İKİ SÜRTÜK : MELEZ PRENSES (1. Kitap TAMAMLANDI)

Bölüm 28- REHİNE

Merhaba arkadaşlar artık okulların açılmaya başlaması ile eskisi kadar çok sık bölüm yayınlayamayacağım. Bu bölümde bugün yorulduğumdan çok uzun olmasa da yarın yeni bir bölüm eklemeye çabalayacak aynı zamanda da uzun tutmaya çalışacak ve sizi şaşırtacağım. Umarım bu bölümü keyifle okursunuz . İyi okumalar!

Multi Medya'da Abbadon'ın ablası Mia var!

Bu bölüm küfür içermektedir!

ABBADON'dan

İçerdeki sesle beraber yerimden sıçrayarak gözlerimi açtım. Direkt bakışlarım silahıma giderken cebime bir kaç tane kurşun dolu şarjör aldım.Yer de sürünerek cama ilerlerken bir yandan göz yaşlarım yanaklarımı ıslatıyordu. Astımımdan ve panik atağımdan dolayı kalbimin çarpışları kulağımı dolduruyor sıcak nefesim adrenalinden yanan vücudumdan çıkıp nispeten soğuk atmosfer ile buluşuyordu. Kalbim öyle hızlı çarpıyordu ki vücuduma yaptığı baskı tarifsizdi.
Daha fazla bu baskıya dayanamayıp sırt üstü yattım Lilith,Daryl ve Tate konumlarına yerleşmişti. Lilith kapıdan gelen adamları doğrarken Daryl yatağın üstünde ki pencereden ateş eden adamlara sıkıyor , Tate Lilith ve Daryl 'ın yetişemediği adamlara görünmezlik mutasyonunu kullanıp boynunu kırıyordu. Ben ise bana düşen camdan ateş etmek yerine mal gibi yerde nefesimi toparlamaya çalışıyordum.
Artık nefesime aldırış etmeden yattığım yerde biraz doğrulup sürünmeye tekrar başladım. Kafamı hafif camdan kaldırdığımda camın karşısında ki kocaman dut ağcında ki CIA gibi giyinen adamı bir tek ayağında koruma olmayacağını düşünerek ayağından vurdum. DİNK! Doğru düşünmüşüm. Ayağından vurduğum adam yere düştüğünde zafer ile gülümsedim. 4-5 saniye kurşun yağmuru durduğun da kurşun geçirmez panjuru kapattım. Kafamı çevirdiğimde burun buruna geldiğim adam kaskının altından bana gülüp kolumdan tuttu. Çekiştirerek beni götürmeye çalıştığında siren sesimi kullanmak aklıma geldi. "Güzelliğimden etkileniyorsun, ah bebeğim kontrolümdesin.." Dediğim halde işe yaramıyordu. Bu mustasyonumdan haberi vardı ki karşı bir önlem almıştı.Adam dediklerimi tahmin etmiş olacak ki bana dönüp kahkaha patlattı. Yaptığı o kadar çok sinirime gitmişti ki bağırıp daha fazla salak gibi durmamam gerektiğini düşüdüm. Karnına geçirdiğim dizimi geri çektiğimde hiç acı hissetmezken adamın koruması içine göçmüş adam ise acıdan kıvranıyordu. Şaşkınlıkla ona bakarken sağ kulağımın yanından geçen kurşunu işaret ve baş parmaklarım arasına sıkıştırdım. Adama şaşırmayı kestikten sonra kendi yapabildiklerime şaşırıyordum. Kolye.. diye fısıldadı içimden bir ses . Hemen yerde acı çekerek kıvranan kendini bir bok zanneden adamın kaskını açtım. Göz bebeklerimin tekrardan simsiyah olduğunu düşünmenin yanında gözümün beyaz kısımlarının kan toplayıp kan çanağına döndüğünü hissediyordum. Yavaş yavaş yanan gözlerimle adama acı çektirirken kafamı kulağıma gelen ses titreşimleri yüzünden yana çevirdim. Yanıma bir adamın silah ile yaklaştığını gördüğümde elimi elinde duran silaha doğru hızla hareket ettirdiğim de silah elinden uçtu. Bunları bildiğim için yapmasamda düşünüp yaptığım her hareket işe yarıyordu. Camı kırıp dışarı fırlayan silahtan bakışlarımı çevirip adama tekrar baktığımda onu da duvara yapıştırmayı düşündüm . Ona doğru ittirdiğim elimden çıkan bir tür negatif güçle duvara yapışıp yere yığıldı. Yerde acı çektirmeyi kestiğim bok geriye doğru elleri ve ayakları ile kaçıyordu. Bu halini görüp ona bana güldüğü şekilde gülüp, yerimde kafasını kırıyormuş gibi yaptığımda adamın boynu kırılmıştı.
Yapabildiklerimi gören adamlar Lilith,Daryl ve Tate ateş açmayı kesip bana doğrultmuşlardı silahlarını. Hızla etrafımda koruma çemberi hayal ettim etrafa yayılan sarsıntı ile duran kurşunların yönü beni göstermeyi bırakıp onları gösterdiğinde gözlerimi iyice sıkıp kollarımı var gücümle açtım. Teker teker hepsi şaşkın gözlerle ölürken bağırmaya başladım. Kendimi Survivor 'daymış gibi hissediyordum. hırsımı atamayıp cesetleri tekmeleyemeye,yumruklamaya başladım.

Yaklaşık 20 dakika sonunda;

Sonunda hırsımı attığım da bağırmayı kesmiştim. Ellerim kan içinde kalırken Lilith ve diğerleri bana şaşkınlıkla bakıyordu. Başıma giren hafif şiddetli ağrı ile yine gözlerimi sıkıca kapattım. Gözlerimden hızla silinen yanma hissiyle ağrıyan başımın ağrısı aynı hızla silinmişti. "Ben bu değilim." Diye fısıldadığımda sesimden utanç,korku ve üzüntü akıyordu. "Harikaydın be!" diye bana sarılan Lilith 'in daha demin ki şaşkın ifadesi benim suratıma yerleşmişti. "Aynen lan!" Diye Tate destek verirken Daryl gülüp "Bizim mutasyonlara ihtiyacın kalmadı!" dedi. Siz kendinizde misiniz? Daha demin 100-150 adamı katledip cesetleri dövdüm. bakışlarımı yolladım. Daha doğrusu sorudan sonrası çok uzun geldiği için onları anlatamamış olsamda en azından sorumu anlamış gibilerdi. Anında ciddileşen Daryl "bugün gidiyoruz bu evden ." Dedi. Herkes kafasını sallarken ekranı parlamaya başlayan bilgisayarıma çevirdim bakışlarımı. Bilgisayarın ekranında en tehlikeli örgütler sıralamasında 3. sırada olan (tabii ki 1. Bizdik) The Evil örgütünün başı John Devil belirmişti. Bana bakarak "Ablan ölmedi tatlı kız, elimizde .. " dediğinde sinir sisteminin alt üst olması sonucu ayağımın hissiyatını kaybedip yere düşer gibi oldum sağ kolumdan Lilith tutarken sol kolumu Tate tutuyordu. "Kanıtla lan piç kurusu!" diye bağıran Daryl'a çaresiz bakışlar yolluyordum. "Hahahah!!" diyip elini görüntülü konuşma yapmamızı sağlayan kameraya uzatıp yana çevirdi. "MİA!" diye cırlarken Mia da "Abbadon!" diye cırladı. Ablalı kardeşli ağlarken boğuk sesimle akan burnumu çekiyor "And olsun seni bulucam kurtarıcam o köpeğin patilerinin arasından! Ulan bir seni bulayım işkencelerin kralını sana yapmazsam bana da Abbadon demesinler! Öldürmicem lan seni piç! Süründürücem!" sesim öylesine kalın ve yüksek çıkmıştı ki boynumda beliren damarları hissedebiliyordum.
"Bol şans!" diyip kamerayı kapattı. John piçinden geriye kalan sadece bomboş siyah bir ekrandı. Ağlayarak bağırdığımda yere düştüm . Ağlamaya devam ediyor,kendimi siyaha teslim ederken cesedini köpeklere yem edicem! diyordum. Siyaha boğulan bedenimi biraz daha zorlamayıp ciğerlerime siyah dolmasına izin verdim.

LİLİTH'den

Bedenini o kadar çok zorlamıştı ki bağırmaktan yüzü dışında vücudu da kızarmıştı. Mia'nın yaşadığını öğrenmek beni de sarsmıştı. Aslında Tate ve Daryl'da pek kendinde gibi durmuyordu. Daryl Abbadon'ın bedenini kucaklarken Tate olduğu yerde sabitlenmiş gözlerinden öldürme isteği akıyordu. Öylesine duygusunu dışa vurmuştu ki anlamamak için gerizekalı olmak gerekirdi. Daryl "Silahlarınızı alıp arabaya gelin benim ve Abbadon'ınkileri de alın." dediğinde hemen yerden silahları almaya ve çantaya koymaya başladım.

***

Arabaya geldiğimizde Abbadon'ın baygın bedeni arka koltukta yatıyordu. "Tate öne bin, Lilith Abbadon'ın baş ucuna otur ."dedi . Herkes koltukta ki yerini alıdığında arabayı çalıştırıp yola koyulduk. "Yep yeni yerde , yepyeni bir hayat, yepyeni arkadaşlıklar , yepyeni ev bizi bekliyor. " dediğinde Tate sadece kafasını salladı. Yeni bir eve taşınacağımızı bildiğimden bu duruma pek şaşırmayıp nötr kalmayı tercih ettim. "İyi hoşta bu adamlar 51. Bölgeye girebilir mi?" diye sorduğumda Daryl ve Tate bu kız cahilin teki der gibi güldüğünde Daryl söze girmişti "51. Bölgeye girebilsinler hatta 10.000 km ye kadar yaklaşabilsinler , dünyanın sonu gelmiş demektir." dedi. Ne kadar korunaklı bir yerdi burası böyle? Biraz bu 51. Bölge hakkında araştırma yapmam gerekliydi.
Bunları düşünürken elimi Abbadon'ın omuzuna koydum. Elime gelen ıslaklıkla düşüncelerimden sıyrıldım. Elime baktığım da ıslaklığın kan olduğunu gördüm. Hemen üstüne giydiği bluzun kol kısmını yırtıp baktım ve vurulduğunu gördüm. Ama garip kısım vurulduğunda açılan delik kabuk bağlamaya başlamıştı. Omuzunu kaldırıp kurşun çıktı mı diye baktım . Kurşun tam da olmasını dilediğim gibi delip geçmişti. Bunu dilememin sebebi içerde kalsaydı eğer parmağımı sokup çırkartmam gerekecekti . Hastahaneye gitseydik eğer polis molis ile uğraşmak zorunda kalırdık. "Çocuklar Abbadon'ın vurulduğu yer kabul bağlamış."
Daryl refleks olarak bakışlarını yoldan çevirdi ve "Nasıl amk?" Dedi. "Kitapta kendi yaralarını kalbinden , beyninden yani hayatı organlarına zarar gelse bile iyileştirebileceği yazıyordu. Damar kesme durumu hariç." Dediğimde Daryl arabayı çarpmamak için kafasını yola çevirdi. Tate ise söze girdi "Çocuklar Abbadon'ın boynunu keserek öldürmüştü Alastair onlar demek ki bunu biliyordu! " dedi ardından hiç kesmeyip ekledi "Lilith siz dediğin yere kadar Lucifer ile mi okudunuz?" diye sorduğun da kafamı olumsuz anlamda salladım . Daryl derin bir of çekip söze girerken kızabileceğimiz bir şey diyeceği her halinden belliydi "Çocuklar ---"