Gözümü açıtığım da jakuzinin içinde Lilith ile oturur pozisyonda yatıyorduk. Dün gece ayılalım diye girdiğimiz jakuzide uyuyakalmıştık anlaşılan. Kalkmak için elimden destek aldığımda jakuzinin düğmesine basmıştım ve aniden su dolmaya başladığında Lilith 'Abbaddon (Ebedon) Abbadon!!!!' diye bağırmaya başladı ben ise çıkmaya çalışmayı bırakıp Lilith'e gülmeye başladım. Dudağını büzüp 'Haa-Haa-Ha çok komikti(!)' dedi ben ise dünden kalma kafayla hala gereksizce gülüyordum. Gözümden yaş gelince artık gülmemi bitirmem gerektiğini düşünüp kendimi kastım. Lilith'e baktığımda makyajı akmıştı,kırmızı ruju dudağından yanağında doğru hafif yayılmış ve dağılmıştı. Yüzüne doğru su atıp 'Kalkta makyajı silip,duş alalım leş gibi viski kokuyoruz.' dediğimde biraz mızmızlandı. Sonra sarılıp kalkmaya çalıştığımızda geri jakuzinin içine düşüp gülmeye başladık. 'Bir daha bu kadar sarhoş olmayalım Lili' Lili onun isminin kısaltmasıydı. 'Şimdi olur desem yine olucaz kaçıncı olmayalım diyişimiz Abbadon.' dediğinde hak verdim en az 100 kere söz vermiştik sarhoş olmayalım diye ama her gittiğimiz eğlence de ,clubta,partide mutlaka sarhoş olup o gece tanıştığımız çocuklardan bizi eve bırakmasını rica ediyorduk. 'Haklısın' dedikten sonra ayağa kalkıp jakuziden dışarı çıktım ve dün gece giydiğim topuklunun hala ayağımda olduğunu fark ettim ve 'Ama bu benim en sevdiğimdiii.' diye ağlamaklı bir sesle mızmızlandığımda 'Giyecek kıyafetimiz kalmadı zaten bir birimizden otlanıyoruz işleri hallettikten sonra alış verişe çıkalım.' Önerisini önüme sundu 'Hayır diyeceğimi sanıyorsan yanılıyorsun!!' Diye çığlık patlattım. Alış veriş yapmaya bayılıyordum ama o koşmayı bilmeyen sadece süsünde olan kızlardan değildim. Bende Lili de gayet fittik bu yüzden girdiğimiz her ortamda mutlaka dikkatleri üzerimize çekiyorduk. 'Alış veriş yapsakta bir birimizden hala otlanıcaz biliyorsun demi?' dedi bende 'Biliyorum ama daha fazla konuşursak benim en sevdiğim senin çok hoşlanmasan da kardeşim olduğun için gelmen gerektiği aynı zamanda 4-5 saat ayırmamız gereken Tanrının bir lütfu olan Alış veriş etkinliğimizi yapamıcaz.' sanırım hayatımda en uzun konuştuğum anlardandı bu yüzden nefes nefese kalmıştım. 'Neden bu kadar uzattın hadi kalk desen olmuyor muydu?' Dediğinde dudağımı büzüp omuz silktim. Aynaya baktığımda tam bir Harley Quinn makyajı vardı suratımda sadece eksik olan lacivert ve pembe far ve yüzündeki yazılardı. Daha çok siyahlı makyajları seviyordum Lilith de öyle bu yüzden akan farlar siyahtı. Lilith'in elini omuzuma atmasıyla azda olsa irkilmiştim. 'Bu makyajı acil çıkarmamız gerek.' Dediğinde 'katılıyorum nede olsa Harley değiliz.' Dediğimde onaylar biçimde başını salladı.
***
Makyajlarımızı çıkartmıştık ben oda da bornozla Lilith'in çıkmasını beklerken okul yönetiminden bildirim geldi ve programın değiştiği yazıyordu. 'Off yine neden değiştirdiniz' diye sokranırken 'Program mı?' Diye sordu Lilith bende başımla onayladıktan sonra bilgisayarı açıp okulun sitesine girdim telefondan programın fotoğrafını çektikten sonra telefonu geri şarja bıraktım. 'Çok oyalanma banyo da saat 13:30 olmuş' diye uyarı yaptı Lilith , haklıydı o kadar çok keyif yapıyordum ki banyo da Lilith arada uyuya mı kaldım diye kontrol ediyordu. 'Söz veremem ama yarım saate çıkmaya çalışırım.' dedim Lilith de 'Peki' cevabını verdikten sonra banyoya girdim.
Jakuziyi doldurduktan sonra içine Bath Boom attım. Ne kadar içip sarhoş olmayı sevsemde içki kokusuna gündüzleri tahammülüm olmuyordu. O jakuzide çözünürken hemen mutfağa gidip bir kaç salatalık doğradım ve bir minik tabağa koyup banyoya götürdüm. Bornozu askılığa astıktan sonra gözlerimi kapatıp doğradığım salatalık dilimlerini göz kapaklarıma koyup biraz düşüncelerimden uzaklaşmaya çalıştım.
***
Lilith 'den
Abbadon banyoya gittikten sonra saçımı kuralamak için kafamı öne eğdim. Aslında hep bu adımda kafamı eğdiğim için birinin geldiğini görücem ve ardından ölücekmişim gibi hissediyordum bu yüzden genellikle şarkı açık olur ben ise elimde bir dergi ile Abbadon'ı beklerdim. Saçımı kurulamam bittikten sonra saçımı geriye atıp telefonumu elime aldım ve kombin aklıma gelmediğinden dolayı biraz İnstagramda ki sayfalara göz gezdirdim kararımı ise mini yüksek bel siyah şort ve üstüne yine siyah bir büstiyerden yana kullandım. Saçımı düzgünce ortadan ayrılmış bir at kuyruğu yaptım ve kenardan önlerden saç çıkardım. Makyaj masama oturduğumda odanın kapısı açılmıştı ve içeri Abbadon girdi. O benim aksime saçını kurulamaya gelirken başlamıştı. 'O şortu ben giyicektim..' Diye surat asınca 'sen diğer düşük bel mini kot şortunu giy o sana daha çok yakışıyor.' Dediğimde ellerini çırptı neden mi? Egosunu kasmıştım. Biraz kıkırdadıktan sonra ben işime geri döndüm. Siyah göz kalemi ,bir çırpıda sürülmüş rimel ve kırmızı rujdan oluşuyordu günlük makyajım. Masadan kalkıp kendimi yatağa atıp yayıldım.
Abbadon'dan
Banyodan çıktığımda ilk işim havluyla saçımı kurulamak oldu. Odaya girdiğimde Lilith'in hazırlanmış ve makyaj masasına oturduğunu gördüm. Giydiği kıyafetlere bir çırpıda göz gezdirdiğim de benim aklımda olan şortu giydiğini gördüm ve 'o şortu ben giyecektim..' Diyip dudak büzdüm. O ise benim egomu kasıp 'sen diğer düşük bel mini kot şortunu giy o sana daha çok yakışıyor.' Dedi el çırparak gardroba ilerledim. Gardrobu açtığım da ise daha demin bahsettiğimiz şortu onun üstüne de boyundan bağlamalı göğüs dekolteli beyaz bir üst giydim. Altıma da beyaz kadife topuklularımı çıkardım ve bir kenara koydum. Makyaj masasına ilerlediğimde Lilith'in çoktan yatağa yayıldığını gördüm. Saçımı düz bir ev topuzu yapıp direkt kenarlardan oradan buradan saç çıkardım. Beyonce'nin parfümünü sıkıp Lilith'in sürdüğü ve benim de mest olduğum o kırmızı ruju sürdüm. Lilith'e daha çok yakıştığını düşünsemde bende tam bir kırmızı ruj hastasıydım. Lilith'i gıcık etmek için elime aldığım parfümü Lilith'in üstüne boca ettim. O ise öksürüklere boğulurken 'Bunu neden yaptın?' Diye sordu. 'Piç ve gıcık bir kankan olduğunu hatırlatmama gerek yok sanırım.' Dedim ve sırt çantalarımızı taktıktan sonra elimize ayakkabıları alıp çıktık.
4,5 Saat Sonra
Sonunda alış veriş merkezinden çıkmıştık. O kadar yorulmuştuk ki deniz kenarından yürüyerek eve gitmek istedik elimdeki poşetler çok ağırdı üstüne biz 20 cm topukluylaydık birden yolun ortadında poşetleri yere atıp 'DAYANAMIYORUM!' diye bağırdım ve topuklularımı sırt çantama koyup ilerlemeye başladım. 4-5 adım gerimde kalan Lilith ise bana boş gözlerle bakıyor ne yapıyor bu kız? Der gibi de kınıyordu. Yanıma geldiğinde 'Ciddi misin?' Sorusunu şüphe etmeden sordu ve ben de hiç şüphe etmeden 'çok ciddiyim.' Dedim. Yol boyu ağzımızı bıçak açmadı.
***
Eve geldiğimizde aldığımız kıyafetleri yatağın üstüne döktük ve dolarların içinde dans ettiğimizi var sayarak elbiselerin içinde biraz eğlendik. Fakir değildik sadece zevklerimiz diğer insanlarınkine göre farklıydı. 'Define yapalım mı?' Dediğinde Lilith'e bakıp çığlık attım ve ortadan karıştırdığımız kıyafetleri alıp çeşitli kombinler yaptık. Bu bölüm kısa oldu aynı zamanda biraz sıkıcı ama yine de umarım beğenmişsinizdir. Her gün yeni bölüm yayınlamaya çalışacağım.Vote ve yorum atmayı unutmayın seviyorum sizi💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİ SÜRTÜK : MELEZ PRENSES (1. Kitap TAMAMLANDI)
ChickLitBana bahşedilmiş hayata her gün acı çekerek açıyordum gözlerimi. Tanrının yarattığı her çocuk gibi bir melek gibi inmiştim. Her ne kadar başlarda tanrıyı yaptıklarımla onurlandırmak istesemde tanrının bana yaşattıkları yüzünden hayata artık sadece h...