+9

998 128 42
                                    

"Yarın görüşürüz" dedi Marry, Luke'un yanağına bir öpücük kondururken. Luke, sevgilisi arabadan inmeden önce onu bileğinden tutup tekrar kendisine çekti ve dudaklarını kızın ince dudakları üzerine örttü. Kısa sürelik öpüşmenin ardından ikisi aynı anda geri çekilmiş, Marry kaşlarını çatmışken Luke gülümsüyordu ve taksi şoförü de beklemekten sıkılmış bir yüz ifadesiyle yerinde oturuyordu. Marry sadece Luke'a öfkeli bir bakış atmakla yetindi ve arabadan indikten sonra el sallayan Luke'a elini kaldırıp parmaklarını oynatarak karşılık verdi. Marry'nin içeri girmesini bekleyen Luke, sevgilisi apartmana girdiğinde kendi evinin adresini şoföre söyledi ve birkaç dakikalık durgun yolculuğun ardından araç durduğunda apartmanın önüne geldiğini anladı. Cebinden çıkardığı parayı şoföre verdikten sonra çantasını eline aldı, arabadan indi ve cebinden çıkardığı anahtarlarla önce apartmanın dış kapısını, ardından merdivenleri çıkıp dairesini açtı. Çantasını öylece koridorda bırakıp yatak odasına giderken üzerindekileri değiştiremeyecek kadar yorgun olduğunun farkındaydı.

Kendisini yatağına bıraktı ve yüz üstü orada uzanırken altındaki battaniyeyi üzerine çekme gereği duymadı. Hava soğuktu, cam açıktı ve ertesi gün öksürerek ya da hapşırarak uyanacağı kesindi ama yine de umursamadı. Bunun yerine elini pantolonuna attı ve arka cebindeki telefonu alıp önce rehbere, ardından da Jessica'nın profiline girdi. Arama tuşuna basarken telefonu kulağına yaklaştırmıştı.

Telefon çaldı, çaldı, çaldı.

Luke kulağından çekip saate baktı ve fazla geç olmadığını fark ettikten sonra kaşlarını çatıp tekrar kulağına götürdü.

Telefon çalmaya devam etti.

Ardından birkaç bip sesi ve telesekreter.

Sarışın çocuk telefonu kulağından çekip komodini üzerine koydu, gözlerini kapattı ve yarının daha az yorucu olmasını dileyerek uykuya daldı.




ilk hangi kitabı bitireyim amk

the hankering || muke (+)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin