"Sen kitabın ana karakteri Abbadon.. Sen Şifacısın." Boş ve anlamsız gözlerle ona bakarken "o yönde bir mutasyon geçirmedim." Dedim. "Biliyorum fakat bu sana doğuştan verilmiş bir yetenek." "Kahretsin! Şimdi bu kitap 2 sene önce karşımıza çıkmış olsaydı ablamı ve yeğenimi kurtara bilecektim öyle mi?" diye bağırdığımda ayağa kalkıp çığlıklar atmaya , ve olduğum yerde zıplamaya başladım. Ellerimi saçlarımın arasına götürüp hızla çıkardım. Yine kontrol edemediğim lanet şey oluyordu. Acı içinde bağırdığımda boğazım acımıştı. Fakat bağırmama engel olamıyor bir daha bağırıyordum. Git gide boynuma yükselen sıcaklıkla kızardığımı anlamıştım. Olacaklardan habersiz Alas bana yaklaşırken gözlerimi ondan kaçırmaya çalışsamda başaramıyordum. Gözlerime bakacak şekilde gözlerini gözlerime sabitlemiş kollarımdan sıkıca tutup sarsıyordu beni . Biraz daha ona bu kötülüğü yapmamak için direndiğimde Siren mutasyonumu kullanmak aklıma geldi. Umarım gözlerimi kullanmadan bunu başarabilirdim. "Şimdi güzelliğimden etkilenip kontolüme geçiyorsun. Ah bebeğim bu sese itaat edeceksin." Dediğimde elleri ile sıktığı kollarımı bırakmıştı. Şimdi gidip yerine oturacak ve yarım saatlik bir uykuya dalacaksın. Cümlesini zihnimde geçirdikten sonra yine tiz sesle her zamankinden biraz daha güçsüz çıksada çığlık atmıştım. Alas kontrolüm altından çıksa da hala dediğim gibi uyuyordu.
Yine o lanet acı geldiğinde Tate'in odanın içerisinde olduğunu hissettim dizlerimin üstüne çökerken bağrışlarım arasında "Lütfen bana yardım et sana ihtiyacım var Tate!" dedim. Lucifer ve Lilith bana yaklaşmaya korkuyorken Tate görünür olmuştu. Oda benim gibi dizlerinin üstüne çökerken göz yaşlarımı başımı eğerek akıttığım yerden kaldırdı ve gözlerimin içine baktı. Onun gözlerinin içine baktığımda çektiğim acı son bulmuş ve normale dönmüştüm. Hala ona ihtiyacım olması bir yandan gururuma koyarken , diğer yandan acı çektiğimde eve gelmesi ilgimi çekmişti. "Uyuman gerek." dediğinde istemsiz bir şekilde uykuya dalmıştım.
***
Aradan ne kadar geçtiğini bilmesem de uyandığımda yukarı kattaydım. Aşağıdan konuşmalar yükselirken yattığım yerden tavanda ki pencereye bakıyordum. Yanıma zorlanarak Çaplin yaklaştı. Onu yatağın aşağısından alıp yanıma yatırdım. Çok sıkmayacak şekilde sarıldım ve "en azından tüm yaptığım şeylere rağmen beni seviyorsun." Dedim sonra yerimde doğrulup kafasına bir öpücük kondurdum. Yavaş adımlarla aşağı inerken gördüğüm manzara karşısında şok oldum ve kala kaldım. Ben onlara bakıyordum, onlar da bana bakıyordu. "E ama oha artık!" Dediğimde Tate ve Alas bakışıp güldüler. Orataya konan yiyeceklerimi fark ettiğim de her ikisini göt etmek için onlara dememiş gibi "yemek yiyorsunuz ve beni uyandırmadınız mı?" Diyerek merdivenlerden aşağı indim. Gülen suratları ikisininde düşerken Tate ve Alas 'ın arasına oturdum. Tamam bende piçtim fakat madem kankalar dert etmemelilerdi. Aralarına oturup direkt önümde duran kolaya saldırdım. Ve bir yudum içime çektim. Tate bana bakıp "o benimdi." Dedi ona başımı çevirip "kendim için birini sipariş etmiştim yani senin kolan yoktu." Dedim kırıldığını fark ettiğimde ise durumu toparlamak için "ama ikimizin olabilir." Dedim sırıtarak. O da güldüğünde Alas araya girdi ve "bu kadar çok barışmak isteyeceğini bilseydim daha erken getirirdim seni." Dedi gülüp "beni aldatan eski sevgilimle aynı yere oturup yemek yiyen biri ve onunla kanka olan biri mi konuştu daha demin?" Diyerek ona ağzının payını vererek ağzıma bir kaç patates tepiştirdim. "Hem acı çektiyor ,hem en kötü kabusumuzu gösteriyor,hem psikopat , hemde şifacı cidden ilginç." Dedi. "Ben seçmedim." Diyerek ellerimi havaya kaldırdığımda Lilith hala kitabı okuyordu. "Harry potter ve hungry games 'in kitaplarından sonra ilk defa bu kadar ilgini çeken bir kitap gördüm." Dedim. Şşş diyerek bana hemşire işareti yaparken Tate ve benim kolamdan bir yudum daha aldım.Aradan 20-25 dakika geçmişti ki Lilith kitaptan başını kaldırmış bana bakıyor ben ise şişen göbeğimi okşuyordum. "Abbadon burada ölen kişileri tekrar canlandırabileceğin fakat bunun için başka bir şifacının kanı gerektiği yazıyor." dediğin de gözlerimi göbeğimden ayırıp ona baktım. Dalgaya vurarak "diriltile biliyorsa şifacı buluruz kanka" dedim. Biraz güldükten sonra onca eşyanın arasında laptobumu nasıl bulacağımı kara kara düşünürken ayağa kalkmıştım. Hem eşyaların arasından laptobumu bulmaya çalışıyor hemde Tate ve Alas'a soru yöneltiyordum. "Şimdi siz Tate ve Alas barıştınız mı? Nesiniz? Ne oluyor?" Diye sordum. Alas söze girip "Sadece çok güçlü ve bilgili olduğundan dolayı aramıza aldık." Dedi Tate gülerek "görmemiş olmanız aranız da olmadığım anlamına gelmez." Dedi. Böyle demesinin üstüne Alas'ı hem iğnelemiş hemde dikkatli ol mesajını vermişti. Sonun da eşyalarımın arasından laptobumu bulmuştum. Açtığımda biraz kaç yere girip Şifacı efsaneleri diye arattım ve bir kaç tane gerçekliği bizimkine benzeyen efsane buldum. Bir kimsenin şifacı olduğu nasıl anlaşılır diye arattığımda sipariş verdiğimiz kitabın sitesinde bulmuştum kendimi. Oturduğum koltukta biraz doğrulup Sesli biçimde okumaya başladığım da hepsinin gözleri üstüme çevirilmişti "Şifacıların hepsi zamanın da acı çekmiş ve gözlerini kötülük bürüse de içlerinde hala saflık barındıran sadist ruhlarını bastırmaya çalışan kimselerdir. Şifacılar sevdiklerine düşkündür. Bir kimsenin şifacı olup olmadığını ağladığında yeşile dönen gözlerinden anlayabilirsiniz. " sözlerimi bitirdiğimde Tate oturduğu yerden kalkarak yanıma doğru geldi ve zihnime girerek korku dolu şeyler söylemeye başladı. gözlerimden bir damla yaş süzülürken Alas ayağa fırlayıp "Ne yapıyorsun?" Diye bağırdığında hızla hareket ettirdiği eli ile onu durdurmuş ve hafifte olsa acı çektirmeye başlamıştı. Benim zihnime girdiğinde kafasından geçirdiklerini,yapacaklarını onun zihninden bende duyabiliyordum. Biraz daha dozunu arttırdığı acı ile ağlamaya başladığım da Alas'ı serbest bırakmış gözlerini gözlerime kenetlemişti. "Bu bilgi Doğru" diyip bana sarıldığında hala canım acıyordu. Ona karşılık vermeyip ittirmeye çalışsam da hala sıkıca sardığı kollarını iyice etrafıma sarıyordu.
"O zaman sıra gözleri ağladığın da yeşil birini bulmakta ." Dedim Tate'in elini tutarken. Alas'ta yanıma oturduğunda onunda elini tutmuştum ve ikisini de kendime çekip ikisinin de kafalarını omuzlarıma koymalarına izin verdim. Her ikisinin de ellerini bırakıp onlara sarıldım.Ben onlara sarılırken Lilith "benim de ağladığım da gözlerim yeşil oluyor fakat zaten gözüm yeşil." Dediğinde Tate'in kafasına yaslamış olduğum kafamı olduğu konumdan hareket ettirmeyerek "o kadar kitap okumak beynine iyi gelmedi anlaşılan." Dediğimde dil çıkarttı. "Saat kaç ?" Diye sorduğumda "04:03 " dedi Lucifer . Sözlerini tamamladıktan sonra esneyen Lucifer'ın peşinden herkes esnemeye başladığında "hadi yatalım ." dedi Lilith. Lucifer ayağa kalkıp Lilith'in elinden tutup oturan Lilith'e ayağa kalkması için yardım etti. Lilith ve Lucifer yukarı kata giderken merdivenlerden Çaplin seke seke inmeye çalışıyordu. Oturduğumuz yerden kalkan ve kaldığımız konumu ilk bozan ben oldum. Çaplin'i merdivenlerden indirdikten sonra koltukta duran yatağını yere baş ucumuza aldım ve yatağının yakınına su kabını ve mama kabını koydum. Ardından "siz yatağı açın ben yastık çarşaf ve büyük bir battaniye bulayım" dedim.
Kucağımda ki yastıkları düşürerek ilerlerken Alas bana yardım etmek için yaklaştı. Tate peşimde düşürdüğüm yastıkları toparlıyordu. Serdiğimiz çarşafın üstüne 15-20 yastığı yerleştirirken kolunun altında ki yastık ve omuzunda ki battaniye ile Tate yaklaştı. Battaniyeyi ayak ucumuza koyarken yastıkları da yastıkların üstüne atıyordu. Yastıkları koyması bittiğinde dipteki yerini aldı. Ortaya ben yatarken Alas uca yatmıştı. Battaniyeyi üstümüze çeken Alas olmuştu. Tate'in üstüne bacağımı atıp sarıldım ve başımı boynuna sokuşturdum. Sigara kokusunun içki kokusu ile harmanlanıp vanilya kokusu ile buluşan Tate'in kendine has olan kokusunu hiç bu kadar özleyeceğim aklıma gelmezdi. Kokusunu içime çekerken o da etrafıma ellerini sarmıştı. Arkamdan da Alas sarılınca iki şövalyemin arasında uykuya kendimi teslim ettim..
Eveet yine içime sinen bir bölüm ile karşınızdayım. Birden ne olmuş olabilir ki Tate , Abbadon ve Alas bu kadar yakınlaştı? Bu sorunun cevabını akşam üzeri yada gece atacağım bölümde bulacaksınız! Seviyorum sizi. XOXO💕
![](https://img.wattpad.com/cover/82837023-288-k104355.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİ SÜRTÜK : MELEZ PRENSES (1. Kitap TAMAMLANDI)
Literatura FemininaBana bahşedilmiş hayata her gün acı çekerek açıyordum gözlerimi. Tanrının yarattığı her çocuk gibi bir melek gibi inmiştim. Her ne kadar başlarda tanrıyı yaptıklarımla onurlandırmak istesemde tanrının bana yaşattıkları yüzünden hayata artık sadece h...