Bölüm 27 -KURŞUN

57 3 0
                                    

Lilith , Tate ve ben anlamsız ve şaşkın gözlerle Daryl'a bakarken Daryl diz çökmüş elinde ince bir yüzük ile Lilith'e çıkma teklif ediyordu. Bu kadar romantik an Lilith'e çok fazlaydı. Lilith sonun da dudaklarını aralayıp konuştuğun da "Teressa'yı kıskandırmak için başka kızı bulsan iyi edersin." Daryl kafasını yana çevirerek gülerken bana baktı ve "Anlatır mısın?" Dedi. Daryl olduğu yerde ve pozisyondan ayrılmayarak Lilith'e hala bakıyordu. "Teressa şizofreni hastası Lilith. Yani.. O .. Daryl'a aşık fakat Daryl ile aralarında bir şey yok o kendi kendine bir takım şeyler görüyor." Dediğimde şaşkın yeşil gözleri iyice büyümüştü. "Ayrıca Teressa şizofreni hastalığını geçirmeden önce Daryl'ı bir çok kez aldattı. Yani Daryl ondan soğudu artık şuanda da aralarında bir şey yok." dediğinde dönüp Tate baktım. Ne diyorsun lan sen bakışlarımı tek kaşım havadayken gönderiyordum. Bakışlarımı anlamış olacak ki "Gerçekleri bilmesi gerek." dedi . Lilith Tate dönüp "Sağol" dedikten sonra "bilmiyorum biraz zaman tanı." dedi. Lilith 'in koluna girip "O zaman yemekler gelene kadar üst katta bir konuşalım biz." Dedim. Daryl kafasıyla onay verirken ben Lilith 'i kolundan sürüklemeye başlamıştım bile..

Yukarı çıktığımızda bir yatağın kan olduğunu ve parkeler de hala kanımın kaldığını gördüm. Her ne kadar tuhafıma gitsede hiç ses etmeyerek temiz yatağın birine oturdum. Karşıma da Lilith oturduğunda başla diye fısıldadım. "Yeni bir ilişki bitirdim ki severek çıktığım biriydi." Dediğinde gözlerinin içine bakıp ellerini tuttum "ondan çoktan soğuduğunu biliyorum Lilith. Sen bir insanın salak olduğunu anladığında hemen soğursun ki ben Lucifer'ın bir tane düzgün olgun davranışını görmedim. En son olgun davrandığından sonra öldüm." Dedim gülerek. O da güldüğünde hala konuşmuyordu. "Kıskandın mı?" diye sordum "Kimi?" dediğinde kaşlarımı havaya kaldırıp "sence kimi?" Dedim. "Evet yani Teressa'dan kıskandım." dedi. Kafamla tamam derken dudaklarımdan "o zaman git ve kabul et ." Dedim yüzüme takındığım masum ve sevimli yüz ifadesiyle . Çok geçeden bu ifademe dayanamayacak olacak ki beni hemen kucakladı.

Aşağı indiğimizin saniyesine kapı çaldı. Ben bakarım siz içeride durun dedi Daryl Tate arkasından giderken "o kadar heyecan yapmanıza gerek yok dürbünden bakın. Gözüne kurşun sıkamazlar çünkü o ihtimale karşı kurşun geçirmez cam." Dedim bilmiş bilmiş sırıtarak. Dürbünden bakan Daryl kapıyı hızla açıp Pizzacıya parasını ödedi. Pizza ve içecekleri alıdıktan sonra kapıyı kapattı. "Ya aslın da burdan hemen taşınsak iyi olacak." Dediğimde Daryl tedirgin olmuş olacak ki kaşlarını çatarak "neden?" diye sordu. "Kendimi rahat hissetmiyorum ve şu silah depomuzdan Lucifer ile Alastair'in haberi var ." Dedim haberi var derken ki öne doğru eğilen kafamı Daryl gelip kaldırdı ve "ben onu çoktan boşalttırdım." Dedi korkudan heyecana dönen gözlerimle hala Daryl'a bakıyorken içimden ona sarılma isteği geldi. Bilin bakalım ne oldu? SARILDIM! Neyse.
Ardından herkes ikişer paket pizzasını alırken sehpa tarzı masa da duran bira ile kolaya baktım. "Bira mı kola mı?" Diye sordu Tate . Biz Lilith ile birbirimize bakarken "Bira Kola!!!" diye cırladık . Hemen dizlerimiz üstüne çökerken popomla Tate'in poposuna kıç attım hafif sendelese de onu buradan kibarca kovduğumu anlamış olacak ki Daryl gibi koltuğun bir köşesine oturdu. Lilith ile kolaları ben , ben ve Tate'in bardağına yarıya kadar doldururken o da kola bende olduğu için kendisinin ve Daryl'ın bardaklarına bira doldurdu. Ben kolayı uzatırken o da içinde yarım bardaklık kalan birayı bana uzattı. Ben onu bir bardağa doldurduktan sonra şişe kapağı açacağı bulmakla uğraşmak istemedim ve yerimden kalkıp çekmece de ki silahı aldım. Kapağı silah ile açarken Daryl ve Tate beni şaşkınlıkla izliyordu. Kapağı açtıktan sonra birayı yarıya kadar kola dolu bardağın içine döktüm. İki elimize birer bardak alıp şerefe der gibi tokuşturduktan sonra mam-ma mia! Dedik.

Ben Tate'in yanına sokulurken Lilith de Daryl'ın yanına gidip "evet." Dedi gülerek. Daryl da sırıttığında elinden bardağı alıp koltuk köşesine koydu ve Lilith'in yüzük parmağına çıktıklarına dair bir yüzük taktı. Üstünde zarif bir siyah pırlanta vardı. Daryl da kendine bir alyans tarzı yüzük taktığında siyah pırlanta beyaz oldu. "Yüzüğü herhangi birimiz çıkardığında o siyaha geri dönecek. " dedi. "Benim çıkardığımı sen nereden anlayacaksın?" Diye sorduğunda Lilith ,Daryl yüzüğü çıkartıp ortasında ki siyah kısmı gösterdi. Sorunun cevabını alan Lilith bana döndü ve "ben bile bu kadar romantik an yaşarken Tate senin Abbadon'a bir şeyler yapman gerekmez mi?" Diye sordu. Ben gülerken Tate eline pizza aldıktan sonra "Ben ve Abbadon o aşamaları aştık. Hatırlatırım bir evde karı koca gibi yaşıyorduk. " Lilith tıslarcasına araya girip "Evet bir buçuk sene önce senin yüzünden kız kardeşimden ayrıldım!" Dedi. Ben hala gülerken Tate'in elinde ki pizzayı aldım. "Ne yapalım yaşandı bir şeyler." Dediğinde sırıttığını tahmin edebiliyordum. Araya Daryl "Lan!" diye bağırarak girerken sözlerine bizim en azından Lilith ve benim şaşkın gözlerimize  maruz kalarak girdi "Karı koca gibi yaşamak. Ev. Yaşanmışlıklar! Lan kıza el sürmedin demi?" diye sorduğunda ben kahkahayı bastım. Öylesine içten gülüyordum ki gözlerimden yaş geldi. Ve her zaman ki gibi birden ciddileşip "Ne kadar seversem seveyim bana o anlamda değen elini onun götüne sokarım!" Dedim. "Neyse gençler muhabbetinize doyum olmaz da ben pizzayı yemek ve bira-kola yapmak istiyorum." Dedi Lilith. Herkes kafasıyla onayladıktan sonra ilk ısırığın da ıığm ıhm ıhm diye ses çıkarttı Lilith herkes onu izlerken ona eşlik edip yedik.

LİLİTH'den

Her zaman ki gibi dayanıksız bünyesi ile Abbadon sarhoş olmuş şapur şupur konuşuyordu. Yerinden birden fırladığında hiç beklemediğim bir hareket olduğundan dolayı biraz irkildim . Tate onu ayağa kalktığı gibi oturttururken "gidip bir kahve yapsam iyi olacak." diyip yerimden kalktım. Daryl peşimden gelirken sohbet edebileceğimizi düşünüp iyi bir kaç soru hazırladım.
Ben cezveyi çekmeceden çıkartırken "kahve makinası boşuna yok." Dedi. Ona kınayan bakışlarım eşliğinde "cezve falı bakmak için cezve de yapıyorum." Diye karşılık verdim. Kaşlarını kahvaya kaldırırken dudağını büzdü. Cidden sevimli oluyordu böyle. Kahveyi ocakta pişirirken tezgaha oturdum ve "Neden bu kadar çabuk karar verdin benimle çıkmak istediğine?" Diye sordum o ise gülümseyip "seni Abbadon ileyken en başından beri takip ediyorum. Teressa beni ilk aldattığı zaman dikkatimi çektiğini anlamıştım. İlgim uzun zamandır var ama sen beni tanıyamadın, tanıtamadım kendimi vs işlerden dolayı yurtdışına sürekli gidip geldim fırsat bu güneymiş." Dedi kafamı sallayıp yüzümü güzel ifadesi yapacak hale büründürdüğüm de "sen neden bu kadar çabuk kabul ettin?"          "İstersen ayrılalım 3-4 hafta sonra kabul ederim." Dedim hafif tersleyerek "yok yok kalsın, demedim say." dediğinde güldüm. "Kıskandım. Kolay kolay tanımadıklarımı kıskanmam. Aslında seninle tanışmak istiyordum. Abbadon'ın başının etini yedim bu yüzden ama sürekli meşguldun. İçten içe san hayranlığım varmış." Dediğimde bir kez daha kahveyi kontrol ettim. Kaynamaya başladığını fark edince tezgahtan indim ,büyük ve çok şık olduğunu düşündüğüm kahve fincanlarını aldım ve içine kahveleri koydum.

İçeri girdiğimizde Abbadon Tate'in omuzunda uyuya kalmıştı. Tate suçluymuşçasına "uyuyakaldı." Dedi. Abbadon'ı uyandırmaya 2-3 dakika uğraştık. O kahvesini yudumlarken "bu gruptan artık kimse eksilmesin-eklenmesin. Sizin hepinize ayrı bir bağ ile bağlandım." Dedim ilk defa Abbadon'dan başka birilerine duygusal konuşma yaparak. Abbadon pis pis bakışlar yollarken kıskandığını anladım ve gülerek "en kuvvetlisi Abbadon'ın ile aramda ki bağ tabii ki. " dedim elinde ki kahveyi Tate'in eline tutuştururken bana sarıldı.

Abbadon yaklaşık 10 dakikanın ardından kahvesini bitirdiğinde herkes uykudan bayılıyor o ise hala deadpool ve suicide squad izleyelim diyordu. "Ben izleyemem." Dediğimde Daryl bana destek verip "bende " dedi. "İyi ya o zaman kalkın şu yatağı kuralım ." Dedim . Tate zekice bir fikir ortaya atıp "yukarda ki iki yatağı birleştirelim onun yerine" dedi. Herkes kafasıyla onaylarken Abbadon yaşadıklarından olacak ki kınılarını , çekmecede ki 4-5 silahını,benim yıldız bıçaklarımı,kılıcımı ve kınılarımı almıştı. Ben arkama döndüğümde bunu beyler de fark ettiğinde Abbadon'a doğru ilerledik. "Korkma güvendesin artık." Dediğimde aniden ağlamaya başladı "orası çok korkunçtu Lilith her yerde herkes acı çekiyordu. Çığlıklar kafamdan çıkmıyor, gitmiyor . Bağırışlar kafam da iç sesimmiş gibi beynime işledi." Dedikten sonra hıçkırmaya başladı. Hıçkırmaları hızla artarken astımı aklıma geldi. Aramızda en güçlü mutasyonları geçiren Tate olduğu için hızlı koşabileceğini düşündüm ve ilaçların yerlerini söyleyip getirmesini istedim. Aradan 2 saniye geçmişti ki hemen geldi. Abbadon a zorla hava çektirirken ,çiğnemeli olan ilacını ağzına verip çiğnemesini söyledim. İlaçların verdiği etkiyle uykuya kapanan gözleri arasında "silahlar baş ucumuzda dursun." Dedi. Söylemlerini her ne kadar panikatak geçirdiğini düşünerek söylediğini düşünsem de dediklerini dikkate alıp yatağın baş ucuna koyacaktım

***

Gözlerimizi aniden içeride ki ses ile açtık. Duvara baktığımızda ki kurşun deliğini gördüğümde Abbadon'ın olacaklar sanki içine doğmuştu..

İKİ SÜRTÜK : MELEZ PRENSES (1. Kitap TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin