+17

1K 131 126
                                        

"Luke?"

Luke gözleri önünde sallanan eli fark ettiğinde kafasını iki yana salladı ve yüzüne zoraki bir gülümseme yerleştirdi. "Üzgünüm, dalmışım."

"Yarım saattir konuşuyorum" dedi Marry endişeli gözleriyle Luke'un mavilerine bakarken. "Bir sorun mu var?"

"Üçüncü kattaki şu mavi saçlı çocuk... onu tanıyor musun?"

Marry bir an duraksadı ve ardından gülmeye başladığında Luke kaşlarını çattı. "Ne?"

"Sen beni kıskanıyor musun?"

Luke gülümsedi. Marry'nin hiçbir şeyden haberi yoktu ve böylesi çok daha iyiydi, kafasını masaya indirdi ve "Ne olmuş?" dedi. "Senin sevgilin benim. O değil."

"Biliyorum." Marry kolunu masa üzerinden uzatıp Luke'u önlüğünden tuttu, kendisine doğru çekti ve dudaklarını birleştirdi. Kimsenin görmemesi için kısa tutulan, sevimli bir öpücüktü ve Luke'un yüzünde gerçek bir gülümsemenin yerleşmesine sebep olmuştu. Marry'nin dudakları çok narindi, Luke onların yumuşaklığını seviyordu.

"Beni öperek bu konuyu kapatamazsın." Sahte bir öfkeyle sordu. "O çocuk kim?"

"Bir arkadaşı hasta" dedi Marry. "Alex. Sanırım kız kanser ve Michael ile yanındaki erkek arkadaşı da onun için burada kalıyorlar."

Luke 'kanser' kelimesinde takılı kalmıştı ve içindeki Michael'a sarılma dürtüsüne karşı koymak için tüm enerjisini kullanıyormuş gibi hissediyordu. Alex'in sigara içtiğinden bile haberi yoktu ve her ne kadar aralarında pek bir konuşma yada başka bir şey geçmemiş olsa da üzülmüştü ki eğer Luke bu kadar üzüldüyse Shine ve Michael'ın ne halde olduğunu bilmek istemiyordu.

Marry saatine baktı, geç kaldığı hakkında birkaç şey söyledi ve Luke şaşkınlıktan dolayı hareket edemezken onun yanağına bir öpücük kondurup koşarak kantinden çıktı.

Luke'un Michael ile konuşması gerekiyordu.




my mom died'a slow update demiştim ama ilk o bitti aq

the hankering || muke (+)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin