Yeni Ev.

1.6K 45 2
                                    

‘’Sen nasıl bir orospu çocuğusun?! Aklının ucundan bile geçirme pislik!’’ diyerek hızla oradan uzaklaştım. Piç e bak. Beni neyle tehdit ediyor? Sanki ona inanacaklar. Gerizekalı Erin! Tabi inanacaklar.

Günü bir şekilde atlatarak eve doğru yürümeye başladım. Apartmana geldiğimde ‘hafta sonu ilk işim ev bakmak olacak’ diye içimden söylendim. Eve girince üstümdekileri bir kenara bırakarak duşa girdim.

Saçlarımı kuruturken bir yandan da sigaramı bulmaya çalışıyordum. Bulduktan sonra önce saçlarımı topladım sonra da bilgisayarım başına geçtim. Sigaramı yakıp içime çektim. Duman – Bal açtıktan sonra da ohh benden iyisi yok.

Kapının çalmasıyla uyandım. Söverek kapıyı açtığımda karşımda Eren vardı. Bir şey söylemeden içeri daldı ve kapıyı kapattı. ‘’Kardeşim bana biraz borç versene.’’ ‘’Başka ne için gelirsin ki zaten.’’ Diyerek odama yürüdüm ve cüzdanımı aldım. İçinden 100 tl çıkararak ona uzattım. ‘’ işte benim kardeşiim.’’ Diyerek parayı aldı. ‘’Bekliyorum hadi giyin. Okula geç kalmayalım değil mi?’’ diyerek sırıttı. Onu odamdan kovduktan sonra giyinmek için dolabımın önüne geçtim. Okul gömleğimi ve eteğimi giyerek saçlarımı yapmaya başladım. Dalgalı bıraktıktan sonra parfüm sıktım ve tekrar salona ilerledim.

Okula geldiğimizde herkes bir yere toplanmıştı. Kalabalığın olduğu yere geldiğimizde ortada Aras vardı ve bir şeyler konuşuyordu. Bunun tahmin ettiğim şey olmasından korkup kalabalığın arasına girdim ve Aras’ı kolundan çektim. Okul bahçesinin arka kısmına geldiğimizde ‘’Ne halt yiyorsun sen?’’ diye bağırdım. ‘’Herkesin bilmesini istemiyor musun?’’ ‘’Sen nasıl aşağılık, pislik, hayvan birisin ya.’’ ‘’Hala bir şey söylemedim ben, teklif geçerli. Ya kabul et. Ya da tüm okul öğrensin seçim senin güzelim.’’ Diyerek arkasını döndü ve gitti. Bir yandan anneme sövüyordum, bir yandan da ne yapacağımı düşünüyordum. Hayvan herif!

‘’Erin sen cevapla.’’

‘’Erin?’’

‘’Erin Handeral!’’ diye bağırılmasıyla kendime geldim. Evet, dalmıştım ve hoca bana sesleniyordu. ‘’Aklın nerede kızım senin? Derse odaklan.’’

‘’Dalmışım hocam.’’

‘’Git bir hava al gel istiyorsan iyi görünmüyorsun.’’

‘’Yok hocam, devam edin siz.’’ Dedikten sonra elime kalemi alarak tahtadakileri yazmaya başladım. Tabii ne kadar yazabildiysem.

Öğle tatili geldiği anda Ezgi yanımda bitti. ‘’Ne oluyor sana?’’ ‘’Yok bir şey Ezgi. Yalnız kalmak istiyorum.’’ Kapşonumu başıma geçirdim, kulaklığımı taktım ve The Neighbourhood – Afraid eşliğinde uyumaya başladım.

Birinin dürtmesiyle kalktım. ‘’Ne var lan?’’ diye bağırdım. Akın elindekini bana uzatıp ‘’Tost getirdim ne bağırıyosun mal?’’ diyince gülmemek için zor durdum. Çünkü bir yandan yiyor bir yandan konuşuyordu. Elindeki tostu alıp ‘’Bir gün boğulucaksın ama ne zaman?’’ dedim. ‘’Yok bana bir şey olmaz.’’ ‘Hıı tabi’ bakışı atıp tostu yemeye başladım. ‘’Çıkışta bizimkilerle Alin’s e gidicez. Sende geliyorsun.’’ ‘’Bizimkiler kim? Siz kimsiniz?’’ diyince güldü. ‘’Ya bizim sınıf işte.’’ Akın’da bilişim sınıfındaydı. O yüzden gelecekleri tahmin edebiliyorsunuzdur. ‘’Yok almayayım. Gidip ev bakacağım.’’

‘’Ne evi kızım ya?’’

‘’Böyle çatısı var. İçinde oturabiliyorsun. Salon, mutfak, banyo ve odalardan oluşuyor.’’

‘’Git az ötede yaşa Erin ya. Git git, bitti arkadaşlığımız.’’ Dediğinde kahkaha attım.

‘’Cidden gelemem Akın şu apartmandan kurtulmak istiyorum.’’

‘’Ee benim eve taşın. Biliyosun tek kalıyorum. Boş oda var. Hem gözümün önünde ol küçük hanım.’’

‘’Bilmiyorum ki. Aslında iyi olur. Ama kirayı bölüşürüz.’’

‘’Erin canım senin bugün beynine kan gitmiyor sanırım. Annemlerindi ya o ev. Kira falan yok. Sadece yemek yaparsın hahaha.’’

‘’Tamam bana uyar. Ne zaman taşınayım?’’

‘’Bugün kafeye gelirsen, yarın yardım ederim taşınmana. Zaten bugün Cuma. Akşam da bir yerlere gideriz. Hadi.’’

‘’Tamam aptal çocuk tamam.’’ Yanaklarımı sıkarak tostu yemeye devam etti. Akın’ı çok seviyordum. Kardeşim gibiydi. Hatta Eren’in yapmadığı kardeşliği bana o yaptı. Yanımda olan tek kişi oydu.

Çıkışta Ezgi’yle çıkarken bahçe kapısının önünde Akın, Aras, Özer ve Acar’ı gördüm. Özenle calvin klein kataloğundan alınıp gelmişler gibi sanki. Akın Aras’la takılsa da ona hiç benzemiyordu. Daha iyiydi. Hatta alakası bile yoktu. Akın tek kız olarak kalmamam için Ezgi’yi de davet etmişti. Onların yanına yürüdüğümüzde Akın ‘’Kızlar da geldiğine göre gidebiliriz.’’ Dedi ve hepimiz yürümeye başladık.

Kafeye girdiğimizde her zamanki masamıza oturduk. Ben bir yanıma Ezgi’yi diğer yanıma da Akın’ı oturtmuştum. Karşıda ise Özer, Aras ve Berk oturmuştu. Garson gelip siparişleri almaya başladı. Sıra bana geldiğinde ‘’Akdeniz salatası. Şeftalili İcetea.’’ Diyerek menüyü garsona verdim. Garson gidince Aras ‘’Zaten kraker gibisin. Dokunsam tüm kemiklerin kırılacak, hala salata mı yiyorsun?’’ ‘’Sanırım bu kimseyi ilgilendirmez.’’ Dedikten sonra telefonumu bulmak için çantamı aldım. Tam o sırada telefonum çalınca alıp kalktım ve uzaklaştım. Amcam arıyordu. ‘’Efendim amca?’’

‘’Erin nasılsın?’’

‘’İyiyim sen?’’

‘’İyiyim kızım, sağol. Annene ulaşamıyorum da bir bilgin var mı?’’ dediğinde gözlerimi devirdim.

‘’Bilmiyorum amca, muhtemelen. Neyse. Sonra konuşalım mı? Şimdi hocanın yanındayım. Görüşürüz.’’ Diyip telefonu kapattım. Yine kimin yanındasın anne? Kimin.

Masaya geri dönünce salatamın geldiğini gördüm. Akın ‘’Her şey yolunda mı?’’ ‘’Evet, amcam. Anneme ulaşamamışta.’’ Dediğinde Aras güldü. ‘’Birine ulaşamamak ne zamandır komik bir şey?’’ ‘’Sen daha iyi bilirsin onu canım.’’ Dediğinde gözlerimi ondan kaçırdım.

‘’Onu düşürme Akın!’’ ‘’Tamam bee.’’ Diye çığırdı. ‘’Bunu nereye bırakayım?’’ diye elindeki kutuyu gösterdi. ‘’Köşeye bir yere bırak işte.’’ Dedikten sonra yerleşmeye devam ettik. Akın’ın evi müstakil tek katlıydı. Güzel bir bahçesi vardı. Yaklaşık bir saat sonra işimiz bitmişti. Ben kıyafetlerimi yerleştirirken Akın’da makyaj masama eşyalarımı diziyordu. ‘’Cidden Erin bu kadar bilekliğe ne gerek var?’’ dediğinde dolabın kapağını kapatıp ona döndüm ve ‘’Zevk meselesi tatlım.’’ Dedikten sonra kendimi yatağa attım. ‘’Dünya varmış ya. Öldüm resmen.’’ Bana bakarak ‘’Bir pizzayı hakkettik sanırım.’’ O sırada telefonum çalmaya başladı. Ekrana bakınca ‘’Şey, evet. Sen siparişi ver. Ben konuşup geliyorum.’’ Dedikten sonra odadan çıktı. Bilmediğim numara arıyordu. Telefonu açıp ‘’Efendim?’’

‘’Bebeğim zamanın azalıyor artık teklifime cevap vermen lazım. Dayanamıyorum.’’

Aras.

*Yeni bir bölüm dahaaa. Vote verirseniz ve yorum yaparsanız sevinirim. Böyle giderse devam etmem yazmaya zaten. Vote 0 yorum 0 olmaz ki aaa. 

MM Ezgi.

MESLEK LİSESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin