Selamunaleyküm Canlar😍
Yazarınız yorumlara ve oylara bayıldı. Sizleri çoook seviyorum.💞
Keşke daha fazla vaktim olsa da size her gün yeni bir bölüm yayımlayasam.
Şu an çoktan final olması lazımdı ama hayatımdaki aksaklıklar, ailevî sorunlarım ve kendi problemlerim bir çok şeye engel oldu. 😒😔
En çok üzüldüğüm şey sizi çok bekletiyorum.Ne bileyim işte. Moralim bozuluyor. Her şeye yetişmeye çalışıyorum ama beceremiyorum galiba.😖Akşam eve gelir gelmez gece yarısına kadar kitapla uğraşıyorum ama düzenleme, Multi bulma çok zamanımı alıyor. Bir bölümü yazmak için dört gün yayınlamak için de üç gün uğraşıyorum.
Dertleşesim geldi galiba yine çenem düştü. Hepinizi öpüyorum.😘
Oyları ama en çok da yorumlarınızı bekliyorum.💕
Keyifli okumalar 😁
Bulunduğum karanlıktan korksamda karşıdan gelen ışığı görmemle biraz da olsa rahatamıştım. Işığa doğru yürürken etraf aydınlanmaya başladı. İlerledikçe karşımda beliren bir cisim vardı. Uzun, yapılı, hafif kilolu bir adamın gölgesiydi bu. Biraz daha ona yaklaşıp yüzünü görmek istesem de ona her yaklaştığımda benden biraz daha uzaklaştığı için tam göremiyordum. Biraz daha yaklaşıp ona doğru koşmaya başladım. Yüzüne bakmaya çalışırken yüksek sesle konuşmasıyla korkup, yavaşlamıştım.
"Dur... Yaklaşma..."
"Siz kimsiniz?"
"Beni tanımak dahi istemezsin. Şimdi git."
"Hayır... Lütfen... Bakın ben karanlıktan korkarım ve burada sizden başka kimse yok. Bana yardım edin."
"Ben...Baban..." duyduğum kelime yine beni başka alemlere sürüklemişti. Bu adam ne diyordu?
"Sen... Sen hangi yüzle karşıma çıkarsın? Hangi yüzle benimle konuşursun?"
"Kızım..."
"Bana kızım deme. Neden bunca sene yoktun? Neden annemin yıllarca ağlamasına izin verdin?" Ağlamaklı sesi vicdanıma oynadığının kanıtıydı.
"Mecburdum. Öyle yapmak zorundaydım."
"Neden?"
"Çünkü..."
Bir anda yerimden sıçrayıp gözlerimi açtım. Uyanmıştım... Az önce dehşet bir rüya hatta kabusun içinden uyanmıştım... Hayatım boyunca asla görmek istemediğim insan rüyama girmişti. Benimle konuşmuştu, suçsuz olduğunu ima etmişti ama açıklayamamıştı. Aslında açıklayacak bir şeyi yoktu. Bizi terk edip def olup gitmişti, bundan başka bir açıklaması olamazdı. Yataktan kalkmamla vücuduma gelen titreme bir olmuştu. Ayağı kalkıp üzerimi düzeltirken sırtıma yapışan ıslak atlet bir daha titretmişti. Gördüğüm kabustan dolayı terlemiştim. Bir duş alsam iyi olacaktı çünkü vücudum hala gergindi. Uyuyan miniğimi kontrol edip açılmış omuzlarını örttükten sonra banyoya girdim. Banyoda kısa bir duş aldıktan sonra tam ıslak saçlarımı havluya sararken Mehirin ağlama sesi geldi. Üzerime havluyu sarıp ıslak zeminden dikkatlice geçerek banyo kapısını açtım. Banyodan çıkıp hızlıca beşiğe ilerlerken karşımdaki manzarayla şok olmuştum. Mert Mehiri kucağına almış sallayıp susturmaya çalışırken bir anda benim olduğum tarafa döndü. Ben sessizce banyoya geri dönecekken Mertle göz göze geldik. Mert'in bana bakıp arkasını dönmesi bir olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Mucize ~~TAMAMLANDI~~
Fiction générale"Bence bu anlaşma senin içinde çok kârlı olacak, iyi düşün." "Hayır ben istemiyorum. Düşünecek birşey yok." "Söylesene. Bu hâlde hemde kucağındaki bebekle ne yapmayı düşünüyorsun?" "Bu sizi ilgilendirmez." "Bebeğin babası nerede?" "Bebeği terk etti...