Mutluluk Kısa Sürer

751 29 3
                                    

Gözlerimi açtığım anda tavana kilitlendim. Bunun bir rüya olmasını diledim. Fakat değildi. Yavaş bir şekilde yan tarafıma baktığımda kimse yoktu. Tabi ya. Ne bekliyordum ki? Yerimden doğrulduğumda bir an duraksadım. Üzerimde pijamalarım vardı. Nasıl? Rüya olabilir miydi? Olabilir. Neden olmasın? Umarım. Hemen yorganı kaldırdım ve bir şey olmuş mu diye baktım. Anlarsınız ya… YOKTU. Cidden. Sevinçle kendimi banyoya attım. İç çamaşırımı da kontrol ettikten sonra rahat bir duş aldım. Gerçekten de rüyaydı. Mutlu bir şekilde odadan çıktım. Seke seke merdivenlerden inip mutfağa geldim. Fakat ne Eda ne de aşçımız vardı. Sadece Aras. Öhö pardon yemek yapan Aras. Bana doğru döndü ve gülümseyerek ‘’Günaydın.’’ Dedi. Elindeki tabakları masaya koyarak ‘’Hadi otur.’’ Diyerek masayı gösterdi. Geçip oturdum ve sofraya baktım. ‘’Bunları sen mi hazırladın?’’

‘’Evet.’’

‘’Eda nerede?’’

‘’Herkese izin verdim. Eren arkadaşında. Babamlar da tatilde.’’

‘’Anladım.’’

‘’Dün gece rahat uyudun mu?’’ dedi ve çapkın bir sırıtış attı.

‘’Evet. Şey… Biz… Yani-‘’

‘’Evet.’’ Gözlerim birden açıldı.

‘’Ne? Ama hiçbir şey yoktu.’’

‘’Imm. Şöyle söyleyeyim, bizim işimiz bittikten sonra sen kusmaya başladın. Yatağa, halıya. Ben de seni duşa soktum ve yıkadım. Daha sonra üstünü giydirdim, bu sırada Eda çarşafları değiştirdi. Seni giydirdim ve yatağa yatırdım. Yanında yattım. Sabahta herkesi yolladım. Gerçekten. Hatırlamıyor musun?’’

Ben dediklerini algılamaya çalışırken o sırıtıyordu. Zorla da olsa ‘’Şeyi hatırlıyorum. Ama diğerlerini hayır.’’ Dedim. ‘’Neyi?’’

‘’Ne neyi?’’

‘’Şeyi işte.’’

‘’Şey ne ya?’’

‘’Aras!’’

‘’Tamam tamam kızma. Hadi bakalım yemeğini ye.’’ Hafifçe gülümsedim ve yemeye başladım. Benim için bunları yapmıştı. Garip hissediyordum.

Yemeğimiz bittikten sonra tam tabağı kaldırmak için kalkıyordum ki ‘’Bırak onu.’’

‘’Neden?’’

‘’Şimdi burayı toplamaya başlarsak akşama biter. Gelince toplarlar. Hadi sen giyin. Bir yere gideceğiz.’’ Dedi ve güldü. Başımı ‘tamam’ anlamında salladım ve mutfaktan çıktım. Yukarı çıkarak odama girdim. Dolabımı açarak göz gezdirdim. Yakın zamanda dolabımı yenilemeliyim. Cidden. Giyecek bir şey yok!

10 dakikalık arayıştan sonra siyah skinny ve gri bir sweat aldım ve giydim. Saçlarıma şekil verdikten sonra siyah beremi de takarak telefonumu ve puf yeleğimi aldım ve tekrar odadan çıktım. Aşağı indiğimde Aras beni bekliyordu. ‘’Siz kadınları anlayamıyorum ben. Bu kadar saattir ne yapıyorsun?’’ dedi bana bakmadan. Sesimi çıkarmadım ve bekledim. Cevap vermediğimi anlayınca bana doğru döndü. Gözlerini açtı ve ‘’Sözümü geri alıyorum.’’ Dedi ve bana yaklaştı. Dudağıma küçük bir öpücük bıraktı ve elimi tuttu. ‘’Hadi gidelim.’’ Diye sızlandım. ‘’Tamam prenses.’’ Dedi ve birlikte kapıdan çıktık. Botlarımızı giydikten sonra tekrar Aras’ın elini tuttum. Başımı kaldırdığımdaysa büyük bir şok yaşadım. Tam karşımızda Berk duruyordu.

BİLİYORUM KISA VE SAÇMA BİR BÖLÜM OLDU AMA ÜZGÜNÜM, ÇOK HASTAYIM. UMARIM BEĞENİRSİNİZ.

BU ARADA YENİ BİR HİKAYEYE BAŞLADIM. YEŞİL. PROFİLİMDEN BAKABİLİRSİNİZ :)

MESLEK LİSESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin