Bölüm 17 - BİRİNCİ GECE/ONDAN UZAK DUR!

108 4 1
                                    

Bu bölüm de doğrudan korku öğeleri bulunmasa da rahatsız edebilecek öğeler buluna bilir. İyi okumalar!
Lilith'den
Tütsüyle Lucifer a yaklaşırken tüylerimin ürpermesine engel olamıyordum. Gölge de ki kişinin her ne kadar Tate olduğunu bilsem de bu durum hala beni korkutuyordu . Tanrım bu kız nasıl çıkmıştı bu çocukla? Evin kapısının örtülmesinden ,gelen ayak seslerinden Abbadon'ın ve Alastair'in içeri girdiğini anlamıştım . Bir anlığına bakışlarımızı çevirdiğimiz de gölge karşı duvara geçmişti. Buraya gelen Abbadon ve Alas'ın tam karşısına.. Lucifer bu durumdan hiç korkmuşa benzemiyordu ki Alas neden duvara öylece baktığımızı sorguladı. "Neden bir duvara bakıp sonra bize bakıyorsunuz?" dediğinde duvardaki gölge kaybolmuştu. Anlamıyorum Tate neden böyle şeyler yapıyordu? Abbadon'ı aldatan kendisiydi oysa . Abbadon yarı baygın halde Alas'ın kolunda koltuğun karşısına gelince elimde ki tütsüyü Lucifer'ın eline tutuşturdum ve tozlanmasın diye örtülen koltuğun üstünde ki çarşafı sıyırıp bir kenara attım. Tate'in  gözükmese dahi bizi izlediğini biliyor ve hissediyordum. Bu durumdan daha da rahatsız olmaya başlarken Abbadon gözlerini açtığında hemen dikkatlerini başka yöneltecek bir şey yapmam gerektiğini fark ettim ve ayağımı ortada duran sehpaya fark ettirmeden vurarak "üst kattan geldi sanırım. Ne olur ne olmaz bir kolaçan edin. Bende Abbadon'ın yanında kalayım ." Dedim.  Lucif ve Alas gittiğinde direkt Abbadon'ın yanına oturup kafasını kendime çevirdim.gözlerine bakıp "gözlerine bu daha önce de olmuştu." diye fısıldadığımda "yine mi kırmızı? diye sordu . Kafamı olumsuz anlamda sallayıp "bu sefer sarı. Geçen sefer ki kadar acı çekmemişsin." dedim. Dudağını büzüp ağlamaya başladığında ona sıkıca sarıldım. "Yukarı temi--. Yine ne oldu?" diye sordu Alas . Abbadon hızla ayağa kalkıp karşısına dikeldiğinde Alas gözlerini fark etmiş olacak ki şaşkın ve bıkkın gözlerin yerini korkmuş gözler almıştı. "Sana ilk ve son uyarım ondan uzak dur." Abbadon'un sesi normalinkinden kat be kat daha kalın çıkmıştı.Cümlesi biter bitmez yere yığılmıştı ve dışarı da ki gibi bağırıyor ağlıyor ve damarları belirginleşiyordu . Hemen yanına koşup başını kucağıma alıp "Abbadon kendine gel ne oluyor sana?" dedim salağa yatarak. Tekrar dışarıda ki gibi Abbadon'ın boynunda yüzünde konumlandırmıştım ellerimi . Zihnine girdiğimde Tate ile konuşmaya çalışacak ve Abbadon'ın zihninden çıktığında Abbadon'a açıklama yapacaktım. Tekrar konsantre olup gözlerimi kapadım "Eğer onu seviyorsan çık zihninden. Lütfen asmodeus." Bu cümleyi dışımdan söylemiştim. Aradan bir kaç saniye geçtikten sonra Abbadon kıvranmayı bırakmıştı. İçimden söyleyeceklerime devam edip "Abbadon sırrımız ortaya çıkacak daha yeni konuştuk saklamamız gerektiğini. Lütfen bir şeyler düşün. Bencilmişim gibi gelebilir fakat bilmiyorsalar eğer mutasyonu öğrenmemeleri gerekiyor . Hele ki Tate 'i asla. " diyip zihninden çıktım . Kafamın içinde yine kelimeler yankılanıyor tamam,canım yanıyor. Diyordu. Kendimi toparlayıp gözlerimi açtığımda Abbadon hala gözlerini açmamıştı dizlerimde onu öyle gördükçe içim acıyordu. Dolan gözlerimi daha fazla kilitli tutamayıp serbest bıraktım ağladıkça göz yaşlarımın kimisi yanağımdan aşağı süzülüyor kimisi Abbadon'ın kızarık yüzüne düşüyordu. Merdivende şok olup bizi izleyen Alastair ve Lucifer iyice oldukları yerde  taş kesilmiş bizi izliyorlardı. Merdivenin dayalı olduğu duvar da ki Tate'in gölgesine kitlemiştim gözlerimi. Çığlık atarak merdivenin kenarında ki benim arkamda kalan vazoyu elime alıp duvara attım gelen bir kaç cam kırığı Abbadon'ın bacaklarını keserken benim kollarımı kesmişti. Sonunda taş kesildikleri yerden Alas ve Lucifer hareket etti. Lucifer beni ayağa kaldırmaya çalışırken Alas Abbadon'u kucağına almış yukarı çıkarıyordu.
***
Aradan 5-10 dakika yeni geçmişti ve Abbadon hala bilinci yerinde değilmiş gibi numara çeviriyordu. Yanına gidip buna bir son vermesi gerektiği mesajını vericektim. Onu dürterek "Abbadon.. Abbadon. Kalk duşa girelim ikimizde.." Diyordum fısıltıyla o mızmızlanırken "beyler siz de burada bizi bekleyin. Abbadon tek giremez hem jakuzi de biraz onunla oturur keyif yapar konuşuruz. Çok yıprandık. Ayrıca saat kaç?"  "Tamam biz burada bekleriz ve saatte... "  "Yediye çeyrek var ." Diye tamamladı Alas kolunda ki kırmızı saate bakarak. "Tamam ama lütfen uyumamaya çalışın ikimiz de korkuyoruz. Yani ben bile korkuyorsam o hayli hayli korkuyordur." Diyip ağzımdan kaçırdığım şeyi büyük bir profesyonellikle toparladım. Kafalarıyla onayladılar. Abbadon'ı yattığı yerde doğrulmasını sağlıyorduk. Ayağa kalktığında omuzunun altına girip banyoya kadar gittik onu klozetin üstüne oturtup banyonun kapısını kapadım. Kapıyı kitleyip arkamı döndüğümde rolden çoktan çıkmış olduğunu ve lavabonun karşısında gözlerini incelediğini gördüm. "Bu bildiğin kırmızı . Ne yapıcaz?" Diye sordu .Bu soruya verecek en ufak cevabım yoktu . Gece boyu gözü kapalı duramazdı. Dudaklarımı büzüp üstümüzde ki kıyafetleri çıkarttık ve iç çamaşırlarımızla tozlanmış ,örümcek ağlı ve örümcekli banyoyu el birliği ile temizlemeye başladık.
***
Abbadon'dan
Yaklaşık Yarım saat sonunda banyoyu temizlemiştik. İlk başta sararmış gözlerimin halini ne kadar merak etsem de Tate'in tekrar zihnime girmesiyle ikinci defa aynı acıyı yaşamış ve yeterince anormal olmayan sarılaşmış gözlerim kırmızılaşmıştı . "Kuzu sen banyo yap ben Jakuzinin dolmasını bekliyim sonra sen jakuziye girersin, ben hemen duş alır yanına gelirim. " dedim Lilith başıyla onaylayıp yarıya kadar buğulu olan cam duşa kabine girerken jakuzinin düğmesine basıp dolması için bıraktım. Uzun ve bir o kadar da geniş olan tuvalet aynasının karşısında gözlerimin eski haline dönmesi için odaklanmaya başlamıştım. Gözlerimi uzun süre açık tuttuğum için yanmaya başlamıştı. Kafamı eğip gözlerimi kapatıp açtığımda tekrar aynaya gözlerimin normale dönmüş halini görmeyi umarak  kafamı kaldırdım. Ama sonuç yoktu. Aynı işlemi denedim,denedim ve yine denedim. Fakat olmuyordu..
***
Arada on dakika geçmişti ve gözlerimin normal haline dönmesini beklemektense yüzümde ki makyajı nasıl çıkaracağımı düşünmeye başladım. Yanımda hiç bir şey yoktu. Lavabonun altında ki dolapları karıştırmaya başladım. Eşyaları vs. toplamadan gittiğimi hatırlıyordum . İlk açtığım dolapta çeşit çeşit şeylerin olduğunu fark ettim ama çoğunun tarihi dolmuş olmalıydı . Biraz daha karıştırdığımda bir makyaj temizleyici bulmuştum fakat son kullanım tarihi dolmuştu. Oradan bana fayda çıkmayacağını anlayıp kapağı kapadım. Tam o sırada duşa kabinin sürgüsü açıldı ve duş almayı bitirmiş Lilith ile karşılaştım ,ona yalvaran gözlerle bakıp "Makyaj temizleyici getirdim de lütfen ." Dedim o ise gülümseyip "sen banyonu yap daha doğrusu duşunu çünkü ne şampuan var ne başka bişi ben getiriyorum ." Dedi.
Lilith'den
Abbadon duşa girerken ben kapayı hafif araladım ve "Alas gözünü kapa ve sakın ben diyene kadar açma üstümde sadece iç çamaşarı var!" diye bağırdım. "Tamam gel." Dedi Alas arkasını dönmüştü. İçeri adımımı attığım da Lucifer beni süzüp "ne sevgili yapmışım be!" dedi . "Sus zaten kızgınım sana ." Diyip dizlerimin üstüne çöktüm ve çanta da makyaj temizleme şeysilerini bulmaya çalıştım. "Ben ne yaptım?"  "Lucifer cidden bunları tartışacak halim yok." diyip kestirip attım. Sonunda temizleme şeysilerini bulduktan sonra banyoya tekrar ilerdim. Kapıyı kapatıp tekrar kitledikten sonra lavabonun üstüne koydum. Kendimi sıcacık suya bırakmak için jakuzinin oraya ilerleyip yavaş yavaş içine girdim. Kafamı geriye doğru uzatıp biraz dinlenmeye başladım.
15 dakika sonra
Şekerlemenin en güzel kısmında duşa kabinin açılma sesi ile uyandım. Yaptığı siyah makyaj akmış ve gözlerinin kırmızılığını daha da ortaya çıkarmıştı. Karşıma oturup "Lilith ben hazır değilim." Anlamayan gözlerle ona bakıp "Neye hazır değilsin?" Derin bir of çekip "Tate ile karşı karşıya gelmeye. Lilith o ne insan nede başka bir varlık o hepimizden güçlü. Ona karşı koyamam. Ayrıca--"   "Ayrıca ne Abbadon! Alas seni seviyor ! "   "Öyle bir şey değil!" diye oda sesini yükselttiğin de cidden dinlemem gerektiğini fark ettim. Korkudan titreyen sesi ile"Ayrıca şuan bizi izliyor ve dinliyor Lilith." "Bende ara da hissediyorum fakat şuan sen korktuğun için öyle hissediyor olmayasın?"  Dedim. "Hayır Lilith sen hiç bir zaman hissetmedin.. O hissettirdi. Ama ben onu her zaman hissediyordum ve görüyordum.."
Eveeet. Bir kaç soru işareti daha ardımda bırakıp gidiyorum. Yarın ki bölüm için ben mbile heyecanlıyım. Seviyorum sizi. XOXO💕

İKİ SÜRTÜK : MELEZ PRENSES (1. Kitap TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin