Bölüm 16- BAĞ EVİNDE ÜÇ GÜN/BİRİNCİ GECE ZİHİNDE BİR TATE

123 3 2
                                    

Bu bölüm doğrudan korku öğeleri içermese de rahatsız edebilir! İyi okumalar!
Eve geldiğimizde Lilith küçük bir çanta çıkardı ve içine geceliğini koydu "Sence de o biraz fazla dekolteli değil mi?" diye sordum. "sevgililerimizin yanımdayız 3 gün boyunca giymeyi hak ediyoruz bence." Dedi haklıydı. Zaten sırrımızı öğrendiklerinden beri ki bu ilk günden beri demek oluyor ciddi bir ilişki olacaktı. Ona katılıp "Benimde aynısının siyahı vardı onu da koy." dedim kıkırdayarak. İçine diş fıçası,macun,küçük bir kılınç,bir tabanca,iç çamaşırları,tarak , günlük kullandığımız makyaj malzemelerini tukıştırırken kapı çaldı. Kalanı Lilith in halletmesi için bırakıp kapıyı ilk önce delikten bakarak açtım . Lucifer ve Alas birer sırt çantası almayı uygun görmüşlerdi. Kapıyı hemen açıp odaya koştum. Kapı sesinden kapıyı kapattıklarını anlayıp Lilith'in yanına gittim. "Ben üstüme siyah bol düz bir tişört ,siyah ipli büstiyer ve siyah mini yüksek bel şort aldım." Dediğinde dik dik ona baktım. "Ne var siyahı seviyorum!" Diye bakışlarıma çıkışınca gülüp kafamı önüme çevirdim. Dolaba ilerleyip üstüme bir şeyler alıcaktım ki Lilith ile ortaokul sonda aldığımız beyaz yarım tişört gözüme çarptı hala dolapta olduğunu tamamen unutmuşuz. Onu elime aldığımda "hatırlıyor musun sen üstüne sinemaya gittiğimizde film başlar başlamaz kola dökmüştün. Seninle dalga geçip güldükten sonra mola biter bitmez ikinci partta üstüme ben de dökmüştüm. Sonra sen gülmüştün bana. Yıkadığımızda da rengi attığı için bir daha giyememiştik." "Hatırlamam mı? Creed in afişinde Micheal R. Jordan yazıyor diye basketbolcu olan sanmıştın. Hatta sinemadan sonra rezil oldum diye moralin bozuk gezmiştin." Anımızın en sevmediğim kısmını devam ettirmişti. Gözlerimi devirip "Adam uzun ve zenciydi. Boks eldivenlerini fark etmemiş olmam benim suçum değil." dedim. Alas Lucifer araya girip "Anı tazelemeniz bittiyse artık üstüne giyecek bir şey al da gidelim. " "Aynen hanımlar saat 05:03 uykudan ölüyorum." Alas'a destek çıkmasa ölürdü. Tekrar gözlerimi devirip dolaba konsantre oldum. Altıma bir zamanlar Lilith'in olan dar yüksek bel mavi pantolonu aldım. Yedek olsun diye bir tane daha taytı koyup üstüme birinin üstünde Blood is my drug (kan benim uyuşturucum.) yazan yarım bluzu ,Diğerine benzeyen Am I İnsane? Ohh babe I'm not insane . Just I'm not common person . (Ben mi deliyim? Ah bebeğim ben deli değilim. Sadece sıradan biri değilim.) yazan bluzu aldım . Onları da çantaya sıkıştırdım.Lilith'in parfümleri almadığını fark ettim. İkimizinde kokularına aşık olduğumuz iki parfüm olan biri beyonce nin diğeri lady gaga nın parfümlerini de içine attım. Ve odamızı kitleyip beyleri ittirerek ikimizin korkudan yan yana yattığımız su yatağına veda edip evden çıktık. daire kapısını kilitledikten sonra merdivenleri inmeye başladık.
***
"Lilith ile kaç gündür konuşamıyoruz özledim danamı biz bir araba gidelim siz bizi takip edin olur mu?" "İyi de daha 3 gün olmadı." "Aynı evde kalıyor,aynı yatakta yatıyor,aynı dolabı kullanıyor,kıyafetlerimizi bile ayırt etmeksizin kullanıyor ve beraber striptiz bile yapıyoruz . 3 gün çok bile!" dedim dediklerine çıkışıp. "Neyse uzatmayalım da gidelim şu eve." dedi Alas . Hiç bir şey demeden Lilith ile arkamızı dönüp buz mavisi olan fakat ay ışığında beyaz gibi duran Range Rover ımıza bindik. Neden mi bastıra bastıra söylüyorum,bensiz gidip o siyah arabayı alması sinirimi bozmuştu. Arabaya binip çalıştırdım ve direkt konuya girdim. "Lilith onlarda bizim gibi mutasyon geçirmiş. Bu bariz ortada o kadar yüksek seste,o kadar insan sesinde,o kocaman ses sisteminin dibinde o kadar sesinin ikisininde yüksek çıkması olağan dışı." dedim. Kafamı bir kaç saniyeliğine ona çevirdiğimde gözleri yola dalmış büyük ihtimalle bu konuyu düşünüyordu. Kafasını bana doğru çevirdiğini her ne kadar yola baksam da görebiliyordum. "Onlar yeni geçirmişler mutasyon. Çünkü tamamen gece klübünü susturamadılar. Eğer mutasyonu o yönde geçirselerdi o köşede yiyişenler bile susardı." Sözlerini bitirdiğinde Lilith'in dedikleri oldukça mantıklı gelmişti. "Lilith unuttuğumuz bir şey var ki bizde mutasyon geçirdik. Ve doğa