''Seni Seviyorum, Seni İstiyorum''

787 30 2
                                    

Bazen istediğimiz şeyler hep beklemediğimiz anda gerçekleşir. Olur olmadık yerlerde. Ve o gerçekleştiği zaman sanki ateşimiz çıkar. Sonraysa yüzümüzü mutlu bir gülümseme alır. Rahatlık gelir. Yani, açıkçası bunu götümden uydurdum. Bana öyle olmuyor. Neyse. Hikayeye dönelim,

Ben ağzım açık bir şekilde Aras'a bakarken o gülümsemeyle cevabımı bekliyordu. Gözümden bir yaş akarken hızlıca boynuna sarıldım. Uzun bir sarılmadan sonra geri çekilerek ''Bu evet demekti sanırım. Değil mi?'' Gülerek ''Evet, evet.'' dedim. 

Mezarlıktan çıkıp arabaya bindiğimizde aynaya baktım. Gözlerim kıpkırmızı olmuştu. Gözlerimi ovuşturdum ve önüme döndüm. Araba hala çalışmamıştı. Aras'a döndüğümde beni izliyordu. ''Ne oldu?'' diye sordum.

''Seni seviyorum.''

''Ben de seni seviyorum.''

Bu gözlerle Aras sinemaya gitmeye zorlasa da ben ısrar etmiştim ve eve geldik. Garaja arabayı bıraktıktan sonra ön kapıya doğru yürüdük. Gülerek kapının önüne geldik. Berk. Hala oradaydı. Kapının önünde oturuyordu. Bizi görünce kafasını kaldırdı. Aras sinirle ''Sen hala gitmedin mi?'' dedi. Berk se cevap vermeden bana bakıyordu. Gözlerimin hala kızarık olduğunu görmüş olacak ki ayağa kalktı ve bize yürümeye başladı. ''Onu ağlattın değil mi? Piç kurusu.'' dedi ve bir anda Aras'a yumruk attı. Bu ne lan? Aras, Akın. Herkese yumruk. Aras hafif savrulmuştu ama daha çok sinirlendiği belliydi. Berk'in yakasından tuttu ve kafa attı. Bense Aras'ı kolundan tutmuş geri çekmeye çalışıyordum. Kolunu kendine çekti ve kavga etmeye başladılar. Hızla evin kapısını çaldım. Daha doğrusu kapıyı tekmeledim. Kapı açılınca ''Erol beyi ve Eren'i çağır! Çabuk!'' diye bağırdım. Sesimi duymuş olacaklar ki hemen çıktılar. Eren koştu ve onları ayırmaya çalıştı. Arkalarından da Erol bey koşarak çıktı. ''Neler oluyor?'' diye bağırdı. Aras'la Berk çoktan ayrılmıştı bile. Aras'ın burnu kanıyordu. Berk'in kaşı ve dudağı patlamıştı. Eren hala Aras'ı tutuyordu. 

Erol bey ''Size neler oluyor dedim!'' diye bağırdı tekrar. Aras ''Bir şey olduğu yok baba. Haddini bildiriyordum.''

''Ne yaptı da?''

''Patronuna hakaret etti ve vurmaya çalıştı.''

''Neyse bunu sonra konuşacağız. Aras, Erin, Eren içeri. Berk oğlum sende evine git hadi.'' 

Berk başını sallayarak bahçe kapısına yöneldi. ''Berk dur bir saniye.'' dedim ve içeri koştum. Pansuman malzemelerini alarak dışarı çıktım. ''Siz içeri girin. Ben geleceğim.'' dedim ve herkesi içeri yolladım. Şu an ne yapacağımı şaşırmış haldeydim. Aras'ın yanında olmak mı? Berk'e yardım etmek mi? Aptalca mı bilmiyorum ama Berk'i seçtim. Onu kolundan tutup bahçeye getirdim. Puf koltuklara oturttum ve kaşına pansuman yapmaya başladım. ''Neden yaptın?''

''Seni ağlattı.''

''Beni ağlatmadı. Babamın mezarlığına götürdü.'' 

''Nasıl?''

''Baya.''

''Onu seviyor musun Erin?'' İlk başta cevap vermedim. ''Seviyor musun dedim.'' Tekrar cevap vermedim. Pansumanını bitirdim ve ''Böyle daha iyi. Kendine dikkat et Berk.'' dedim ve yerimden kalktım. Tam gidecektim ki ''Onu seviyorsun işte.'' dediğinde durdum. Ona döndüm ve ''Evet Berk, seviyorum. Ama bu seni kullandığım veya sevmediğim anlamına gelmez. O, iyi hissettiriyor. Seninle arkadaştan daha fazlası olamazdık zaten. Sonra görüşürüz.'' dedim ve arkamı dönüp yürümeye başladım. ''Umarım.'' dediğini duydum.

İçeri girince Aras, annem, Erol bey ve Eren oturuyorlardı. Hepsi birden bana döndü. ''Ben biraz dinleneceğim. İzninizle.'' dedim ve yukarı çıktım. Odama girdiğim de yeleğimi çıkardım ve direk yatağa girdim. Yorganı başıma kadar çektim. Kapının açılma sesini duysam da umursamadım. ''Ona neden yardım ettin?'' Sesten Aras olduğunu anlamıştım. Başımı yorgandan çıkarmadan ''Çünkü o benim arkadaşım.'' 

''Ben de senin sevgilinim.''

Yorganı aşağı çektim ve oturur pozisyona geldim. Ayakta duruyordu. ''Fakat ben dahil herkes senin yanındaydık. O tek başınaydı. Onu öyle görünce üzüldüm Aras.''

''Benim yanımda olman gerekirdi.''

''Senin yanındaydım zaten.''

''Hani Erin? Ne zaman?''

''Her zaman. Sarhoş olduğunda seni ben dinledim, seni eve ben getirdim. Sırf bu değil. Hep senin yanında oldum.''

''Yanılıyorsun. Ben senin için dayak bile yedim. Sırf bu gün değil. Hep seni korudum.''

''Benden ne bekliyorsun Aras? Gidip birlikte olduğun kızlarla kavga mı edeyim?''

''Her şey bu değil işte. Anlamıyorsun.'' Yerimden kalktım ve yanına gittim.

''Anlamıyorsam bu benim suçum değil. Erkekleri fazla tanımıyorum.''

''Neden Berk'in yanına gittin peki?''

''Başa mı döndük?''

''Evet gerekirse.''

''Bak ne diyeceğim, unut gitsin ya. Kendine erkekleri daha iyi anlayan birini bulabilirsin. Çok zor olmaz senin için.'' dedim ve yere ettığım yeleğimi alıp odadan çıktım. Aşağı indiğimde Aras da arkamdan geliyordu. İçeridekilere bir şey söylemeden arabanın anahtarını aldım ve çıktım. Tabii ki arkamdan geldi. ''Erin! Dur bir konuşalım.''

''Konuştuk zaten Aras. Şimdi beni rahat bırak.''

''Bırakmayacağım. Bak erkekleri anlayıp anlamaman umrumda bile değil. Ben seni seviyorum, seni istiyorum.''

MESLEK LİSESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin