Poyraz Karayel

1. Bölüm

Sinan: anne artık gitmek istiyorum eve, kaç ay burdayız, böyle tatil mı olur
Begüm: olur oğlum olur
Sinan: ya anne gitmek istiyorum
Begüm: oğlum git arkadaşlarınla oyna dışarda, bişey yap
Sinan: onlar benim oyun arkadaşlarım anne, benim sadece bir dostum bir kankam bir kardeşim var o da Efe, Efe'de TÜRKİYEDE, hadi anne gidelim ya
Sadrettin: hadi git oyna Sinan
Sinan: ben babama gitmek istiyorum Sadrettin abi ben babamı istiyorum
Begüm: hadi oğlum git dışarda bişey yap
((Sinan'ın aklına bir fikir gelir))
Sinan: off tamam anne ya, topum nerde?
Begüm: odanda oğlum
Sinan: tamam
((Odasına koşar ve topu alıp geri gider))
Sinan: hadi ben çıkıyorum dışara görüşürüz
Begüm: görüşürüz oğlum, çağırdımda gel ya da Sadrettin abin çağırsa
Sinan: tamam anne
((Dışara koşar))
- Bahri baba ev -
((Poyraz ağlıyor))
Bahri baba: bulucaz Sinan'ı Poyraz, o sadece senin oğlun değil, benimde torunum
Poyraz: baba 3 aydır görmüyorum oğlumu, bir çocuk için kırmızı bülte de çıkartamam, ben nasıl bir babayım baba oğluma sahip çıkamadım
Bahri baba: annesiyle Poyraz
Poyraz: ben bu üç ay nasıl nefes alıp veriyorum baba, canım kayıp, ciğerim yok, benim kalbim atmaması la...
Ayşegül: öyle deme Poyraz, hepimiz perişanız nolur böyle konuşma, onu bulucaz
Poyraz: onla olmadıktan sonra ha ölmüşüm ha yaşamışım hiç bir farkı yok be Ayşegül
((Ayşegül'ün gözlerinde göz yaşlar akmaya başlar))
Ayşegül: Poyraz...
Nolur yapma böyle
Poyraz: en kötü tarafı da ne biliyor mısınız, ben burda öylece oturuyorum bişey yapamiyorum, öyle haber bekliyorum işte
Ayşegül: Poyraz nolur...
Hadi gel sen yorgunsun biraz uzan yat dinlen yukarda
((Poyraz Bahri'ye bakar))
((Bahri evet git der kafasıyla))
((Poyraz yavaş yavaş gider yukara))
((Uzanır yatakta öyle yukara bakar))
- Sinan'da -
Berat: Sinan!
Sinan: what?!
Berat: lan oğlum benim ben
Sinan: ha efendim Berat
Berat: nereye?
Sinan: eve dönüşümü planlıyorum, sakın annem'e bişey çaktırma, beni sorarsa şey de uhmmm.... Şey... Ha uhh topun peşinden gitti de
Berat: tamamdır, görüşürüz o zaman
Sinan: görüşürüz ya da hoşçakal
((Sarılırlar))
Sinan: bu ülkede en iyi arkadaşım sensin bunu sakın unutma tamam mı
Berat: tamam, sende benim
Sinan: sağol
((İç ses: ama bu dünyada en iyi arkadaşım TABİKİ Efe hatta kardeş hatta kardeşten öte))
Berat: güle güle git Sinan
Sinan: sonunda babama gidicem ya sonunda kavuşacam ona
Berat: Sinan sana bişey sorucam
Sinan: sor
Berat: sen hep babama gitmek istiyorum diyorsun ya
Sinan: evet
Berat: senin baban kim? Nasıl biri?
Sinan: babamın adı Poyraz Karayel dır belki bir yerden duymuşsundır
kendisi mükemmel bir babadır
((Berat kayıt etmeye başlar))
ben onun yanında hiç anne eksikliği duymiyorum, ben küçükken annem yurt dışına iş için gitmişti, o zamandan beri babam hem benim babam hem annem hem oyun arkadaşım hem öğretmenimdi, babamı herşeyden herkesten çok seviyorum, onunla vakit geçirmek hep çok güzel çünkü o harika bir insan
Berqt: baban ve annenden başka kimsen yok mı, ailen kim
Sinan: ailen derken
Berat: mesela kardeşlerin falan yok herhalde
Sinan: bir Ayşegül ablam var, kardeşim yok ama var diğebilirim
Berat: nasıl?
Sinan: benim türkiyede bir arkadaşım var kendisi benim kankam benim kardeşim olur hatta kardeşten öte ve o kardeşimin adı Efe
Berat: peki Ayşegül abla kim?
Sinan: Ayşegül ablam... Harika biri onunla tanıştımız günü hiç unutmam
Berat: Ayşegül abla kim?
Sinan: babamın herşeyi
Neyse bi konuşim😂
Ayşegül abla harika biri ben babama giderken Ayşegül abla'ya da gidiyorum
Berat: nasıl? Sen babanla yaşamiyor mısın?
Sinan: istiyorum ama babam bi türlü almiyor beni yanına, önce dava açması gerekiyor beni almak için ama sık orda da uyarım
Benim 3 tane evim var bir tane babamın küçük bir ev bir tane Ayşegül abla'nın o büyük sayılır bir tane de villam var annemle yaşadım ev
Neyse...
Ayşegül abla beni çok seviyor benle çok oynar, bakar, meşgul yani benimle, son zamanlarda çok yediğimi söyliyemem Ayşegül abla zorla sokuyor ağzıma bişeyler beni çok seviyor, bende onu çok seviyorum
Berat: babandan da biraz daha çok bas etsene
Sinan: söyledim gibi bence benim babam dünyanın en iyi babasıdır, o beni bende onu çok seviyorum, onla olmadıktan sonra ha ölmüşüm ha yaşamışım hiç bir farkı yok
((Sadrettin dışara gider))
Sadrettin: Sinan hadi gel randuv'e geç kalıyoruz
Sinan: hangisi, doktor mı piskolog mı? Ya ben niye onlara gidiyorum ki?!
Sadrettin: iyi gelir belki, hadi piskolog'a geç kalıyoruz
Sinan: siz gidin bensiz
Sadrettin: senin için gidiyoruz hadi be oğlum gel
Sinan: birincisi ben gelmiyorum bıktım sizin doktorlarınızdan da piskologlarınızdan da
((Begüm dışara gelir))
Sinan: ve ikincisi bana sadece bir kişi oğlum diyebilir o kişi de benim babam dır ondan başka kimse demese sevinirim
Sadrettin: Ayşegül ablan da diyor, ona da kız o zaman
Sinan: o da diyebilir o iki kişiden başka kimse demesin ha ve Efe de tabiki😂
Begüm: oğlum hadi gel geç kalıyoruz
Sinan: birincisi ben gelmiyorum ikincisi sende bana oğlum deme türkiye de diyebilirisin ama burda deme sevgili Begüm hanım
((Koşup gider))
((Günün sonunda))
((Kara kol'a düştük😏😂))
Polis: what is your name?
Sinan: Sinan... Sinan Karayel
Polis: why did you do all this
Sinan: I CAN'T UNDERSTEAND YOU
Polis: wait
((Türkiyedeki polisleri arar))
((Açarlar))
Türkpolis: hello?
Polis: hello, we have here a little child who cames from your land Turkey
Türkpolis: yes...?
Polis: he doesn't understeand me
Türkpolis: what did he do?
Polis: you can better ask what didn't he do
Türkpolis: wait
((Salih'e verirler))
Türkpolis: bir çocuk varmış çok yaramazlıklar yapmış, çocuk onları anlamiyor
Salih: off onunla mı uğraşacaz, bizim önemli işlerimiz var, daha Sinan'ı de bulmamız lazım, bunla meşgul olamayız, napıcaz oraya özel ekip mı yolicaz, bırakan kendisi hal etsin, neyse siz gidebilirsiniz
((Giderler))
Salih: hello?
Polis: what should we do with the child?
Salih: i am not going to speand my time on him, do what you want, we are not coming for this
Polis: okey, so were ara going to do what we want with Sinan
Salih: yes... Wait wait wait
Polis: what?
Salih: did you said Sinan
Polis: yes
Salih: what is his familiy name?
Polis: uhhh... Karayel
Salih: WHAT?!
we are coming immediatly, can you give the phone to him
Polis: of course
((Verir))
Salih: Sinan
Sinan: Salih abi😃
Salih: hemen geliyoruz abicim, seni almaya geliyoruz
Sinan: YAŞASIN!!! Planım bir işe yaradı😏
Salih: sen orda USLU USLU otur tamam mı
Sinan: tamam
Salih: ben hemen gelip alıyorum seni, hatta sen eve git, annenin haberi var mı?
Sinan: yok
Salih: tamam sen git eve orda sanki bişey yokmuş gibi yap, ben gelicem beraber Türkiye'ye gideriz seni babana götürürüm süpriz yaparız
Sinan: tamam ohh yaşasın be babama gidiyorum oğ-lum!!
((Salih güler))
Sinan: Poyraz Karayel sana geliyorum lann!!! Babam benim ya, Salih abi peki ne zaman buraya geri gelim?
Salih: ben yoldayken seni ararım, orasının adres ne?
Sinan: ((söyler))
Salih: tamam ben seni ararım, sen çaktırmadan evde tüm eşyalarını topla
Sinan: tamam, benim telefon numaram var mı sende?
Salih: var, ararım seni ordan
Sinan: tamam
Salih: arkadaşlar!!! Poyraz Karayel'in emri artık uygulamayın, bulduk oğlusunu
Türkpolis: Sinan'ı buldun mu?!
Salih: bulduk bulduk😄
Sinan: babam beni mı arıyordu?
Salih: aramak ne kelime Sinan, kahroluyor seni çok özlüyor her yerde arıyoruz seni her yerde arıyor yani seni
Sinan: babam benim ya, bende onu çok özledim Salih abi
Salih: bi kaç saat sonra kavuşacaksın be oğlum biraz sık dişini
Sinan: tamam neyse ben kapatıyorum o zaman, eve gidip eşyalarımı alim
Salih: tamam, çaktırmadan yap ama
Sinan: tamam, o iş bende sen hiç merak etme
Salih: tamam neyse ben çabuk bilet aldırtim, geliyoruz
Sinan: tamam
Salih: sen bi ordaki polis'e ver
Sinan: tamam
((Verir))
Polis: hello?
Salih: were coming immediatly, Sinan is going to home and a few hours later i am going to bring him to Turkey, i am going to pick him up their, look he is a very special child for us, so if he come back to their give him some things to play
Polis: okey
Salih: bye
Polis: bye
((Salih kapatır))
((Sinan evinin sokağa gider))
Berat: Sinan!
Sinan: efenim?
Berat: noldu?
Sinan: babama gidiyorum oğlum!!
Berat: ohh be senin adına çok sevindim
Sinan: benim eşyalarımı almam lazım hepsini almam lazım yardım eder mısın?
Berat: tabiki
((Eve girerler ve bütün eşyalarını toplarlar ve saklarlar))
((Begüm içere gelir))
Begüm: napıyorsunuz çocuklar?
Sinan: hiç öyle oturuyoruz işte
Begüm: Sinan, annecim bana kızgın olduğunu farkındayım
Sinam: yok ya nerden çıkartıyorsun (kızgın bakar)
Sadece babamı aylardır görmüyorum, niye kızgın olim
Begüm: oğlum canım birtanem herşeyim, ben naptıysam ne yapıyorsam senin iyiliğin için yapıyorum
Sinan: bunun neresi benim iyiliğim için!! Ben aylarca babamı görmüyorum
Begüm: ama şimdi güvenlisin
Sinan: ama mutsuzum hem babam mı diyor o adamlara git Sinan'ın canını al git öldür diye!!!
Babamla olmadıktan sonra ölsem de ne yazar anne
Begüm: öyle deme oğlum ((gözleri biraz yaşlı olur))
((Öper))
Begüm: neyse sen hazırlan, piskolag'a gitmedik bari doktor'a gidelim
Sinan: offf bıktım ya her hafta 3 kere gidilir mı onlara ya! Gitmiyorum işte sen git doktor'a hatta yok sen piskolog'a git belki aklın yerine gelir ve Türkiye ye gideriz kim bilir, anne beni babamdan ayıramazsın! Kaç kilometre olsa da olsun, kimse bizi ayıramaz, babam şimdi kesin beni her yerde arıyor bulunca da göreriz ne olur diye
((kızgın gider))
((Berat Sinan'ın çantasını alır))
Begüm: o ne Berat?
Berat: çantam, ödevimle yardım ediyordu da
Begüm: hımm
Berat: neyse bende gidim o zaman
((Sinan'ın peşinden gider))
Berat: lan sen oyuncu ol Sinan😂
Sinan: sağol😏 anlamadı demi bişey
Berat: anlarsa burda düşüp bayılırım o kadar
Sinan: sahiden olim mı oyuncu😂
Berat: bu yetenekle ol bence😂
((Salih Sinan'ı arar))
Sinan: neyse...
Salih abi arıyor😃
((Sinan açar))
Salih: Sinan paşa, yoldayız sen git o karakol'a
Sinan: yaşasın ya, hemen gidiyorum, orda görüşürüz
Salih: görüşürüz
((Sinan kapatır))
((Berat ve Sinan gider oraya))
((Oynarlar))
((Bahri Sinan'ı arar))
((Sinan açar))
Bahri baba: Sinan😃 torunum, kartalım, kaç sefer aradım seni niye açmiyorsun!! Nerdesin annen seni nereye götürdü
Sinan: ben karakoldayım şimdi Bahri dede
Bahri baba: ne, ne işin var orda?!
Sinan: bir plan yaptım, bir kaç saat sonra babamdayım, sizlerdeyim işte
Bahri baba: ne!! Son zamanlarda duydum en güzel haberi sen verdin bana Sinan
Sinan: ne mutlu bana😇😂
Bahri baba: o zaman sizi akşam yemeğine beklerim
Sinan: tamam, sen babama bişey çaktırma ama, süpriz yapıcaz, sen babamı ara hepinizi beklerim de yemeğe çağır yani, ben geldimde muhtemeden akşam olur, direk size gelirim, sen kimseye bişey söyleme herkese süpriz yaparız
Bahri baba: tamam aslan torunum benim, kartalım
((Salih gelir))
Salih: Sinann😃
Sinan: Salih abi😃, pardon sarılmicam, ilk babama sarılmak istiyorum sonra sen beni aldın için sonra sana da sarılırım
((Salih güler))
Salih: tamam
Sinan: neyse Bahri dede, herkesi topla kimseye de bişey çaktırma, hatta İsa abi'yı falan da çağır ama sakın bişey çaktırma amcalarım da halam da Anıl da
Bahri baba: tamamdır Sinan bey
Sinan: orda görüşürüz o zaman Bahri bey, kapatıyorum
Bahri baba: tamam dikkatlı olun tamam mı paşam
Sinan: tamam Bahri dede, görüşürüz hadi kapattım
Bahri baba: görüşürüz
((Sinan kapatır))
Sinan: Berat
Berat: efendim?
Sinan: seni tanımak çok güzeldi, beni yardım ettin için teşşekür ederim, artık ararsın özledinde
Bahri baba: ne demek zevkle yaptım, ararım seni
((Sarılırlar))
Sinan: hoşçakal
Berat: hoşçakal
((Dışara giderler))
((Gene sarılırlar sonra Sinan arabaya biner ve el salar))
((Salih de biner))
((Berat da el sağlar))
((Araba sürmeye başlar Berat el salar ve arkalarından su döker))
((Sinan arkaya bakar ve el sağlar))
((Berat da el sağlar))
((Sinan ve Salih ucağa giderler ve binerler))
((Sinan önce camdan aşağa bakar sonra uya dalır))
((Salih onu güler yüzle izler))
((Uçak iner))
((Salih Sinan'ı kaldırır))
Sa: Sinan hadi kalk indik
((Sinan kalkar))
((Camdan bakar))
((Dışara koşar))
Sinan: türkiyem gibisi yok!! Çok özledim seni Türkiye!
((Salih güler ve iner))
((Sırtında Sinan'ın çantası, içinde tüm eşyaları))
Salih: dur Sinan
Sinan: tamam
Salih: bi içere gidelim, pasport kontrol falan
Sinan: tamam
((Gereken herşeyi yaparlar))
Salih: ee hadi bakalım Sinan paşa, gidelim bakalım babana
Sinan: gidelim😄😃
((Bahri baba ev))
Bahri baba: Ümran herşey hazır mı yemekler falan?
Ümran: hepsi hazır
Bahri baba: tamam masaya bir tabak buçak ve çatal daha koy
Ümran: peki Bahri bey
Bahri baba: hatta çorba da koy, ama çok koyma sanki bir çocuğa koyuyorsun gibi hatta sanki Sinan'a koyuyorsun gibi
Ümran: az yani tamam anladım Bahri bey
Bahri baba: tamam
((İçere geçer))
Bahri baba: Ayşegül çocuklar bitirsin çorbalarını tamam mı kızım
Ayşegül: tamam baba
((Ümran gelir ve çorbayı masaya koyar sonra gider ve tekrar gelir tabakla falan))
Ayşegül: baba bu tabak kim için?
Bahri baba: sonra gelir kendisi
Ayşegül: baba bak iş adamlar çağırdıysan şimdi söyle biz gidelim
Bahri baba: yok yok iş adam falan değil, yaklaşmadın bile, tanıyorsunuz zaten
Ayşegül: kim?
Bahri baba: boşver
hadi yemeğimizi yiyelim mı yoksa bekliyelim mı?
Ayşegül: bekliyelim, ayip olur
((Neşet de gelir))
Neşet: noldu Bahri bey amca?
Bahri baba: Neşet gel otur, orda oturma burda otur
Neşet: tamam
((Oturur))
Ayşegül: Poyraz da değerli misafirimizin yanında oturucak galiba😂
Poyraz: ha ha ha hıı ne mutlu bana
((Salih ve Sinan varırlar))
Salih: süpriz yapıcaz tamam mı
Sinan: tamam
((Salih çantayı alır))
Sinan: dikkatlı ol ha sen gelicem dedin ya, bende bişeyler aldım herkese
Salih: hımm
((Sinan kapıya koşar))
Bahri baba: ve misafirimiz geldi galiba
((Sinan kapı çalır))
((Gene çalır))
((Gene çağlır))
((Gene))
Ayşegül: allah allah kim olabilir ki?
Poyraz: hiç bir fikrim yok Ayşegül, niye geldim onu da bilmiyorum, ben oğlumu arıyordum, onu bırakıp nasıl şu yemeğe geldim ya
((Ümran kapıya gider))
Bahri baba: dur Ümran hanım, ben açarım
Ümran: peki Bahri bey
((Bahri kapıyı açar))
Bahri baba: hoşgeldin değerli misafirim
Sinan: hoşbulduk Bahri bey
((Bahri güler))
Sinan: sonra sarılırız, önce bi babama sarılim
Bahri baba: peki paşam benim
Ümran: S-S Sinan?
Sinan: merhaba Ümran teyze😇
İsa abi de burda mı?
Ümran: e- evet
((Bahri içere yürür))
Bahri baba: ve işte tanıdığınız o misafir, Poyraz beyimizin yanında oturacak olan kişi...