Bölüm 22- "4.AŞAMA"

63 3 1
                                    

Sabah kalktığımda dün gece yattığım konumun tam tersi şekilde uyandım. Alas'ın üzerinde bir bacağım dururken kollarımızla bir birimizi sarmıştık. Arkamdan ise Tate sarılıyordu. Ayağımı yavaşça hareket ettirip kalkmaya çalıştığımda Alas uyandı. "Günaydın " diye fısıldadığın da "sana hala kırgınım farkındasındır umarım." Dedim . Kafasını sallayıp olduğu yerde durunca önünden geçip Çaplin e baktım. O da Tate gibi hala uyuyordu. Duvarda duran saate bakışlarımı Çaplin'den ayırıp çevirdiğim de 06:02 olduğunu gördüm. Ne uyku ama ! "Saat erken istersen biraz daha uyu." Dediğin de Alas kaşlarım çatık ona baktım. Dudağını büzdüğünde yüzümü buruşturdum. Dün yaptığından sonra onunla uyuduğuma şükretmeli.

Yukarı kata çıkıp altıma deri siyah taytımı , göğüs dekolteli büstiyerimi, yüksek topuklu siyah bağcıklı ayakkabılarımı ,kredi kartı,telefonumu ve bir de siyah rujum ile göz kalemimi alıp aşağı indim. Aşağı indiğim de Tate kalkmış gözlerini tavana dikmişti. Ya erken kalktığı için üzgündü ya da bilmediğim bir şeyler vardı. "Gözlerinizi kapayıp arkanızı dönün." Dedim hızlı adımlarla onlara yaklaşarak. Alas arkasını dönüp avuç içleri ile gözünü kapattığında Tate döndüm. O ise oflayarak kafasını yastığa gömmüştü. Koltuğun arkasına geçtiğimde ilk önce üstümü giyindim. Altıma taytımı giydikten sonra Alas'ın yanına doğru ilerleyip arkamda açık kalmış fermuara işaret ederek "çeker misin?" Dedim. Elini fermuarın açık kaldığı kısım da ki tenimde gezdirirken "Çekicek misin?" Dedim. Ellerini sırtımda yavaş hareketlerle gezdirmeye devam ediyordu. arkamdan sarılıp çenesini omuzuma koydu. Tekmemi diz kapağının 3 parmak altına geçirirken. Önümü hızla dönüp ona dirsek geçirdim. O acı ile yere yığılırken Tate kafasını kaldırmış bana bakıyordu. Merdivenlerden gelen sesle bakışlarımı şaşkınlıkla aşağı inen Lilith ve Lucifer'a çevirdim. "Ne oldu lan burda?" soru yönelten Lucifer peş peşe soru sormaya devam ediyordu. "Tate sen mi yaptın? Ulan eğer sen yaptıysan..." derken Tate doğru adım atıyordu.
Gözlerimi bir anda bürüyen hırs yüzünden gözlerim kırmızı olmuştu ve Lucifer'a odaklanıp ona acı çektirmeye başladım. Ona her adım attığımda boynunda ki damarlar biraz daha belirginleşiyordu. Tate yakın bir mesafe de durduğum da tıslar biçimde "fermuarı çek!" Dedim. Tate hızla fermuarı çekerken Lucifer'ın ayakları 2-3 cm yerden yükselmişti. "Lucifer bir daha yapmaman gerekeni anlamışsındır." Dediğimde Lilith gür sesiyle bağırdı "Abbadon seni aldatan biri için mi bunları yapıyorsun ha!?" Göz yaşlarını tutamamış dizlerinin üstüne çökmüş ağlıyordu. Haykırışlarının arasın da "Sana ne oluyor böyle? Tate'i affetmen.. Lucifer ve Alas'a yaptıkların.. Abbadon seni tanıyamıyorum." dedi. Ağlamaları odayı doldururken "lütfen artık onu bırak." Diye fısıldadı. Gözlerimi kapadığım anda Lucifer yere yığıldı ve boğazını tutmaya başladı.

Olan olaydan yaklaşık yarım saat geçmişti ki koltuğa hepimiz sıralanmış olanlara anlam katmaya çalışıyorduk. Koltuğun başında Tate,Tate'in yanında ben , benim yanımda Alas , Alas'ın yanında Lilith ve Lilith'in yanında Lucifer. Bakışlarımızı hepsi bir noktaya odaklamışken ben Tate'in omuzuna başımı koyup kucağıma çıkan Çaplin'i seviyordum. Lilith'in söze girmesiyle herkes dikkatini ona vermişti. "Gücün çok geldiği için kontrol edememe.." Dediğinde Lucifer Lilith'in yarım kalan sözünü tamamladı. "4. Aşama." Onlara anlamsız anlamsız bakarken Lilith ayağa fırladı ve Kitabı elime alıp okumaya başladı. "Tanrı tarafından Şifacı seçilen kişi her seferinde gücüne güç ekler. Eğer bunu kontrol etmeyi başaramaz ve insanlara zulüm yapmaya başlarsa yavaş yavaş kendini eritir. Not: Aşamalardan haberlerinin olmaması en iyisidir.."
Not kısmından sonra aşamaları sormamın anlamsız olacağını anladım. Çekmeceden çıkardığı yeşil taşlı kolyeyi bana uzattı Lilith merakla ona bakarken sözlerine kaldığı yerden devam etti "Kitapta bu taşın güçlerini kontrol edeceği ve daha güçlendireceği yazıyordu. " dedi. elinde uzattığı kolyeyi almak için başımı Tate'in omuzundan ellerimi ise Çaplin'den çektim. Uzanıp kolyeyi aldığımda taş tekrar etrafa turkuaza kaçan yeşil ışıklarını saçıyordu . Boynuma geçirdiğimde parlaması yavaş yavaş sönmüştü. "Lucifer ve Alas bugün olanlar için üzgünüm." Dedim tüm ciddiyetimi koruyarak. "Senin bir suçun yok. Tanrı seni seçti ." Dedi Lucifer tüm olgunluğunu koruyarak . "Benden özür dilemene gerek yok , dün yaptığım ve bugün yaptıklarım.. Affedilemez şeylerdi ." Dedi. Kafamı sallayıp sehpanın üzerinde ki siyah rujumu aldım duvarda asılı olan aynaya doğru ilerledim . Rujumu sürdükten sonra göz kalemi çekmekten vazgeçtim. Yukarı kata çıkıp siyah kürkümü aldım. Bugün hava 10 dereceyi gösteriyordu. Tüm yazların en soğu olacağını duymuştum fakat kulak asmamıştım. Çünkü geçen yaz da en sıcak yaz dediklerinde dereceler 38 dereceyi zor görmüştü. Kürkümü giyerek merdivenlerden indikten sonra yerimde zıplayarak botlarımı giymeye başladım. Zıplayışlarımın arasında konuşmaya çalıştım ve "Bugün eşyalar gelicek biz Lilith'le sahile gidicez onunla konuşmam gerekenler var. Siz halledin evi." Dedim. Sonunda botumu giydiğimde kulağımı dolduran ayakkabının sesleri eşliğinde anahtarlıktan arabanın anahtarını alıp "arabada bekliyorum." Dedim.

Arabanın koltuğuna başımı yaslarken Alas ile çıkmam beni rahatsız etmeye başlamıştı. Onunla sevgili iken Tate yakın davranmam doğru değildi. Tate'e beslediğim nefretim kadar sevgim de vardı. Ama aşk değildi. Aslında Alas'a acı çektirmek hoşuma gitmişti anlık olarak çünkü yaptığını cidden hazmedemiyordum.

Yan koltuğun kapısı açılınca Lilith'in geldiğini anladım. Kafamı olduğu konumdan kıpırdatınca tahminimde yanıldığımı yanıma Lilith yerine Alastair'in geldiğini anladım ne var dercesine tek kaşımı kaldırıp ona baktığımda "Özür dilerim gerçekten." Diyip yanağıma öpücük kondurdu. Arkadan gelen Lilith boğazını temizleyerek çık git şu arabadan mesajını verdi. Alas arabadan indikten sonra hızlı adımlarla eve doğru ilerledi. "Lilith ben ne yapıcam?"

İKİ SÜRTÜK : MELEZ PRENSES (1. Kitap TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin