Anne Faciası

1.3K 46 0
                                    

Yeni bir bölüüüüm. İyi okumalar. :)

‘’Numaramı nereden buldun sen?’’

‘’Aynı okuldayız gerizekalı. Herkesten bulabilirim. Neyse cevap?’’

‘’Tabii ki hayır.’’

‘’Reddedilmeyi sevmem.’’

‘’Umrumda değil açıkcası. Soyunma odasında okulun sürtüklerini becermeye devam et.’’ Diyip telefonu kapattım.

Akın’la pizzayı yerken durgun olduğumu farketmiş olmalı ki beni güldürmeye çalışıyordu. Ama işe yaramıyordu. O da bunu anlamış olacak ki ‘’Telefonla konuştuktan sonra durgunlaştın. Bir şey mi oldu? Biri bir şey dediyse gidip ağzını yüzünü dağıtayım piçin.’’ ‘’Hayır. Bir şey yok Akın.’’ Diyip pizzamdan bir ısırık aldım. ‘’Akın sigaran var mı?’’

‘’Sen bırakmadın mı hala?’’

‘’Sende içiyorsun aptal. Var mı?’’

‘’Var, mutfakta tezgahın üstünde.’’ Mutfaktan sigarayı alıp Akın’ın yanına geçtim. Pizzamızı yedikten sonra uyumak için odama gittim.

Sabah kalktığımda yanımda oturan Akın’ı gördüm. Gözlerimi ovuşturarak oturur pozisyona geldim. ‘’Günaydın.’’ Dedim ve kalktım. ‘’Kahvaltı istiyorum ben!’’ diye bağırdı. ‘’Hahaha çocuk gibisin.’’ Mutfağa ilerledim. Kahvaltıyı hazırladıktan sonra Akın’ı çağırdım. Birlikte kahvaltı yaptık. Kahvaltıdan sonra kapı çalınca Akın açmaya gitti. Mutfaktaki işim bitince bende içeri geçtim. Kim gelmişti bilin bakalım. Aras ve Özer. Onları gördüğüm anda geri dönüş yapmaya çalıştım fakat ‘’Aaa kimler buradaymış, otursana Erin.’’ Diyen Aras yüzünden gidemedim. Akın’ın yanına oturduğumda Özer ‘’Siz birlikte misiniz?’’ diye sordu. ‘’Yoo. Kardeşim gibi o benim.’’ Dedim. Akın’da ‘’4 seneliğim.’’ Dediğinde gülümsedim. Ama içim acıyordu. Dün aklıma geldikçe kendimi öldüresim, deli gibi ağlayasım geliyordu. Gözlerimin dolduğunu fark edince toparlandım ve ‘’Siz takılın ben odamdayım.’’ Dedim ve kalktım. Aras’ın ‘’Otursaydın tatlım.’’ Demesine aldırmadan odama gittim. Yatağa uzandığımda telefonum çaldı. Annem arıyordu. ‘’Ne var?’’

‘’Erin bana para lazım.’’

‘’İyiyim bende sağol. Para falan yok bende.’’

‘’Ya paraya sıkıştım işte!’’

‘’Parayı nasıl bulacağını biliyorsun.’’

‘’Parayı denkleştiremedim öylede.’’

‘’Ya hadi. Git bul bana ne.’’ Diyip suratına kapattım. Kafamı dağıtmak için telefonumdan rastgele bir oyun açtım. Oynarken kapımın açıldığını farkettim. Oyundan gözümü ayırmadım. Yanıma biri oturdu ve ‘’ İnsan misafirine böyle mi yapar?’’ dediğinde kim olduğuna baktım. Özer’di. ‘’Ne istiyorsun maviş?’’

‘’Sıkıldım orada. Ayrıca banyoyu arıyordum.’’

‘’Demek odam banyoya benziyor. Ne güzel. Çalışma masasının altında klozet var hatta.’’

‘’İğrençsin Erin. Bunu söylemiş miydim?’’

‘’Herkes söyler ama takmam açıkçası.’’ Tekrar oyuna döndüğümde ‘’Senin muhabbetine doyum olmaz. Sonra görüşürüz.’’ Dediğinde kafamla onayladım ve odadan çıktı.

Yarım saat kadar odada oyalandıktan sonra salona girdim. Akın bilgisayarının başındaydı. Beni görünce hiç tepki vermeden bilgisayara bakmaya devam etti. Yanına gidip oturdum. ‘’Ne yapıyorsun?’’ ‘’Öyle takılıyorum.’’

‘’Benimle ilgilen artık çocuk! Giderim bak.’’

‘’hahaha tamam tamam. Hadi film izleyelim.’’ Dedikten sonra bilgisayarı kapattı ve gidip film seçmeye başladı.

‘’Erin hadi uyan.’’

‘’Ya 5 dakika daha.’’

‘’Uyanmazsan su getiriyorum.’’ Demesiyle fırladım. ‘’Tamam kalktım.’’ Dedim. Gülerek odadan çıktığında bende dolabın başına geçip gömleğimle eteğimi aldım. Siyah dizüstü çorap giydikten sonra gömleğimi giymeden önce içime siyah askılı badi giydim ve gömleğimin ilk 3 düğmesini açtım. Olabildiğince çok bileklik taktım. Eteğimi de giydikten sonra tekrar aynaya baktım. Topuz olan saçımı açtım ve taradım. Bu sırada düzleştiriciyi fişe taktım. Saçlarımın tamamen düz olduğunda fişten çıkardım. Saçlarımı geriye doğru attım. Çantama bir iki defter attım. Resim dosyamıda alarak odadan çıktım. Akın’a bağırdım. Bu çocuk ne yapıyor odada? ‘’Hadi beklemem bak.’’ Derken bir yandan da ayakkabılarımı giydim. Akın geldiğinde evden çıktık.

Okulun kapısından girdiğimizde Ezgi koşarak yanımıza geldi. ‘’Evvet arkadaşlarım dönemin ilk partisini size duyurmaktan onur ve gurur duyarım.’’ Elimize kağıdı uzattı. Ezgi ‘’Yine ne partisi bu?’’ diyen Akın’a dönerek ‘’Ya bu sefer farklı. Sahildeki barı kapattılar. Salaş kıyafetler yok. Bildiğin erken mezuniyet gibi.’’

‘’Çok saçma. Ben gelmiyorum.’’ Kağıdı eline tutuşturdum. ‘’Hayır! Geliceksiiin!’’

‘’İşim gücüm yok birde kıyafet mi alacağım durduk yere Ezgi? Boşver işte.’’

‘’Ya kıyafet 1 saatlik iş.’’ Derken ‘Emin misin?’ gibisinden ona baktım.

‘’Geliyorsun bitti.’’ Tam bir şey söyleyecekken okulun içinden gelen bağırışmaları duydum. Ezgi ve Akın okula ilerleyince bende arkalarından gittim. Okulun içine girince bir kadın müdür yardımcılarından birine bağırıyordu. Kadın kimseyi dinlemiyordu. Ağzı bozuk pislik bir şeydi. Arkası dönük olduğu için kim olduğunu göremiyordum. Bir saniye. Bu kadın. Yok canım annem olamaz heralde. Resim dosyamla çantamı hızla Ezgi’ye verip öğrencileri geçtim ve kadını kolundan tutup kendime çevirdim. Evet. Annem. Pis sürtük. Ağır göz makyajı ve sürtük giyimiyle annem. ‘’Ah Erin! Kızım.’’ Diyerek bana sarılınca onu iktirdim. ‘’Ne işin var senin burada! Beni okula rezil ettin! Defol git.’’

‘’Bağırma bana. Senin bu orospu hocan bana yardımda bulunmuyor.’’

‘’Hocalarım hakkında doğru konuş! Ne bok yemeye geldin ki buraya sen?’’ Akın ve Ezgi yanıma gelip kolumdan tuttu. Tüm okul etrafımıza toplanmıştı bile. Ela hoca yanıma geldi ve ‘’Erinciğim lütfen sakin ol. O bir anne.’’

‘’Hocam lütfen karışmayın. Böyle anne mi olur ya?!’’ diye bağırdığımda annemden bir tokat yedim. Ona doğru dönünce ‘’Senden nefret ediyorum anlasana. Bırak peşimi, uzak dur artık benden.’’

‘’Tamam şimdi gidiyorum. Ama seninle görüşeceğiz Erin hanım.’’ Dedi ve gitti. Etrafa göz gezdirdiğimde herkes şaşkınlıkla bana bakıyordu. İğrenmiş gibi de. 4 senedir annem okula gelmemişti. O yüzden hocalarda çok şaşkındı. ‘’İşinize bakın!’’ diye bağırdım.

‘’Aaa. Bir dakika arkadaşlar. Benim söyleyeceğim bir şey var. Erin. Annen gibi olduğunu artık açıklasana. Annenin seni parayla birine satmak istediğini. Hadi söylesene.’’

MESLEK LİSESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin