Selamunaleykün Canlar 😘
Size sürekli söz veriyorum ve tutamıyorum farkındayım ama gerçekten benim elimde olan bir şey değil. Artık plan kurarak bir şey yapamayacağım çünkü planladığım şeylerin hiçbiri olmuyor.Geçen hafta misafirlerimiz vardı. Tabi biraz da hikayede değişiklik yaptım, onun için sizi beklettim.
Bazı arkadaşlar özelden kötü bir yazar olduğumu, söylüyor. Ben zaten mükemmel olduğumu söylemiyorum ve tek işim kitap yazmak da değil. Elimden geldiği ve hayallerimin yettiği kadar bir şeyler yapmaya çalışıyorum.Ama canları sağ olsun... Hepinizin kalbinden öpüyorum 😘😘😘
Neyse sizi yeni bölümle baş başa bırakıyorum.
Oy ve özellikle yorumlarınızı bekliyorum 💞
Keyifli okumalar 😘😍💕
Tamamlayamadığım söz yüzünden annemin soğuk, Mert'in şaşkın, Mügenin ise mutlu bakışlarına maruz kalmıştım. Mert'in durumu benden daha kötüydü. Olayı anlamaya çalışıyor ama tam algılayamıyordu. Ya, bir insanın midesi sadece hamile olduğunda mı bulanırdı? Hoşuna gitmeyen bir şey gördüğünde, yediğinde veya içtiğinde de bulanabilirdi. Niye hep, herşey yanlış anlaşılıyordu ve bu yanlışlıklar beni buluyordu? Sorun makinesi gibi her türlü sıkıntıyı üzerime çekiyordum.
Ben dilim tutulmuş, bir şey söyleyemezken annem devam etmişti.
"Ne vardı sanki bir iki yıl daha bekleseydiniz? Neyse olan olmuş artık." diyerek yanımızdan gitti. Mertle ikimiz şaşkınca bakarken Müge de benden ayrılıp;
"Sen annene bakma. Kadın en az benim kadar şok oldu. Ama o da çok sevecek miniğe." deyip karnımı okşadı.
"Siz şaşkınlığınızı atana kadar ben de gidip bu müjdeli haberi vereyim." diyerek o da banyonun önünden gitmişti. Müge gittikten sonra telaşlanarak Merte döndüm.
"İçerde olaylar olacak, Mügeyi durdurmam lazım." Tam kapıdan çıkarken Mert kolumdan tutup beni kendine çekti.
"Senin miden niye bulandı? Yine hasta mı olacaksın?"
"Börekte pırasa vardı."
" Pırasaya karşı alerjin mi var?"
"Pırasayı sevmem ve asla yemem." Kolumu Mert'in elinden çekip lavabodan çıktım. Hızlıca salona girmiştim ki Müge bombayı çoktan patlatmıştı. Masadaki herkes bize bakıyordu. Efser Hanım ve annem bu işten pek memnun olmadıklarını belki ederken diğerleri şaşırmış bir şekilde bakıyordu. Masaya yaklaşıp oturmadan Efser Hanımın sözlerine maruz kaldım.
"Mügenin söyledikleri doğru mı? Bu kadın hamile mi?"
"Ha-" sözümü kesen Mert oldu.
"Belli değil." Mert sanki bu bir oyunmuş ya da şakaymış gibi dalga geçercesine söylerken annem lafa katıldı.
"Bence de ikinci çocuk için erkendi. Daha bu küçük, bakıma muhtaç, kardeşin ne olduğunu bilmez." yanındaki mama saldalyesinde oturan, herşeyden habersiz miniğimi işaret ederek konuşmuştu.
"Bu saatten sonra hayırlı olsun demek düşer hepimize. Ailemize bir üye daha katılıyor." Kenan Bey'in sözleri ortamdaki gergin ve sinirli havayı artırmıştı. Herkesin tuhaf sözlerine ve bakışlarına daha fazla katlanamayacaktım. Boğazımı temizler gibi yapıp herkesin dikkatini üzerime çektikten sonra konuşmaya başladım.
"Hamile falan değilim. Börekteki pırasa midemi bulandırınca böyle bir yanlış anlaşılma olmuş." Sanki söylediklerim herkesin yüreğine su sermiştim. Az önceki telaşlı ve şaşkın hâl yerini sessizliğe bırakmıştı. Müge mahçupca yanıma geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Mucize ~~TAMAMLANDI~~
Ficção Geral"Bence bu anlaşma senin içinde çok kârlı olacak, iyi düşün." "Hayır ben istemiyorum. Düşünecek birşey yok." "Söylesene. Bu hâlde hemde kucağındaki bebekle ne yapmayı düşünüyorsun?" "Bu sizi ilgilendirmez." "Bebeğin babası nerede?" "Bebeği terk etti...