiye kadar ağır gelmemişti. Ama şimdi ilklerimi yitirmişken bir başkasının sonu olmaya mı gidiyordum.O beni sevmezken sonu olacağım bile belli değildi.Bilinmezler sonsuzluğuna savrulup gidiyordum.Peki şimdi ne yapacaktım?

     Telefonumun sesiyle kendime geldim.Arayan Berk'ti. Merkeze çok yaklaştığımı söyledim oraya geleceğini söyleyip kapattı. Hızlı adımlarla merkeze ilerledim.Sokağın köşesinde gelmesini bekliyordum.Yanımdaki kızlardan biri diğerini dürtüp bir yeri göstererek ''Arabaya mı çocuğa mı bakacağımı '' dedi. Arkamı döndüğümde bana gülümseyen Berk'i gördüm.Kızlar onu mu işaret etmişlerdi.''Hadi gidelim '' dedi.Bende arabanın sağına doğru ilerleyip ön koltuğa bindim.

      Berk yüzüme bakıp '' Bakıyorum da baya usturuplu giyinmişsin gelin hanım.'' dedi.Bende ''Yok artık beni isteyen sizsiniz sen benim gözüme gir'' dedim.Pişkin pişkin güldü.''Annemlere çaktırmamamız lazım.İlk günden aşık olduğumuza inanmazlar.Birbirimizi tanımaya karar verdik deriz. Eğer işler istediğimiz gibi giderse 1 aya nişan yapar rahat rahat gezeriz''.

      Aslında mantıklıydı ne kadar erken bu evden gidersem o kadar iyiydi.Ama istekli görünemezdim benimde bir gururum vardı.''Stajım ne olacak '' diye sordum daha 9 ay staj yapmam gerekti.''İstediğin staj yeri olsun bizim şirkette yaparsın.'' dedi.Vayy be zengin olunca iş derdin olmuyordu demek.Hayat bunlara güzeldi.

     İstemsizce sırıttım resmen CEO karısı oluyordum.Düğünüme bütün tikileri çağırıp havamı atmalıydım.Kafamdaki saç kadar derdim olsa ne yazar CEO koca önemliydi.Ama beni sevmeyen CEO koca ...

      Hayallere dalmış camdan dışarı bakıyordum.Büyük siyah kapıların önüne gelince kapı  açıldı.Kapının yanındaki güvenlik bize başıyla selam verdi.Evin yanındaki garaja parke ettik.Burada 1i üstü açık 4 araba vardı.Yaşadıkları yer ev demek için fazla küçüktü.Abartmadan buraya şato diyebilirdim. Ön bahçe de çok güzel bir çardak ve çardağın altında güzel bi bahçe takımı vardı. Biraz ilerde hamak ve salıncak gözüküyordu.Kapıyı çalmamıza gerek kalmadan hizmetçiler kapıyı açtı.'' Hoşgeldiniz '' dediler Berk sadece başıyla selam verdi.O önde ben arkada salona girdik.Salon gerçekten ihtişamlı döşenmişti.Arka bahçeye bakan kısmın duvarı camdandı.Berk'in annesi Hanife Teyze arka bahçede oturuyordu.Ön bahçedekinden daha büyük bir çardak ve havuz vardı arka bahçede.Hızlı adımlarla onun yanına geçtik.

    Ne yapacağımı bilmiyordum.Ellerim terlemeye başlamıştı.Annesi beni görünce ayağa kalktı.Elini öptükten sonra bana sımsıcak sarıldı.''Hoş geldin kızım'' dedi.Annemden sonra ilk kez biri bana kızım demişti.Bende ona gülümsedim.''Hoş bulduk Hanife teyze ''  dedim anne demek gelmişti içimden ama bunlar için daha çok erkendi.

    Havadan sudan konuşmaya başladık arada Berk'te bize katılıyordu.Hanife Teyze çaktırmadan hayatım hakkında sorular soruyordu.Verdiğim cevaplardan mutlu oluyordu fark edebiliyordum.Evdeki hizmetçilerden biri yanımıza gelip konuşmamızı böldü istediğimiz bir şey olup olmadığını sordu.Berk ikimiz adına konuşup çay ve havuçlu tarçınlı kek istedi.Kısır ve erikten sonra en sevdiğim şeydi.Berk'in ikimiz adına konuşması annesinin çok hoşuna gitmişti. Çayımız ve kek gelince yemeye başladık.

    Berk'in gözlerine nasıl gidiyorum der gibi baktım oda bana dudaklarını oynatarak harika dedi.Annesi bakışmamızı fark edip bundan cesaret alarak ''Düğün günü ne zaman alıyoruz'' diye sordu.Ben hazırlıksız yakalanmıştım sorusuna.Yemeye çalıştığım kek boğazıma kaçtı ve öksürmeye başladım.Berk yerinden telaşlı bir şekilde kalkıp sırtımı sıvazlarken hizmetçilere '' Çabuk su getirin'' diye bağırdı.Sırtımı sıvazlaması iyi gelmişti su gelmeden öksürüğüm geçti. ''İyiyim sakin ol '' dedismSohbete kaldığımız yerden devam ettik. 

     Hanife teyze Bursa ve okulum hakkında sorular soruyordu.Berk arada konumuza katılıyor ama genelde telefonuyla ilgileniyordu.Hizmetçi kızlardan biri gelip '' Yemek hazır efendim '' dedi. Hep beraber sofraya geçtik.Babası Ali Amcayı ilk defa yemekte görüyordum.Berk 'in yakışıklılığını ondan aldığı belliydi.Yaşı olmasına rağmen hala karizmatik görünüyordu.Yemeği yedikten sonra tatlıları yemek için arka bahçedeki çardağa geçtik.Çardakta 2 tane tekli 1er  tane de ikili ve üçlü vardı.Hanife teyze ve Ali amca teklilere geçip oturdular bende ikili koltuğa oturdum.Arkamızdan gelen Berk'te bana temas etmeyecek şekilde yanıma oturdu.Bu kadar derdin arasında gerçekten iyi bir akşam geçiriyordum.Belki de bu ailenin bir bireyi olmak bana iyi gelecekti.

    Tatlılarımızı yeyip sohbet ettik.Saat epey geç olmuştu.Kalkmak için müsade istedim.Berk'te benimle birlikte kalktı.Annesi uğurlamak için evin kapısına kadar geldi.Geldiğimde olduğu gibi sıkıca sarılıp ''Hayatımıza hoş geldin kızım.Umarım her şey güzel olur.Annene en yakın zaman da onları da davet edeceğimizi söyle '' dedi.''Başüstüne .Hayırlı geceler '' dedim.

    Arabaya binip bahçeden çıktıktan sonra derin bir oh çektim.Rahatlamıştım.Berk '' Annem seni gerçekten sevdi.Şimdiye kadar hiçbir kıza bu kadar sıcak davranmamıştı ''.Egom yine tavandı.Ben de '' Ben sevilmeyecek kız mıyım? ''dedim.'' Maşallah mütevaziliğin buradan aya yol olur '' dedi.İkimizde güldük.

    Eve kadar bırakması yetmemiş kapıya kadar çıkarmıştı.Kapıyı annem açtı.'' Hoş geldin oğlum.Geçsene '' dedi.'' Yok teşekkürler efendim geç kalmayayım yarın önemli bir toplantım var erkenden '' dedi.Annem bozulmuştu ama çaktırmadı.''Müsait olduğun zaman bekleriz oğlum '' dedi.

     Direk odama geçtim.Yorgundum ama en önemlisi düşünmem gereken şeyler vardı.Üzerimi değiştirip yatağa uzandım.Annem geldi akşamı anlatmamı bekliyordu.Yatağa yanıma oturdu.''En yakın zamanda sizi yemeğe davet edeceklermiş'' dedim.Sevinmişti ama birden yüzü asıldı.''Esma gerçekten onu sevdiğin için mi yoksa amacın bizden kaçmak mı  '' dedi.Berk'le kimseye çaktırmamaya karar vermiştik zamanla bizim aşık olduğumuzu sanacaklardı.''İyi biri yakışıklı, zengin, ve en önemlisi zeki onu beğendim aşk diyemem ama birbirimizi tanıyoruz şuanda ilerisi nereye gider bilemem '' dedim.

    O çıktığında artık düşünmek istemediğimi fark ettim.1 haftadır elimde sürüklenen Albert camus'un Yabancı kitabını alıp yatağa tekrar uzandım.5 sayfa bile okuyamamıştım ki uykuya yenik düştüm.