üstü bir gücümüz yok birden fazla var. Bunu elbette ki bir gün belli edicez. Eğer ki cidden iyi bir konumdaysalar örgütlerinde mutasyon ne demek biliyorlardır. Onu bunu geç- " "Mutasyon geçirdiklerini de biliyorlardır.." Sözümü Lilith tamamlamıştı. Yoldan gözlerimi ayırmasam da kafamla onayladım. Evin önüne geldiğimde el frenini çekip evin önünde durdum. Onlar hemen yanımıza park edip ,arabayı kapatıp inmişlerdi biz ise olanlar hakkında el freni çekik araba çalışır vaziyette düşünüyorduk. Luciferlar kapının önüne gitmişti ve bizim inmemizi bekliyorlardı. "Lilith-" "Abbadon-" dediğimizde güldük ben durup Lilith'in konuşmaya başlamasını bekledim. "Uğur böceğim bir güç verildiyse neden bağırma gücü?" Diye sordu cidden mantıklı bir soruydu. Neden o güçtü? "Yavrum bilmiyorum fakat sen bu gece Lucifer'ın uykusunu bir aç ve olabildiğince tahrik et." "Cidden mi?" "Ya evet çok sapıkmış gibi gelebilir ama şöyle eğer cidden yeni mutasyon geçirdiyseler ve bunu biliyorsalar daha kontrol etmeyi çözememişlerdir. Yani seni Lucifer gibi bir hormonları azmış biri o gecelikle red ediyorsa hem mutasyona uğrayıp uğramadıklarını hemde bilip bilmediklerini öğreniriz. Bir taşla iki kuş." Dedim göz kırparak. Kafasıyla onayladıktan sonra camlarımıza Lucifer ve Alas tıklattılar kapıyı açıp gülerek indiğimiz de ne konuştuğumuzu sordular. Yalan söylemekte arsızlaşmış biri olarak onlara "Ya gıybet yapıyorduk da kesemedik." "İkimizinde hiç sevmediği bir kız var okulda Simalith isminde sarışın yelloz neyse onun hakkında konuşuyorduk ." Kapıya doğru ilerleyip "aynen." Dedim kapıyı açtığımda kafama giren bir ağrı ile yere düştüm.
Lilith'den
Kahretsin yine aynı şey olmuştu! Tate bu evde olmalıydı . Abbadon ın zihnine her girdiğinde inanılmaz bir baş ağrısı hissediyordum. Kulaklarım çınlamaya başlıyordu . Ben bu hala geliyorsam Abbadon'ı düşünemiyordum. Cidden acı çekiyor olmalıydı. Yere düşen Abbadon'ın yanına uçar adımlarla koşup düştüğü yerden kaldırdım onu. Hem bağırıyordu hem de anlında ki damar git gide belirginleşiyordu. Bağırmaya devam ederken terlemeye başladı ve ağlıyordu. Kahrolası piç ne diyordu yine bu kıza!! "Abbadon'ın zihnine benim de girmem gerekiyordu yoksa sırrımız oraya çıkacaktı. Elimi şah damarına bastırırken diğer elimle de anlının ortasına bastırıyordum. gözlerimin bembeyaz olmamasını diliyerek Abbadon'ın zihnine girmiştim. İçimden şu cümleleri tekrarladım "Sırrımız ortaya çıkacak Abbadon onu zihninden atmayı öğrendin. Durma çıkar onu kafandan ona ihtiyacın yok! " kafamda bunları tekrarlarken Abbadon derin bir nefes alarak kıvranarak yattığı yerden fırladı . O yerden kalkarken ben gözlerimin normale dönmesini bekliyordum. Kafamın içinde defol sesi yankılanıyordu. Abbadon Tate i zihninden atarken beni de atmıştı. Ve sanırım Tate'e defol diye bağırmıştı. Kafamı toparlamaya gözlerimi normal yeşil rengine çevirmeye çalışıyordum. İkimizinde kollarından sevgililerimiz tutup kaldırmıştı ve Lucifer bana "iyi misin?" Derken Alastair ortaya "Bu da neydi şimdi?" diye soru attı. "Sadece bir epilepsi krizi bir şeyi yok . 2 gündür ilaçlarını aksatıyor." "Senin yaptığın şey neydi peki?" "ÖNEMLİ OLAN ŞUAN SEVGİLİNİN NEFES ALABİLİYOR OLABİLMESİ ALAS!" Diye bağırdım. Alas kocaman olmuş gözlerle bana bakarken kapıyı tekmeleyip elimde ki çanta ile içeri girdim. İçeri girer girmez Tütsü yaktım . "Tütsü neden yaktın?" "Bu ev bir buçuk senedir boş. Ne olur ne olmaz. Ayrıca yaptığımız her işi sorgulamayın." Diyip kabaca cevap vermiştim. Umrumda değildi haklıydım . "Sende şu mumları yakar mısın? Abbadon'ın çok ışığa maruz kalmaması gerek." dedim kafasıyla onay verip mumların olduğu tarafa doğru ilerlerdi ve "şu tütsüyü biraz buraya da getirir misin?" "Neden?" "Arkamda biri olmamasına rağmen benim dışımda birinin daha gölgesi var.."
Umarım bölümü beğenmişsinizdir! Yetiştirebildiğim için bölümü oldukça mutluyum. Tahminimce bir saat sonra devamı da gelecek. Bir önceki yazdığım bölümün cidden kötü olduğunu düşünüyorum. Telafi etmek farz oldu.. Aklınızda ki soru işaretlerinin çoğaldığını düşünüyorum. Peki Tate nasıl bir varlık? Bu soru ile sizi baş başa bırakıyorum.
Seviyorum sizi. XOXO💋

İKİ SÜRTÜK : MELEZ PRENSES (1. Kitap TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin