Hayal Kırıklığı

887 32 0
                                    

Up uzun bir bölüüüm. İyi okumalar :)

‘’O zaman şöyle yapalım. Sizin eve gidelim. Sen kıyafetlerini al. Sonra yola çıkalım. Aa bir saniye. Okul?’’

‘’Okul Perşembe ve Cuma günleri. Bugünde Cumartesi olduğuna göre Pazar, Pazartesi, Salı, Çarşamba var. Aras’tan izin alırım.’’

‘’Süper o zaman. Çok eğleneceğiz emin ol.’’

Eminim, eminim.

Arabayı durdurunca hızlı adımlarla eve yürümeye başladım. Annemler balayında olacak zaten. Sıkıntı olacağını sanmıyorum. Berk’te arkamdan geldi. Kapıyı çalıp açılmasını bekledim. Kapı açılınca Eda’ya ‘’Benimle yukarı gel.’’ Dedim ve Berk’e döndüm. ‘’10 dakikaya buradayım.’’ Diyerek yukarı çıktım.

Eda bavulumu hazırlarken ben de duşa girdim. Sıcak bir duşun ardından bavula koymadığım kıyafetlerimi giymeye başladım. Koyu lacivert skinny jean, üzerinde kurabiye canavarı resmi olan gri bir kazak giydim. Cat lerimi dolaptan çıkardım ve kenara koydum. Saçlarımı kurutup taradım. Yüzüme krem sürerek aşağı indim. Eda çantamı ve bavulumu indirmişti. Aşağıya indiğimde Berk yalnız değildi. Yanında Aras vardı. Sanki kasılmış gibiydi. Yanlarına gittim ve ‘’Ben hazırım.’’ Dedim. Gülümseyerek ‘’Hadi o zaman.’’ Dedi. Aras’a döndüm. ‘’3 günlük izin verebilirsin değil mi?’’

‘’Bir daha böyle bir şey olmasın lütfen.’’ Dedi. Sonra da Berk’e bakıp güldü. Gözlerimi devirerek çantamı aldım. Aras’a bakmadan dışarı çıktım. Berk bavulumu arabanın bagajına yerleştirdi ve koltuklarımıza geçtik. Arabayı çalıştırdığında ‘’Aras’la ne konuştunuz diye sorsam ileri mi gitmiş olurum?’’

‘’Hayır prenses. Ne için geldin diye sordu, o kadar.’’

‘’Pekala.’’ Dedim ve önüme döndüm.

Yaklaşık 1 buçuk saatlik yolculuktan sonra orta boyda şirin bir evin önünde durduk. Saate baktığımda 3 e geliyordu. Oha lan.

Arabanın arkasında bavulu alıp eve doğru yürümeye başladık. Evin önüne geldiğimizde anahtarı cebinden çıkardı. Evin içine girerken uykulu sesimle ‘’Sana kıyafet getirmedik ama.’’

‘’Ben hafta sonları genellikle burada kalırım. O yüzden kıyafetlerim var.’’ Dedi. İçeri girdiğimizde ışıkları açınca ortalığa göz gezdirdim. Krem köşeli bir koltuk önünde plazma televizyon vardı. Karşıdaki büyük camın önündeyse iki tane tekli koltuk duruyordu. Sağ tarafta ise Amerikan tarzı mutfak vardı. Mutfağın yanındaysa ahşap bir merdiven vardı. ‘’Yukarı bakmak ister misin?’’ Kafamı evet anlamında salladığımda bavulla birlikte yukarı çıktık. 3 kapı vardı. Bir tanesini açtı ve bavulu kenara bıraktı. İkea dan alındığı çok bariz belli olan dolabın yanında çift kişilik bir yatak vardı. Beyaz ütülü çarşafları üzerindeydi. Diğer tarafta ise yuvarlak aynalı bir makyaj masası vardı. Bir saniye, makyaj masası? Gözlerimi birden sabitleyince anlamış olacak ki konuşmaya başladı. ‘’Şey burası ablamın odasıydı. Biz birlikte kalırdık hep.’’ Diyince başımı sallayarak ‘’Anladım.’’ Dedim. ‘’Saat geç oldu, istersen uyuyalım. Yani sen burada, ben. Neyse saçmaladım sanırım. İyi geceler.’’ Dedi. ‘’İyi geceler.’’ Dediğimde odadan çıktı. Pijamalarımı giyerek kendimi yatağa attım.

Sabah uyandığım da içimde bir huzursuzluk vardı. Sanki bir şey olacakmış gibi. Hayır olmamalı. Saçımı bileğime taktığım tokayla topuz yaptım ve odadan çıktım. Aşağıdan sesler gelince aşağı indim. Gördüklerim karşısında şoka uğradım.

MESLEK LİSESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin