Bu bölümü @bero_dmrt nickli arkadaşa ithaf ediyorum. Teşekkür ederim kuzum. Dogru tahmindi...
Selamunaleykum Canlarımm😘
Sürekli özür dilerim diyerek bölümlere başlıyorum ama gerçekten çok üzgünüm...
Bölümün gecikme sebebini profilimde paylaştım onun için burada daha fazla açıklama yapıp kafanızı şişirmeyeceğim.
Bölüm yayımlayacak ne halim ne de vaktim vardı ama özelden çok fazla mesaj geldi yeni bölümle ilgili onun için bu bölümü yayımlıyorum.
Birkaç gün sonra bölümler ve sürprizler artacak.
Oy ve yorumlarınız benim için çok önemli😍
(satır arası yorumlar plizzzz)Keyifli okumalar😋
"Ben Mehir ismini düşündüm." İlk defa duyduğum bir isimdi ve şaşırmıştım. Benim sessizliğim ve yorum yapmamamın üzerine konuşmaya devam etti.
"Beğenmediysen ya da istemezsen anlarım, bu sadece benim fikrim."
"İlk defa duydum ama beğendim. Bence kızıma yakışacak bu isim. Peki anlamı ne?"
"Mehir 'Ay parçası' demek. Benim karanlığıma ışık olduğu için, beni bu çaresizlikten kurtardığı için bu ismin yakışacağını düşündüm."
"Anlamı da çok güzelmiş. Ay parçası... Kimliğini ne zaman çıkaracaksın?"
"Bugün çıkarabilirim aslında. Sen kimliğini ve doğum belgesini ver bugün bu işi halledeyim." Ne? Doğum belgesi mi? Ama bende doğum belgesi yoktu ki. Olsa bile o belgede Busenin adı yazardı. Ben şimdi ne yapacaktım? Ne yalan söyleyecektim? Mert durgun ve düşünceli halimi fark etmiş olacak ki bana seslendi.
"Problem mi var?"
"Yok... Aslında var."
"Ne oldu?" diyerek oturduğu yerden doğruldu.
"Kimliği verebilirim de doğum belgesi yok."
"Nasıl yok? Doğumdan sonra hastene vermedi mi?"
"Hayır... Bende öyle bir belge yok."
"Neyse, sorun değil. Doğum yaptığın hastanenin adını ver bana ben bir şekilde oradan buldururum." Hayır... Hayır... Bu da olmazdı. Ben şimdi ne yapacaktım? Hastanenin adını versem, belge bulununca tüm gerçekler ortaya çıkardı. Buna izin veremezdim.
"Aslında hastane yok..."
"Nasıl yok? Hastanenin ismini bilmiyor musun?"
"Hastane yok dedim, ismini bilmiyorum demedim. Yani demek istediğim ben doğumu hastanede yapmadım."
"Ne?" Mert'in yüksek çıkan sesi bebeği korkutmuştu. Bebek uyanmış, ağlamaya başlamıştı. İkimiz de masadan kalkıp bebeğin yattığı pusetin yanına gittik. Bebeği kucağıma alıp tıpışlamaya başladım. Mert bu sefer fısıltı halinde konuşmaya devam etti.
"Bana şu durumu bir açıklar mısın?"
"Param yoktu. Bebeğin babası da onu istemeyince hastaneye gidemedim. Sancı evde başladı zaten. Aynı apartmanda oturduğumuz hemşire bir ablamız vardı. Onun yardımıyla doğumu evde yaptım." Mert şok olmuş, olduğu yerde kalakalmıştı. Bebek kucağımda daha da huysuzlanınca Mert'e dönüp;
"Ben bebeği yatağına yatırayım." deyip merdivenlere yöneldiğimde Mert birden kolumu tuttu.
"Yanlış anlama, seni yargılamıyorum. Zor dönemlerden geçmişsin, yaşadığın şeyler kolay değil. Ben sadece şaşırdım. Kusura bakma."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Mucize ~~TAMAMLANDI~~
General Fiction"Bence bu anlaşma senin içinde çok kârlı olacak, iyi düşün." "Hayır ben istemiyorum. Düşünecek birşey yok." "Söylesene. Bu hâlde hemde kucağındaki bebekle ne yapmayı düşünüyorsun?" "Bu sizi ilgilendirmez." "Bebeğin babası nerede?" "Bebeği terk etti...