Bölüm 6

208 7 0
                                    

Şuana kadar hiç Lilith isminde bir kızla karşılaşmamıştım.Seksi vücudu ve gülüşü dışında kendini bana çektirecek bir neden daha olmuştu ve o buna hiç çabalamamıştı. "Sence cidden,kadınım olabilir mi?" Düşünceli bir şekil de ocağın altını kısıp bana döndü "Kızı yani Lilith 'i tanımıyorum pek yorum yapamam . Sizden olur dört dörtlük anlaşırsınız da diyemem ama Bence öyle bir karın olursa sana şeytan dediklerinde sikine bile takmamalısın." Dediğinde durup bir an güldüm ondan sonra tanışmamızın ikinci günü bir şey diyemezdim ama yakınlaştırabilirdim kendime. "Bu arada kahvaltı yapıp 15:30-14:00 gibi çağırdılar onlarda okula gitmiyormuş." Dedim "tamam uyanabilirsek gideriz dediğinde kapı çaldı. "Şu yumurtaya bakta bende kapıya bakıyım." Dedi Alastair . Sanırım gitmeden önce sokranacağımı bildiği için kendi gitmişti..
Abbadon'dan
Kapı kapanma sesi geldiğinde Lilith'in geldiğini düşündüm ve "Lilith neden geç kaldın?" Dediğimde patır kütür yanıma geldi. "Onlarda okula gitmiyormuş,ee bizde gitmiyoruz bende öğlen onları çağırdım ve çocuğun ismini öğrendim!!!" "Neymiş?" Diye sordum azıcık merak ederek ,müstakbel eniştem olacaktı merak edebilirdim. "Lucifer..." Dediğinde dona kaldım. Bu kadar tesadüf olurdu ancak şuan olan artık tesadüf değildi. Ben bunları düşünürken telefonuma bir mesaj geldi . Bilinmeyen bir numaradandı. Hiç bir şey tesadüf değildir Abbadon.. Bu mesajı atan her kimse umarım arkadaşlarımdır,umarım beni işletiyorlardır . Çünkü bir üç harfli vakasını daha kaldıramam. Gelen mesajı hemen sildim ve Lilith'e hiç bir şey söylemeyecektim. "Kimden ?" "Hiç ya kıyafet almıştım da kargoya yeni verilmiş." Dedim her ne kadar çaktırmamaya çalışsamda.. "Peki o zaman.." "Aslında şu yukarda ki çocukları kahvaltıya mı çağırsak?" Dediğimde Lilith'in gözleri parladı. "Olur,olur,olur.. Sen çağır,sen çağır. Bende etrafı toplıyım.." Kafamı iki yana sallayıp güldüm,Lilith'i tanıyorsam o çocuğa vurulmuştu. "Tamam ,tamam sakin . Etraf toplu zaten sen hazırladığımız şeyleri masaya koy kahvaltılıkları vs. " dedikten sonra kapıdan dışarı çıktım.
***
Kapılarının önüne geldiğimde zili çaldım ve kapıyı kahverengi açmıştı . Beni beklemiyor olacak ki açarken ki çatık kaşları yerini şaşkın ve gülümser bir surata bırakmıştı. "Bakıyorum prenses yine pijamalarla. Üstünü hiç değiştirmiyor musun?" Dediğinde kafam karışmıştı hangi sözüne odaklanıcaktım. Prenses demesine mi,Eleştirmesine mi?
"Şey biz yeni kalkmıştıkta bizimkiler de tanışmış ve okula gitmiyormuşsunuz beraber kahvaltı yapalım mı diyecektim." Eliyle bir saniye işareti yapıp kafasını çevirdi ve Lucifer! Kızlar kahvaltıya çağırıyor ne diyorsun? Lucifer da kapıya geldi karşısında Lilith'i bulma hayaliyle gelmiş olacak ki beni görünce hafif yüzü düşüp Olur.
Diyip kestirip attı . "Sanırım Lilith'i bekliyordu .." "Ya bakma sen ona neyse bizde bir şeyler hazırlayıp getirelim.." Hafif sanırım şaşkın gözlerle bakmıştım ki direkt kafamda ki soruya yani siz yemek yapabiliyor musunuz? Sorusuna cevabı yapıştırdı. "Lucifer değilde ben yemek yapabiliyorum." Dedi gülerek ben de sırıtıp "tadına bakmaya sabırsızlanıyorum o zaman ." Diyip el salladım ve aşağı doğru indim. Merdivene bir adımım kalmıştı ki arkama baktım ve kapıda bana baktığını gördüm. O da ona baktığımı görünce hafif toparlanıp sırıttı ben de önüme gelen saçı düzelterek aşağı inmeye devam ettim.
***
"Abbadon! Kapıdalar hızlı kur şu sofrayı ! Hem onların getirdiklerine yer kalmadı! Hızlı! Hız--- , geldiler." Kapıyı açmadan önce saçını düzeltip gülümseme çalışması yaptı . Bunları tamı tamına 3 saniye de gerçekleştirmesi de şaşırtmıştı beni.
DİNK DONK sesini ikinci kez duyduğum da çok sevinmiştim. Yan komşumuzun geldiğini bilsem belki kapıyı açmazdım bile (apartman 2 katlı ve her katta iki daire var.) ama onların geldiğini daha doğrusu kahverenginin geldiğini bilmek ayaklarımı yerden kesecek kadar mutlu ediyordu. Ben hala pijamalarımla sofrada uğraşırken Lilith kapıyı açmıştı. "Sizin evle aynı planları o yüzden tarif etmeme gerek yok sanırım." Dediğini duydum.
Kafamı sofradan kaldırdığım da kahverengi renkli bana bakan bir çift gözle karşılaştım. Ve istemsiz bir gülümseme yerleşti suratıma elinde ki tepsi ile oda bana gülümsüyordu. Yanına gidip tepsiyi elinden aldığımda kokusunu hissetmiştim en sevdiğim koku olan hafif alkol ve bermal usulü eritilmiş çikolata kokuyordu. Elinden tepsiyi alıp bar masasına koydum ve kahverengi ile sofrada yer açıp onların getirdiklerini de sofraya koyduk. Biz bunları yaparken ne Lilith nede Lucifer vardı ortada "bizimkiler nerde?" Diye sorduğumda "ne tez bizimkiler olduk. " dedi hak verdim ne ara bizimkiler olmuştuk ki biz? "Özür dilerim . Senin Yeşil arkadaşınla benim Yeşil arkadaşım nerede?" Diye düzeltip tekrar sorduğumda güldü "özür dilemene gerek yok . Bilmiyorum bende." Dediğinde daire kapasına  doğru ilerledim ve Gözlerim kocaman ağzım bir karış açık onlara bakakaldım.
Kahverengi'nin yeşili beni Lilith'imi sıkıştırmış öpüyordu . Ah be Lilim benim ,ilk öpücüğünü ben daha romantik olur diye düşünmüştüm ve boğazımı temizleyerek artık yiyişmelerine son verdim."Siz daha önceden tanışıyor muydunuz? Bir geçmişiniz mi vardı?" Araya kahverengi girerek "Aynen abi ne bu hız?" Onlarsa bize bakıp kafalarını iki yana sallıyorlardı. "Daha dostani bir şey bekliyordum açıkçası mesela yanaktan öpmek--" devam ettirecektim ki yanağımda bir sıcaklık hissettim ve "Mesela böyle bir şey." Dedi kahverengi. Ona kafamı çevirip bakakalmıştım. Dışarıdan her şeye açık biri gibi gözükebilirdim ama böyle yanaktan öpmüş olsa da utanıyordum. duvarları olan biriyim ve kahverenginin yaptığı bu hareket çok hoşuma gitsede bir o kadar da utanmıştım. Hala ona bakmaya devam ederken ellerini iki yana açıp omuz silkti. "Bakın hatta bak ben Lilith'e karışamam ama böyle şeyler bir kız olarak benimde hoşuma gidiyor ama yapma tamam mı?! " dediğimde sonralara doğru sesim yükselmişti ve gözlerim dolmuştu. Gözlerimin dolmasına Lilith dışında ne Lucifer nede Kahverengi anlam verebiliyordu. Hemen sıkıştırıldığı o köşeden çıkan Lilith yanıma geldi ve kulağıma "çok olmasa da bir şeyler hissettiğin çocuk yanında,bilmiyordu Abba.Şimdi sakinleş biraz.." Diyip sarıldı bana bende ona sarıldım. Hala olan bitene bir anlam katamamış olan Lucifer ve Kahverengi "Sadece neden böyle olduğumu Lilith biliyor. Ama şunu bilin kendime duvar örmek benim seçimim değildi.." "Her neyse bizim hakkımızda öğrenecek çok şeyiniz olduğunu anlamışsınızdır bence. Bu tadsız girişten sonra midem araya girerek acıktığını haykırıyor. Hadi yemek yiyelim!" Dedi Lilith. Ne zaman negatif olsam o kadar pozitif konuşuyordu ki ve sevimli hep sakinleşmemi sağlayıp tekrar mutlu ediyordu beni. İyi ki kardeşimdi bu kız,minik danam benim..
Lucifer ve Lilith içeri geçerken bende arkalarına takılmıştım ki kahverengi kolumdan tutup çekti. Fısıldayarak "Hoşuma giden tek kızsın ve hoşuma giden tek kızı üzmek en son isteyeceğim şey. Özür dilerim, o duvarları neden ördüğünü de bir ara anlatıcaksın.." Dedi hala fısıldarken. Gözümden akan göz yaşını sildi.
Omuriliğimin kontrol edemediği bir refleks ile ona sarıldım ilk önce ona sarılmama şaşırdı ama sonra o da kollarını etrafıma sarıp "Saf ve seksi kahverengim." Dedi saçlarıma bir öpücük kondurarak. Bir birimize aynı ismi takmamız ve egomu kasması hoşuma gitmişti. "İki günde bu kadar samimi olmamız iyi bir şey değil ismini bile bilmiyorum , hala sana kahverengi diyorum." Dedim "İyi olup olmaması kimin umrunda? Yakın hissettiysek bir sebebi vardır. Ve bende sana kahverengi diyorum,ismini bilmiyorum ama benim sana söylediğim ismimi sende  bana o zaman söylersin." Hala omuzunda olan kafamı ayırmadan başımı onaylar biçimde salladım ve kulaklarımı Lilith'in sesi doldurdu.
Abbadon! Hadi gelin biz başlıyoruz!"
Geliyoruz Lili!
Bu bölümü yazarken inanılmaz heyecanlandım kafam da bir kurgu daha oluştu bundan sonra ki bölümde bugün gelecek gibi duruyor! Vote atmayı ve hikaye hakkında ki tavsiyelerinizi ,düşüncelerinizi yorum olarak bırakmayı unutmayın! Seviyorum Sizi . XOXO💕

İKİ SÜRTÜK : MELEZ PRENSES (1. Kitap TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin