+19

1K 134 113
                                        

"Siktir, ne yapacağız?"

Michael öfkeyle Luke'a baktığında sarışın çocuk ellerini havaya kaldırdı ve "Benim suçum yok" dedi.

"Tabi." Mavi saçlı olan gözlerini devirdi. "Seni de ben öptüm zaten."

"Dudaklarının bu kadar pembe olması senin suçun." Michael tekrar Luke'a dönerken Luke kafasını başka yere çevirdi, ekledi. "Ve öpülesi."

"Kes şunu." Michael kumandayı alıp televizyonun sesini kıstı. "Aptal iltifatların umurumda değil. Seni

"Tanrı aşkına, tek istediğin sikik bir sevişmeydi!"

"Calum'ı kıskandırmak için beni kullanan sensin!"

"Siktiğimin birkaç günü içerisinde bunların olacağını bilsem yapmazdım!"

"Siktiğimin birkaç günü içerisinde beni kendine aşık etmeseydin bunların hiçbiri olmazdı!"

"Siktiğimin- Dur, ne?" Luke şaşkınlıkla Michael'ı bakarken o ayağa kalktı ve elini saçları arasından geçirdi. Luke onun arkadan profiline bakarken ne kadar muhteşem göründüğünün haberi olup olmadığını merak etmişti. Üç yıl boyunca fazla değişmişti. Görünüş ve davranış olarak ve Luke bunun iyi mi kötü mü olduğunu bilmiyordu.

"Bana aşık mısın?"

"Yanlışlıkla oldu" dedi Michael arkasını dönerken. "Sana aşık olmaya meraklı değilim."

Luke kafasını yere eğdi. "Bence bu harika."

"Ve bence berbat, sürtüğün tekisin."

Sarışın çocuk kafasını kaldırdı ve kendisine öfkeli gözlerle bakan çocuğa döndü. "Ciddi misin?"

Michael onun tekrar dolan gözlerine bakarak iç geçirdi. Hala aynı, savunmasız Luke'tu ve bunu sevse de belli etmemesi gerekiyordu. "Ciddi olmadığımı biliyorsun."

"Neyse ne." Luke ayağa kalktı ve kapıya doğru ilerledi. "Buraya gelmek bir hataydı."

Michael, Luke odadan çıkarken onun arkasından baktı ve dış kapının açılma sesini duyduğunda oflayarak peşinden ilerledi. "Luke!"

Sarışın çocuk durmamış, merdivenleri inmeye başlamıştı. Michael kapıyı arkasından kapatıp onun arkasından giderken ismini söyleyip buraya gelmesini de eklerken Luke inmeye devam ediyordu. Apartmandan ilk çıkan o olup saniyeler sonra Michael'ı da peşinden sürükledi. Kararlı adımlarla sokağın başına doğru ilerlerken Michael'ın yumuşak elleri bileğini kavramış, onu geri çevirmiş ve o daha tek kelime edemeden dudakları üzerinde özlem dolu dudaklar inmişti. Luke'un yumruk yaptığı elleri çözüldü, uzun zamandır arzuladığı mavi tutamları parmakları arasına alırken Michael'ın tek eli onun seyrek sakalları üzerindeydi ve Michael bunları sevmediğine kanaat getirdi.

Dudakları bulundukları ortamdan dolayı uzun süre birbiri üzerinde kalmadan ayrılırken Michael alnını onun alnına yaslamış, gözlerini kapatmıştı. Dudakları arasından bir "Siktir" mırıldandığında Luke kıkırdadı. "Ne?"

"Anahtarı unuttum."





bu gecenin son bölümü gibi

artık sabahlamama izin verilmiyor ki amk

neys;

iyi uykular♥

mutlu oldum bunu yazınca fşlsöafmnbgsaslşişjşh

the hankering || muke (+)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin