Bölüm 30-ŞİMDİ SEN DİKKATLİ OL!

58 3 0
                                    

İnanılmaz kısa bir bölüm olduğunun farkındayım fakat TEOG'tan dolayı pek sık bölüm yayınlayamıyorum,yayınlasam bile uzun bölümler olmuyor maalesef.Evden çıktığımda eve dönmem yaklaşık akşam 21:30'u buluyor maalesef ki . Affınıza sığnıyorum.Ancak cumartesi akşamı yada pazar gündüzü yeni bir bölüm daha gelecek hafta sonları bölüm atmaya çalışacağım. Sizi seviyorum!

Multi Medya da Tate - Alastair ve Abbadon var Alastair 'i unutmanızı istemiyorum ;)

İYİ OKUMALAR SÜRTÜKİSTLER!


Önümde duran yemeğe kaşığımı daldırıp ağzıma götürdüm. Yemeğin sıcaklığı ile ısınan dilim düşüncelerime eşlik ediyordu. Kafam da dönen sorular yerini hırsa,öfkeye dönerken Daryl'ın sesi kulaklarımı doldurdu. ''Abbadon!'' kafamı kaldırıp ona baktığımda şaşkınlıkla bana bakıyordu ''Sen iyi misin?'' diye sormasına karşın bir anlam verememiştim. ''Neden sordun?'' diye sorduğumda saçımı işaret etti. Bir tutam alıp saçımdan kaldırdım ve baktım. ''Hadi ama!'' diye sesli bir şekilde bağırdığımda Lilith söze girip ''Bu hiç iyi değil .'' dedi. Fısıldayarak söylediği cümleyi önceden geçirdiğim mutasyon sayesinde duymuştum. ''Neden?'' diye ikinci defa sorduğumda bir şey yok anlamında kafasını iki yana salladı. Bir şey olduğu ne kadar aşikar olsa dahi ısrar etmeye gücüm yoktu. Şuan tek odaklanmam gereken Mia'yı nasıl kurtaracağımdı. ''Daryl Mia'yı ne zaman kurtarıcaz?'' dediğimde derin nefes alıp ''Abbadon aslında bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum. Kötü bir haber değil fakat kızabileceğin bir şey.'' kötü bir şey değilse neden kızayım ki? Bu çocuk bu zeka ile nasıl koskoca örgütün lideri olmuştu ki?! Kafamın içinde hala cümleler dönerken başımı devam et anlamında salladım. ''3 ay eğitim alacaksınız ve ondan sonra suikast düzenleyeceğiz.'' ses tonu sonlara doğru düşerken hızla ayağa kalkıp bağırmaya başladım

''Daryl şaka mı yapıyorsun sen bana! Mia üç ay içinde ölebilir!!'' elimle masaya vurduğumda kaşlarını çattı ve ''Mia her ne kadar senin ablan olsa da benim de kuzenim Abbadon! Bir daha bana karşı böyle tepki verirsen sonu senin için iyi olmayacak!'' gözlerimin kocaman olduğunu hissedebildiğimden dolayı şaşkın yüz ifademi bozmam gerektiği aklıma geldi. Senin belanı s*kerim bakışlarım hala Daryl'ın üzerinde gezinirken elime aldığım yemek bıçağını Daryl'ın kafa hizzasından duvara atıp ''Kimin için iyi olmayacağını bir kez daha düşün istersen'' dedim tıslarcasına. Şaşkın yüz ifadesini alma sırası onun yüzüne geçmişti ki araya Tate girdi ve ''Hop hop! hanımlar beyler sakin olalım.'' dedi ona da seni de öldürürüm bakışlarımı yollarken yerine hızla oturdu.

Durduğum yerden kıpırdayıp odama gittiğimde Lilith'in bütün olanlara sessiz kalması beni haklı bulduğunun bir kanıtıydı.Kapıyı örtüp kitledikten sonra 'YENİ' dolabımdan siyah sporcu atletimi,nike taytımı çıkardım. Hızla onları üstüme geçirirken onu çoktan orada öldürmeliydim! diye sesli sesli sokranıyordum. Saçıma olduğum yerde bileğimde ki siyah lastik toka ile at kuyruğu yapıp elbise dolabımın içinde ki ayakkabı dolabıma gidip siyah beyaz air max ayakkabılarımı çıkardım. Orada ayakkabımı giydikten sonra giysi dolabımda ki gri galaksi efektli ceket gözüme çarptı . onu da hızla sırtıma geçirirken özellikle telefonumu vs. evde bıraktım.

Odada işlerim bittiğinde kapıyı büyük bir güçle açtım. Ahh!! sesi her ne kadar irkilmeme sebep olsa da çaktırmayıp kapımın arkasında inlettiğim kişinin kim olduğunu merak ettim.Her ne kadar Daryl'ın benden özür dilemek için geldiğini bilsemde içimde bir merak kıpırtısı oluyordu işte. ''Kapımın arkasında ne bok yiyorsun lan!'' diye cırladığımda Daryl hala gözünü tutuyordu. ''insan bir bir şeyin var mı der!'' dedi acı içinde gözüne parmaklarını bastırırken. ''Bundan sonra kendine dikkat et Daryl ! dediğimde bir dizi iğneleyici sözcüğe iğneleyici tavrım ahenk ile eşlik ediyordu. Hızla yanından ayrılıp merdivenlerin yolunu tuttuğumda arkadan ''Abbadon bu da ne oluyor şimdi?!'' diye bağırdı . aldırış etmeyip aşağı kata inerken Tate ve Lilith'in bu tarafa doğru gelmek için hazırlandığını merdivenin 2 yada 3. basamağında olmasından anlamıştım.

Onlara da aldırış etmeyip itelediğimde daire kapısına doğru yaklaştığımı gören Lilitih ''Nereye?'' diye sordu. Sesi içiminde ki hırsa biraz olsun perde çekerken sert tavrımı koruyarak ''Kendime dikkat etmeye!'' dedim. Ona karşı bu kadar sert olmam doğru değildi ki bu sert tavrı da isteyerek takınmamıştım. vücudumu taraya mavi ışıl göz hizzama geldiğinde gözlerimin kısılmasına izin verdim. O kadar da sert olamazdım herhalde! kapı TAK sesi ile açıldığında dışarı çıkıp gecenin karanlığında kaybolmak için can atıyordum.


LİLİTH'den

Kapının kapanma sesi ile kemiklerim titrerken derin bir of çekip merdivenlere kaldığım yerden devam ettim. Merdivenlerin sonunda bir adet gözünü tutan Daryl ile karşılaştığımda ona sarılıp omuzuna girdim. ''Sadece gözüme kapı çarptı , kavga etmedim.'' dedi kıkırdayarak kaşlarım çatık bakışlarımı ona çevirirken ''İyilikte yaramıyor. Kıyamadık ne yapalım?'' dedim . Refleks olarak sinirlediğimde elim havaya kalkardı,elimi hızla serbest bıraktığımda bacağıma öyle hızlı vurmuştum ki hem avuç içim hem de bacağım uyuşmuştu. Tabii ki bunu anlamaması için merdivenlere doğru ilerleyen adımlarımızı kesmedim.

Aşağı indiğimizde Tate mutfaktan elinde et parçası ile bize yaklaşıyordu. ''Yo,yo,yo!'' dediğin de Ona gülümseyerek ''evet evet evet'' dedim.

İKİ SÜRTÜK : MELEZ PRENSES (1. Kitap TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin