Erin 1 Aras 0

1.2K 51 0
                                    

Açıkçası bu kadar okunmayı bile beklemiyordum. Hala da beklemiyorum. Okuyanlara teşekkürler :))))

Bu Aras’tı. Ela hoca söze atlayıp ‘’Aras ne saçmalıyorsun çocuğum sen! Okuldasın bunu unutma.’’

‘’Hayır hocam doğru söylüyor. Zaten nasıl biri olduğunu görenler anlamıştır. Evet annem beni satmaya çalıştı. Ama başarılı olmadı. Hatta satacağı kişi de Aras’ın babasıydı. Bu da doğru. Değil mi Aras? Benim annem bir sürtük olabilir, umrumda değil. Ama senin babanda kızı yaşında birini satın almaya çalışarak pezevenk ünvanını almaya hak kazandı. Umarım babanın pezevenk olmasından mutlusundur Aras. Kaç gündür bunu söylemeye çalışıyordun değil mi? Evet başarılı oldun. Tebrikler.’’ Dedim ve ellerimi çırptım. ‘’Az önce kullandığım kelimeler için üzgünüm hocam. Ama hakkedene küfür de yakışıyor. Şimdi izninizle.’’ Dedim ve Ezgi’nin elindeki sırt çantamı alarak okul binasından çıktım. Tahmin ettiğimden daha mutluydum. Gülerek okul bahçesinden çıktım. Çantamı açarak içinden kulaklığımı ve cüzdanımı çıkardım. Kulaklığımı telefonuma takarak Arctic Monkeys – Arabella açtım. (Dinlemelisiniz.) Cüzdanımdaki paraya baktığımda içim rahatladı. Caddede bir taksiyi çevirip bindim. ‘’Kaçak bar.’’

Bara girdiğimde direk barmenin yanına gittim. Burada tanıdığım biri vardı o yüzden giriş çıkışım rahattı. Koray beni görünce ‘’Ooo kimler gelmiş. Her zamanki. Değil mi?’’

‘’Aynen öyle.’’ Hiç beklemeden bana bir içkimi getirdi. Fondip yapınca ‘’Hay yavaş ol. Sabah sabah sarhoş mu olacaksın?’’

‘’Evet.’’ Bardağı masaya vurup bir tane daha istediğimi belli ettim.

Kaçıncı bardaktı bilmiyorum ama içince huzur bulduğum kesin. Bir yandan oturduğum yerde şarkıya eşlik ediyordum bir yandan da içkimi içiyordum. Sıkıldığımı hissedip kalktım. Tezgaha parayı bırakıp Koray’a el salladım ve bardan çıktım. Saate bakmak için telefonumu çıkardım ama göremiyordum ki. Gülerek tekrar çantama attım. Zar zor yürüyerek caddeye geldim. ‘’Taksiiiiiiiğğğ!’’ diye bağırdığımda önümde bir taksi durdu. Yani öyle tahmin ediyorum. Bindim. ‘’Eveeağ.’’ Diyebildim anca. Söyleyemediğimi anlayınca gülmeye başladım. ‘’Evin neresi kızım?’’ ‘’Ya sen git ben bulurum şimdieğ.’’

Sonunda dolanarakta olsa evi buldum. İnip parayı verdim. Kaç tl bilmiyorum. Evin yanındaki markete gidip elime hangi içki geldiyse alıp eve girdim. Çantamı kenara atarak salona geçtim. Koltuğun önünde yere oturdum. Önce son ses müzik açtım. Sonra da teker teker içkileri. Tabii biri bitmeden diğerine geçiyordum. Üzgün olduğumdan değil mutluluktan içiyordum. Aras orada göt gibi kalmıştı. ‘’Göt gibi kaldı hahahahahah.’’ Diye kendi kendime gülmeye başladım.

Son absolut şişesini de kafaya diktim. Absolutlar bitince şarabı açtım. Kafaya dikerken müziği değiştirdim. Evde hem dans edip hemde içiyordum. Biri mutluluk mu dedi? ‘’Kapat şunu!’’ diye bağıranı duyunca o tarafa döndüm. İçmeye devam ediyordum. Karşımda duran Akın’a aldırmadan dans etmeye devam ettim. Şişenin bittiğinden emin olunca sehpanın üzerine bıraktım. Müziğin sesi durunca Akın’a döndüm. ‘’Niye kapattın!’’

‘’Salak mısın sen! Bunlar ne Erin!’’ diye sehpanın üzerine baktı. ‘’Bağırma.’’ Diyip kendimi koltuğa attım. O yorgunlukla uyuyakalmışım.

Uyandığımda Akın televizyon izliyordu. Ayaklarım onun bacaklarının üzerindeydi. Üzerimdeyse battaniye vardı. Yerimde doğruldum ve ortalığa bakındım. Akın elindeki cips tabağında bir cips aldı ve bana bakmadan konuştu. ‘’Sonunda uyanabildiniz ayyaş hanım.’’

‘’Ben ayyaş değilim.’’

‘’Belli.’’ Dedi ve güldü. Yanına oturup cipslerden aldım ve konuştum.

‘’Nasıl geldim ben buraya?’’

‘’Hem ayyaş hemde unutkan. Ben geldiğimde evdeydin bilmiyorum.’’

‘’Aman be, sormadım say.’’

‘’Bir daha içme sen Erin. Salak salak hareketler yapıyorsun.’’

‘’Sanane ya.’’ Diye çemkirip kalktım. ‘’Ben biraz dışarı çıkacağım. Babamla birkaç şey hakkında görüşmem lazım. Ben gelene kadar yine sarhoş olma.’’

‘’İyi tamam bay bay bay bay.’’ Diye uzattım ve banyoya ilerledim. Duşa girdim. Kendime geldiğimi hissettim. Duşta bir süre oyalandıktan sonra havluya sarılıp odama girdim. Üzerime gri geniş ince kazak, altıma da desenli gri şortumu giydim. Panduflarımı da giydikten sonra yatağımın üzerine oturup bacaklarıma krem sürdüm. Bu kremin kokusunu çok seviyorum. Cidden. Telefonumun çalmasıyla kremli ellerimi bir az önce başıma sardığım havluya sildim –biliyorum pisim- ve telefonu açtım.

‘’Yine ne var Aras?’’ Geçen gün aradığında numarasını kaydetmiştim yani ne var?

‘’Bu yaptığının yanına kalacağını mı sanıyorsun sen?’’

‘’Aslında öyle düşünmüştüm.’’ Derken çok rahattım. Yatağıma uzanıp onu dinledim.

‘’Beni rezil ettin! Seni öldüreceğim.’’

‘’Bugün mü öldürmek istersin yoksa randevu vereyim mi?’’

‘’Şu an.’’

‘’İmkansızı oynama tatlım. Mesela yarım boşum, gel öldür.’’

O an kapı çaldı.

‘’Ben şu an öldürmek istiyorum ama.’’ Derken kapıya yöneldim. ‘’Şaka mısın sen?’’ Telefonum kulağımda kapıyı açınca bir an duraksadım. ‘’Şaka mı sanıyordun?’’

MESLEK LİSESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin