İYİ OKUMALAAAR. :)
Akınla konuşmayalı iki gün oldu. Birbirimizi her dakika görmemize rağmen suratına bakmıyordum. Hayır Akın’dan hoşlanmıyorum. Sadece benim haberim olması lazımdı. Bana söylemedi piçler!
4. ders atölye dersi olduğu için sınıf ikiye ayrılarak atölyelere ayrıldı. Yerime yerleştiğimde telefonuma mesaj geldi. Aras’tandı.
‘’Arka bahçeye gel, konuşmamız lazım.’’
Pöffff yeter beh. Hocanın sınıfta biriyle konuştuğunu görünce çaktırmadan dışarı çıktım. Koşarak aşağı indim. Bahçeye geldiğimde bankların birinde oturuyordu. Yanına gidip ‘’Ne var?’’
‘’Otur.’’ Oturup ona soru sorarcasına döndüm.
‘’Sana Elif’e söylememeni söylemiştim.’’ Dedi imalı bir şekilde.
‘’Elif’e ne söylemişim ben?’’
‘’Şirkette olanları.’’
‘’İşim gücüm yok, onu mu söyleyeceğim Aras?’’
‘’Yalan söyleme şimdi, bir tek sen gördün onu.’’
‘’Neye inanmak istiyorsan inanmakta özgürsün.’’
‘’Kim söyledi sen söylemediysen?’’
‘’Ne bileyim, medyum muyum ben?’’
‘’Şakanın sırası değil ayrıldık.’’
‘’Çok üzüldüm bak.’’ Bana imalı bir şekilde bakınca ‘’Sen…’’ İç çekerek devam ettim. ‘’Onu seviyorsun.’’
‘’Ben kimseyi sevemem. Bir kişi hariç.’’
‘’Bak şu an dersten kaçtım, Ekin hoca her an yokluğumu farkeder, seni dinlemek isterdim ama üzgünüm. Ayrıca ben söylemedim. Şimdi gitmeliyim.’’ Dedim ve hızlıca kalkıp sınıfa gittim. Sınıfa girince Ekin hocanın içeride olmadığını görünce rahatladım. Çalışmamın başına geçince bir an duraksadım. ‘’Ben kimseyi sevemem. Bir kişi hariç…’’ Aras gerçekten o kızı seviyor muydu? Ne Elif’miş ya. Seven sevene. Amaan her neyse.
Kızlarla konuşarak bahçeye çıktık. Buse bir anda ‘’Oha kızlar şuraya bakın.’’ Demesiyle gösterdiği yere döndük. Bahçenin dışında siyah bir Porsche 911 Carrera Cabriolet’a dayanmış siyah pantolon, siyah gömleğiyle bir çocuk duruyordu. Sarışın biriydi ve çok yakışıklıydı. Bir dakika. Bu Berk! Nasıl ya? Biz akşam buluşacaktık. Haydaaa. Nereden çıktı şimdi bu?
Beni görünce yaslandığı arabadan çekildi ve ellerini ceplerinden çıkardı. O an okula bir göz attım. Sürtüklere bak hepsi Berk’i kesiyor. Gülümseyerek kızlardan ayrıldım ve Berk’in yanına gittim. Gülümseyerek bana baktı. ‘’Selam.’’ Diyerek geldi ve beni öptü. Yanlış anlamayın canım selamlaşmak anlamında. ‘’Geleceğini tahmin etmemiştim. Akşam buluşmucak mıydık?’’
‘’Erken gelmek istedim, daha fazla vakit geçiririz hem.’’
‘’Pekala.’’ Dediğimde porsche’un sağ tarafına geçerek kapımı açtı. Okula son kez ‘O benim bicız!’ bakışı attıktan sonra arabaya bindim. O da bindikten sonra okuldan uzaklaştık. ‘’Liseli kızımız ne yapmak ister?’’
‘’Üstünü değiştirmek.’’ Dedikten sonra güldüm. O da gülerek ‘’Pekii, evin nerede?’’
‘’İki sokak sonra. Şu pembe evin sokağı bak.’’ Diyerek yolu tarif ettim. Arabayı park ederek indik. Kapının önüne geldiğimizde çantamı açarak hızla anahtarı çıkardım. İçeri girdiğimde geçmesini bekleyerek kapıyı kapattım. ‘’İçecek bir şeyler ister misin?’’
