Bölüm 35

172 7 0
                                    


Çalışırken her zaman ki gibi kendimden geçmiş öğle yemeğini bile unutmuştum. Küçükken de böyle saatlerce bilgisayar oynardım. Ne yemek yer ne de tuvalete giderdim annem gelir fişi çeker ve oyunu kaydedemeden kapanırdı. Bende erkek olmama rağmen tepine tepine ağlardım. Abim benim ağlamama dayanamaz saatlerce uğraştığım bir bölümü yarım saat içinde geçerdi. Ne olurdu sanki yine burada olsaydı. Hepsi o salak kızın yüzünden. 

Kapının çalmasıyla gerçek dünyaya döndüm. ''Berk Bey ihale dosyasını getirmiştim ama '' dedi mahcup bir sesle.''Getir Lale. Esma yemeğe çıktı mı ? '' . Dosyaları getirip masama bıraktı. Sonra odadan çıktı. Bir kaç dakika sonra yeniden geldi '' Çıkmamış efendim''.

Kesin benim almamı bekledi. Sabahta acele ettirdim bir şey yemedi.Elime dosyaları ve askıdaki ceketimi alıp odadan çıktım. Lale'ye eve geçtiğimi söyledim. Asansöre binip 10.kata bastım. Asansörden inince hızlı adımlarla Esma'nın odasına geçtim. Esma'nın önünde epey dosya vardı. Sanırım oda benim gibi yemeği unutmuştu. 

''Esma ben ödevlerimi aldım evde yapacağım dersimi '' dedim gülerek. Oda bana eşlik etti. Eline iki dosya aldı. Odadan çıkıp asansöre bindik. Kapıya çıktığımızda araba kapının önündeydi. Hemen koltuğuma yerleştim.Esma da oturdu kapıyı kapatmadan kapıya vurup '' Devam et kaptan '' dedi. Ya çok çalışmaktan beyninde laktik asit birikmişti ve sanırım beynini eritiyordu ya da içindeki kekoyu dışarı çıkaracak doğru zamanı arıyor yorgunluğumdan ve açlığımdan faydalanıyordu. 

En iyisi duymamış gibi yapmaktı. Hemen arabayı çalıştırdım. Onun camını açtım '' Beynine azcık oksijen gitsin. İçindeki kekoyu oksijenle öldür Esma '' deyip kahkahayı patlattım oda benimle beraber güldü. Sonra yol boyunca bana okuduğu eski avukatlık durumlardan bahsetti. Gerçekten onun bu kadar hızlı konuştuğunu daha önce hiç görmemiştim ama tek okumayla bu kadar veriyi aklında tutması gerçekten iyiydi. Demekki Harddiski ve işlemcisi sağlamdı. ,

Eve geldiğimde elimdeki dosyaları çalışma odama bıraktım. Üzerimi değiştirmek için odaya girdim. Görünürde kimse yoktu Esma giyinip inmiş olmalıydı. Bende seri adımlarla giyinme odasının önüne gidip kapıyı açtım. Kapıyı açmamla bir çığlık koptu. Esma üzerinde ki bordo dantelli iç çamaşırlarıyla duruyordu. Odaya doğru ilerledim. 

Esma sesinin çıkabildiği en yüksek tonda ''Çık '' diye bağırdı. Ama umursamadım onu denizde defalarca bikiniyle görmüştüm. Ayrıca biz karı kocaydık ve aynı odayı paylaşıyorduk. Ona aldırmadan arkamı dönerek ceketimi gömleğimi çıkardım. Katlı tişörtler içinden bir tane alıp üzerime geçirdim. Pantolonumu da çıkarıp astım. Bir eşofman alıp onuda giydim. Sonra beni öylece izleyen Esma'ya dönüp '' Giyin gel yemek yiyelim'' dedim. Kapıyı sertçe kapatarak aşağı indim. 

Mutfakta sadece Yasemin vardı. ''Bize en çabuğundan bir şeyler hazırla gerçekten çok acıktım'' dedim. Beni görünce gözlerinin içi parladı. Bu kadının bana davranışlarından hoşlanmıyordum. Esma'nın da hoşlanmadığının farkındaydım onun yanındayken benim kocam sinyalleri yayıyordu. 

Yemeği hazırlarken frikik vermek için elinden geleni yapıyordu. Bende telefonumdan maillerimi kontrol ediyordum. Masaya bir şeyler koyma bahanesiyle her seferinde bana dokunuyordu. Oflayıp puflasamda anlamıyordu. Daha fazla dayanamayıp kalktım. 

Kapıdan çıkarken Esma geldi. Suratı beş karıştı. Bu kadın milletini anlamak çok zor. Hayatları trip üzerine kurulu. Anlat derdini çözüm bulalım. Enerjimizi tribi neye attığını anlamaya çalışırken çözüme enerji kalmıyor. 

''Esma ben dışarı çıkıyorum'' dedim. Kapıdan ayakkabılarımı giyip üzerime de yağmurluğumu alıp çıktım. Nereye gideceğimi bilemeden yine dışarı çıkmıştım. Dejavu olmuştum resmen. 

Kötünün İyisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin