Hep Beraber Mutlu Olmaca?

738 34 9
                                    

''Vay vay vay. Biz dün gece saatlerce Erin hanımı arayalım. Bakın nerede çıktı.''

''Size söyleyecektim zaten ama-'' Aras elimi sıkıca tuttu ve ''Açıklama yapmak zorunda değilsin sevgilim. Öğrensin Berk.'' dedi. Sevgilim kelimesini iyice vurgulamıştı. Berk şaşkın şaşkın bize baktı. Aras tekrardan ''Biz sevgiliyiz. Şimdi izin verirsen sevgilimi dışarı götürmek istiyorum.'' dedi ve beni de çekerek garaja yürüdü. Berk orada kalmıştı resmen. Aslında üzülmüştüm. İnsanları kırmayı sevmezdim. Ama Aras'ın beni sahiplenmesi de hoşuma gitmişti. 

Arabaya bindiğimizde direk ''Bu çocuğu hiç sevmiyorum.'' dedi. ''Neden?'' diye sordum.

''Senden hoşlanıyor. Ve bu sinirimi bozuyor.'' 

Ona doğru dönerek ''Tavırların hiç mantıklı gelmiyor.''

''Nasıl yani?''

''Baya. Daha düne kadar kavga ediyorduk. Bugün ne oldu da beni sahiplenmeye başladın?''

''Ben seni hep sahipleniyordum. Ama senin haberin olmuyordu.''

''Nasıl?''

''Baya. Hatırlıyor musun, 10. sınıfta okula bir çocuk gelmişti. Tüm kızlar peşinden koşuyordu. Çocuk gelip sana yavşamıştı. Sonra ne olduysa 1 hafta sonra okuldan kaydını aldırıp gitti.''

''Hatırlıyorum. Ah cidden çok yakışıklıydı. Neden gitti acaba?''

''Çünkü ben çocuğun yüzünü gözünü, hatta başka yerlerine de biraz hasar verdim. Onun dışında 9.sınıf...'' derken yarım saat boyunca anlattı. Bense ağzım açık onu dinliyordum. Çocuk üşenmemiş 4 senedir bana yavşayan tüm çocukları dövmüş.

''Sana tek bir soru soracağım Aras.''

''Sor.''

''Elif'le neden çıktın? Neden onunla yattın? Neden ona sarıldın? Neden onu öptün?''

''1 soru muydu bu?''

''Cevap ver.'' dedim kaşlarımı çatarak.

''Pekalaa. Yokluktan.'' dedi ve dudağını büzdü. Kendimi tutamayıp gülmeye başladım. Kahkahalarımın arasından ''Sen... ve yokluk...'' dedim ve gülmeye devam ettim. 

''Olamaz mı yani?''

''Olamaz canım.'' dedim ve sırıttım. Arabayı çalıştırdı ve gideceğimiz yere sürdü.

Yolun ortasında bir yerden kocaman bir buket çiçek alıp bana verdi. En sonunda bir yere geldik. Neresi mi? Mezarlık. Tanıdık bir mezarlık. Arabadan inince ''Neden buraya geldik?''

''Bir işimiz var. Hadi gel.'' Yanına gittim ve koluna girdim. Mezarlıkta biraz dolaştıktan sonra bir mezarın önünde durduk. Babamın mezarıydı. Buketi Aras'a verdim ve mezarının başına gittim. O kadar özlemişim ki. Bir anda babamla anılarımız gözümün önünden film şeridi gibi geçti. Gerçekten çok özlemiştim. ''Canım babam.'' diye mırıldandım. Aslında babamın mezarına çok gelmezdim. İlk öldüğü yıl 2 günde bir gelirdim. Ama o kadar ağlıyordum ki. Şu an gözümden akan yaşlar gibi. Elimle yavaşca gözlerimi sildim. Aras yanıma geldi ve bana sarıldı. İşte o an hıçkırarak ağlamaya başladım. ''Şşt tamam.'' diye beni teselli etmeye çalıştı ama ne işe yarar ki? 

''Hadi bunları koyalım.'' diyerek buketi bana verdi. İçindeki çiçekleri tek tek mezarın üzerine düzenli bir şekilde koyduk. O kadar çok çiçek vardı ki. En sonunda elimi tuttu ve mezarın önüne getirdi. '' Erkan amca, ben kızını çok seviyorum. Allahın emri peygamberin kavliyle kızını istiyorum. Onunla evlenebilir miyim?''

Ben şaşkınca Aras'a döndüğümde o cevap beklermiş gibi bakıyordu. Sonra bana döndü ve ''2 gün boyunca bu cümleye çalıştım.'' dedi ve cebinden bir kutu çıkardı. ''Süslü evlenme tekliflerini bilmiyorum. Ama daha güzel bir fikrim var. Hep beraber mutlu olmaca?''

ŞİMDİ BİLİYORUM DERSİNİZ BUNLAR DAHA 18 NE EVLİLİĞİ FALAN AMA. ZATEN ŞİMDİ EVLENDİRMEYİ DÜŞÜNMÜYORUM. HAİN PLANLARIM VAR. VOTE VE YORUMLARINIZI EKSİK ETMEYİN :))))

MESLEK LİSESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin