11.BÖLÜM

55K 2.7K 133
                                    


Selamunaleykum Canlar 😄😋

Yine sizi beklettim biliyorum. 😔 Çok özür dilerim sizi ihmal ettim. Ama profilimde de yazdığım gibi özel hayatımdaki problemleri aşmadan size sağlıklı bir hikaye ve güzel bir bölüm yazamazdım. Ama şimdi karşınızdayım.

Yorumları okuyorum ve okudukça mutlu oluyorum. Bana moral oluyorsunuz. Sizleri çoooooooookkkkk seviyorum 😘😍💞

Multimedya: Mert Arslanoğlu

Kendinize iyi davranın. 💕

Vote ve özellikle yorumlarınızı bekliyorum.

Keyifli okumalar 😄😘

Adamın söyledikleri beni hem şaşırtmış hem de korkutmuştu. Anlaşma diyordu ama tanımadığım bir adamla hangi konuda ne gibi bir anlaşma yapabilirdim ki? Sinirden bağırmak istiyordum ama kucağımda uyuyan meleğimi uyandırmamak için dişlerimi sıkarak sakin konuşmaya çalıştım.

"Siz ne diyorsunuz beyefendi? Hastane kokusu kafa yaptı herhalde. Bence daha fazla konuşma uzamasın."diyerek kalkmıştım ki kolumdan tutup beni kalktığım yere geri oturttu.

"Lütfen bir dinleyin. Bakın gerçekten konuşursak anlaşabiliriz." Adamın bu sözleri beni daha da sinirlendirmisti. Fark etmemiştim ama sesimi yükseltmiştim.

"Beyefendi bakın sabahtan beri hastanedeyim. Yorgunum, şu anda sinirliyim. Yanlış bir şey söyleyip sizi kırmak istemiyorum. Geçmiş olsun. İyi günler."diyerek tekrar kalkmaya yeltenmistim ki bu sefer kalkmama bile izin vermemişti. Çünkü eli kolumu kelepçe gibi kavramıştı.

"Bak anlamıyorsun beni. Benim çocuğum olmayacak diyorum ve bu meleğin de babası yok. Az önceki telefon konuşmandan anladığıma göre de zor durumdasın. Eğer sen de kabul edersen... Evlen benimle." deyip gözlerini gözlerime dikmişti.

Ben söylediği sözün şokuyla ne söyleyeceğimi bilememiştim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ben söylediği sözün şokuyla ne söyleyeceğimi bilememiştim. Bana evlenme teklifi etmişti. Ben tanımadığım birine ne diyebilirdim ki? Tamam o da en az benim kadar çaresizdi ama yapamazdım. Evlenmek istemiyordum ki ben. Bebeğimi de alıp sadece ikimizin olacağı bir dünya kurmak istiyordum. Tam ağzımı açıp konuşacaktım ki benim konuşmama fırsat vermeden kendisi tekrar konuşmaya başlamıştı.

"Bu gerçek bir evlilik olmayacak. Sadece benim çevrem senin ailen öyle bilsin yeter. Benim bu bebeğe, bebeğin de bana yani bir babaya ihtiyacı var. "

"Ama-"

"Bak beni bir dinle. 4 sene önce sevdiğim kadınla muhteşem bir düğünle evlendim. Eşimi çok seviyordum. Ama 3 sene çocuğumuz olmadı. Ben çok takmıyordum ama o çok istiyordu. Anaokulu öğretmeniydi. Her an çocuklarlaydı ama bu onu tatmin etmiyordu. Evliliğimizin ikinci yılında bana kendi çocuğumuzun olmasını istediğini söyledi. O istediği için ben de istemiştim. Bir yıl denedik ama bir sonuç alamadık. O sorunun kendinde olduğunu düşünüp kendini hırpalıyordu. Benden boşanmak istediğini bile söylemişti. Bir süre psikolojik tedavi gördü çünkü bu çocuk olayına kafayı çok takmıştı. Bir ara duruldu. Artık çocukla ilgili konuşmuyor hatta okuldan sıkıldığını, güzel bir tatil yapmak istediğini söylemişti. Ben de düzeldiğini düşünüp işlerimi ayarladıktan sonra istediği gibi bir tatil yapabilecegimizi söyledim. Ama bir gün eve geldiğimde... Onu yatak odamızda kendini asmış bir şekilde buldum. Yıkılmıştım... Kendini öldürmesi hem de hic beklemediğim bir anda yapması beni çok şaşırtmıştı. Hayatımdaki en zor zamanlarda olduğumu sanıyordum. Kendimden geçmiştim. Birgün çok yakın arkadaşım sorunun bende olabileceğini söyledi. Bunun düşüncesi bile beni yıkmıştı. Çocuğumun benim yüzümden olmayışından çok, masum birinin kendini suçlayıp intihar etmesi beni mahvetmisti. En kısa sürede doktora gittim ve gerçekleri öğrendim. Bu tarifi imkansız bir acıydı."
Duyduğum şeylerle bir kere daha şoka girmiştim. Kimseyi yargılamak benim haddime değildi ama bir insan çocuğu olmuyor diye kendini nasıl öldürebilirdi? Hiç mi düşünmemişti arkasında bırakacağı insanları? Bazen insanlar sadece kendi isteklerini,hayallerini düşündükleri için bazı hatalar yapardı ama canından vazgeçmek bu hatalara dahil olabilir miydi? Duyduklarım ve düşündüklerim birbirine karışmıştı. Ne yapmam gerektiğini,ne söylemem gerektiğini bilemiyorum. Adamın sesindeki ve yüzündeki hüzün tarif edilemezdi. Kafamdaki milyon tane soruyu bir kenara bırakıp adama döndüm.

Küçük Mucize ~~TAMAMLANDI~~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin